Dramanın 5-6 yaş çocuklarının sosyal-duygusal gelişimlerine etkisinin incelenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Temel Eğitim Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 1999

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: GÜLÇİN GÜVEN METİN

Danışman: Necla Tuzcuoğlu

Özet:

Dramanın 5-6 yaş çocuklarının Sosyal-Duygusal Gelişimlerine Etkisinin İncelenmesi isimli araştırma okulöncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaş çocuklarının sosyal-duygusal gelişimlerine dramanınn etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada deneme modeli kullanılmıştır. Okulöncesi Eğitim Kurumlarına devam eden 5-6 yaş çocuklarının sosyal-duygusal gelişimlerine dramanın etkisi saptanmaya çalışıldığından araştırma deneme modeline uygun olarak düzenlenmiştir. Tesadüfi örneklem yoluyla Marmara bölgesinden İstanbul, Karadeniz bölgesinden de Zonguldak ili seçilmiştir. İstanbul ili Kadıköy ilçesinden M.Ü. Okulöncesi Eğitim Merkezi ile M.E.B. Atacan Koleji Anasınıfına devam eden 5-6 yaş grubu 50 çocuk örneklem olarak belirlenmiştir. Zonguldak ili Kozlu ilçesinden de M.E.B. Kozlu Merkez Anaokulu ile M.E.B. Tuba Anaokuluna devam eden 5-6 yaş grubu 45 çocuk örneklem olarak belirlenmiştir. Araştırmada, konuyla ilgili veri toplamak amacıyla iki araç kullanılmıştır: 1. Kişisel Bilgiler Formu 2. Sosyal-Duygusal Gelişim Ölçeği (Marmara Gelişim Envanteri) Araştırmacı tarafından hazırlanmış olan form, 13 sorudan oluşmakta, deney ve kontrol gruplarında yer alan deneklerin kişisel özelliklerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Deneklerin sosyal-duygusal gelişimlerini ölçmek amacıyla Marmara Gelişim Envanterinin Sosyal-Duygusal Gelişim alt boyutu kullanılmıştır. Ölçek Oktay ve arkadaşları (1997) tarafından geliştirilmiştir. Bu ölçek Türkiye de uygulanmakta olan tüm gelişim ölçekleri ile Avrupa da uygulanmakta olan iki gelişim ölçeğinden yola çıkılarak geliştirilmiştir. Ölçeğin 5 alt boyutu bulunmaktadır; 1. Motor Gelişim, 2. Zihinsel Gelişim, 3. Sosyal ve Duygusal Gelişim, 4. Dil Gelişimi, 5. Özbakım Becerilerinin Gelişimi. Bu çalışmada 5 alt boyuttan biri olan Sosyal-Duygusal Gelişim alt boyutu kullanılmıştır. Ölçeğin puanlanması 5'li dereceleme ölçeğine uygun düzenlenmiştir. Ölçeğin hesaplanması toplam puan üzerinden yapılmaktadır (1. Hiç yapamaz, 2. Çok az yapar, 3. Biraz yapar, 4. Oldukça yapar, 5. Tamamen yapar). Sosyal-Duygusal Gelişim alt boyutunda bulunan 24 gelişim itemine hizmet edecek 17 drama etkinliği literatürden yararlanılarak tespit edilmiştir. 17 drama etkinliği (EK. IV ) 4 okulöncesi eğitimcisi tarafından 9 hafta süresince 5-6 yaş çocuklarına uygulanmıştır. Ayrıca eğitimcilere yazılı olarak drama hakkında bilgi sunulmuştur. Drama etkinlikleri uygulanmaya başlamadan önce Marmara Gelişim Envanteri Sosyal-Duygusal Gelişim alt boyutu eğitimciler tarafından deney ve kontrol grubu için doldurulmuştur. Uygulama bittikten sonra alt ölçek hem deney hem de kontrol grubu için tekrar doldurulmuştur. Araştırmada elde edilen veriler, aşağıdaki istatistiksel tekniklerle analiz edilerek, hipotezler test edilmiştir : 1. Araştırmaya katılan deneklerin kişisel özelliklerini saptamak için frekans ve yüzde hesaplamaları yapılmıştır. 2. Drama çalışmalarının, sosyal-duygusal gelişime etkisini saptamak üzere, deney ve kontrol grubundaki deneklerinin Marmara Gelişim Envanterinin Sosyal-Duygusal Gelişim alt boyutundan elde ettikleri puanların karşılaştırılması için t-testi hesaplamaları yapılmıştır. Araştırmaya katılan çocukların % 1,1'i 60 ay, % 12,6'sı 67 ay ve % 11,6'sı 65 ve 66 aylıktır. Araştırmaya katılan çocukların annelerinin % 35,8'i, babalarının ise % 42,1'i üniversite mezunudur. Annelerin % 48,4'ü 31-35 yaş arası iken babaların % 38,9'unun 36-40 yaş arası olduğu görülmektedir. Annelerde 20 yaş altı, babalarda da 25 yaş altı bulunmamaktadır. Çocukların %55,8'inin kardeşi bulunmamaktadır. % 70,5'i de ailesinin 1. çocuğudur. % 58,9'unun kendisine ait odası bulunurken, % 24,2'side odasını kardeşi ile paylaşmaktadır. Çocukların % 68,4'ü özgürce TV seyrederken sadece %5,3'ü özgürce TV seyredememektedir. % 53,7'si günde 1-3 saat arası TV seyretmektedir. Çocukların % 75,8'inin bilgisayarı bulunmazken, % 23,2'sinin bilgisayarı bulunmaktadır. % 85,3'ünün ciddi bir sağlık sorunu bulunmamaktadır. % 49,5'inin okul dışında yok denecek kadar az arkadaşı varken, % 40'ının çok sayıda arkadaşı vardır. Çocukların % 49,5'i evdeki işbölümüne dahil olurken, % 37,9'uda bazen dahil olmaktadır. Çocukların % 32,6'sı kız, % 67,4'ü erkektir. 5-6 Yaş Çocuklarının Sosyal-Duygusal Gelişimlerine Dramanın Etkisi İle İlgili Bulgular : Hipotez 1: "5-6 yaş çocuklarının sosyal-duygusal gelişimlerine drama çalışmalarının etkisi vardır. Hipotez 1 ile ilgili olarak yapılan deney ve kontrol grubu karşılaştırmalarına göre, drama çalışmaları 5-6 yaş grubunun tümünde sosyal-duygusal gelişime çok önemli katkılar sağlamaktadır (p <0.01). Drama çalışmaları çerçevesinde, kurallara uyma, sorumlulukları yerine getirme, oyuncakları paylaşma, yetişkinleri taklit, komutları yerine getirme, kendine ait eşyaları koruma altına alma vb. ile ilgili olarak yapılan etkinlikleri, 5-6 yaş çocuklarının sosyal-duygusal gelişimlerine geleneksel okulöncesi eğitim uygulamalarından daha olumlu gelişmeler sağlamaktadır. 5-6 yaş dönemleri, gerek gelişimsel özellikler, gerek kurumsal eğitim ve gerekse aile ortamları açısından çocuğun hayatında çok önemli etkiler ve değişmelerin yaşandığı bir süreci kapsar. Sosyal ve duygusal gelişim alanlarında yaşanan değişimler de en az zihinsel ve dil gelişimi alanlarındaki değişmeler kadar önemlidir. Bu dönemdeki kazanımlar, daha sonraki yaş dönemlerine de yansımaktadır. Ayrıca sosyal ve duygusal gelişim boyutları kişiliğin ana yapısının oluşması açısından da büyük rol oynamaktadır. Literatürde, kişiliğin önemli bir bölümünün 7 yaşlarına kadar oluştuğu söylenmektedir. Bütün bu değerlendirmeler dikkate alındığında, 5-6 yaş döneminde yapılacak eğitimin, insanın tüm hayatına yansıyacak etkileri olduğu gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Özellikle, bu dönemdeki kurumsal eğitimin etkili olabilmesi için kullanılacak öğretim yöntemlerinin bu yaş dönemlerine uygun ve amaca ulaştırıcı nitelikler taşıması son derece önemlidir. Drama çalışmaları, 5-6 yaş döneminin gelişim özellikleri ve okulöncesi eğitimin hedeflerine ulaşma açısından çok etkili bir yöntem olduğu anlaşılmaktadır. Hatta, bu araştırmada ele alınan sosyal ve duygusal gelişim boyutlarının dışındaki gelişim boyutları içinde çok olumlu sonuçlar vereceği düşünülebilir. Bu boyutlarla ilgili yapılacak yeni çalışmalarla, drama yönteminin zenginleştirilmesi ve okulöncesi eğitim kurumlarında daha çok kullanılması gerekmektedir. Sonuç olarak "5-6 yaş çocuklarının sosyal-duygusal gelişimlerine drama çalışmalarının etkisi vardır" hipotezi desteklenmiştir. Hipotez 2 : "5-6 yaş çocuklarının farklı cinsiyet alt gruplarında drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır." Deney grubundaki kız ve erkek öğrencilerin puanları ile kontrol grubundaki kız ve erkek öğrencilerin puanları arasında .01 düzeyinde manidar bir fark bulunmuştur. Okulöncesinde yapılan drama çalışmalarının 5-6 yaş grubundaki kız ve erkek çocukların sosyal-duygusal gelişimlerine olumlu katkısı olduğu görülmektedir. 5-6 yaşlarında, çocukların gelişim özellikleri dikkate alındığında, aileye bağımlılığın azalması, cinsiyet rollerinin kazanılmaya başlanması sözkonusudur. Bu dönemde, çocukların sosyalleşme süreçlerinde belirgin gelişmeler olmaktadır. Drama çalışmalarının, bu sosyalleşme sürecini hızlandırdığı söylenebilir. 5-6 yaşlarında cinsiyet rolleri kazanılmakla birlikte, henüz ayrımlaşmalar çok kesin değildir. Kız ve erkek çocukları ayrımlarında, iletişim kurmada, sosyal ilişkilerinde cinsiyet seçimleri yapmamaktadırlar. Bu yaşlardaki gelişimsel özellikler nedeniyle, her iki cinsiyet grubunda da, drama çalışmalarının etkili olması, beklentilere uygun bir sonuç olarak değerlendirilmektedir. "5-6 yaş çocuklarının farklı cinsiyet alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır" hipotezi desteklenmiştir. Hipotez 3 : "5-6 yaş çocuklarının farklı kardeş sayısına sahip alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır." Deney grubunda kardeşi olmayan, 1 kardeşi olan ve 2 kardeşi olan çocukların puanları ile kontrol grubunda kardeşi olmayan, 1 kardeşi olan ve 2 kardeşi olan çocukların puanları arasında .01 düzeyinde manidar bir fark bulunmuştur. Farklı kardeş sayısına sahip grupların tümünde, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime oldukça önemli katkıda bulunduğu görülmektedir. Araştırmaya katılan deneklerin tümü okulöncesi eğitim kurumunda bulunduklarından, gerek program hedefleri açısından gerekse arkadaş sayısı açısından sosyal ve duygusal gelişimlerine olumlu katkılar yapan bir ortamda yaşamaktadır. Ayrıca 5-6 yaş döneminin gelişimsel özellikleri dikkate alındığında, sosyal ve duygusal gelişim açısından, girişken, dışa dönük, arkadaşlık ilişkilerinin önem kazandığı görülmektedir. Bu nedenlerle, çocukların evdeki kardeş sayılarının drama çalışmalarının etkisini artırmak ya da azaltmak yönünde bir fark yaratmaması doğal karşılanabilir. Buna göre, drama çalışmaları, okulöncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaş grubunda, kardeş sayısından bağımsız olarak sosyal-duygusal gelişime oldukça olumlu katkılar yapması beklentilere uygunluk göstermektedir. Sonuç olarak "5-6 yaş çocuklarının farklı kardeş sayısına sahip alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır" hipotezi desteklenmiştir. Hipotez 4 : "5-6 yaş çocuklarının kardeşler arasında farklı sırada bulunan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır." Deney grubunda ailesinin 1. ve 2. çocuğu olan çocukların puanları ile kontrol grubunda ailesinin 1. ve 2. çocuğu olan çocukların puanları arasında .01 düzeyinde manidar bir fark bulunmuştur. Deney grubunda ailesinin 3. çocuğu olan çocukların puanları ile kontrol grubunda ailesinin 3. çocuğu olan çocukların puanları arasında manidar bir fark olmadığı bulunmuştur. Elde edilen bulgulara göre, drama çalışmaları ailede 1. çocuk ve 2. çocuk olanların sosyal-duygusal gelişimlerinde olumlu katkılarda bulunurken, 3. çocuklarda aritmetik ortalamalar açısından deney grubu lehine bir fark görünsede istatistiksel olarak manidar bir katkıda bulunmamaktadır. Araştırmada, ailesinin 3. çocuğu olanların sayısının yetersiz olduğu dikkate alınırsa bu sonucun temkinle ele alınması gerekir. Kardeş sayısına bağlı olarak ele edilen bulgular için yapılan değerlendirme ve yorumlar, bu bulgular içinde genel olarak geçerli kabul edilebilir. 3. çocuklarda drama çalışmalarının etkisiz görünmesi, temkinle karşılanmakla beraber, yorumlanmaya değer görünmektedir. Buna göre ailesinin 3. çocuğu olanlar, kendisinden büyük 2 kardeşe sahiptir. Böylece doğumdan itibaren kalabalık sayılabilecek bir aile ortamında büyüdüklerinden, sosyal ve duygusal gelişimin yansıması olan ortak yaşama, kurallara uyma, paylaşma, işbirliği yapma, rekabet etme vb. yaşantılara sahip olmaktadırlar. Bu nedenlerle, ailesinin 3. çocuğu olanlar, sosyal ve duygusal gelişimi destekleyen bir ortama sahip olduklarından, drama çalışmalarının yeterince katkısı olmadığı düşünülebilir. Sonuç olarak "5-6 yaş çocuklarının kardeşler arasında farklı sırada bulunan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır" hipotezi büyük ölçüde desteklenmektedir. Hipotez 5 : "5-6 yaş çocuklarının evde kendisine ait odası olan ve olmayan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır." Hipotez 5 ile ilgili bulgular, özel odası olan, olmayan ve odasını kardeşi ile paylaşan grupların her üçünde de drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime olumlu katkısı olduğunu göstermektedir (p < 0.01). Bu bulgularda, aritmetik ortalamalar incelendiğinde dikkati çeken sonuç, drama çalışmalarının birinci olarak kendisine ait özel odası olmayan gruplarda (deney grubu X : 15.50; kontrol grubu X : 1,43, X fark : 14,07), ikinci olarak odasını kardeşiyle paylaşan gruplarda (deney grubu X : 13.90; kontrol grubu X : 2.84, X fark : 11,06), üçüncü olarak da sadece kendisine ait özel odası olan gruplarda (deney grubu X : 11.41; kontrol grubu X : 2.80, X fark : 8,62) etkili olduğudur. Bu sonuç, drama çalışmalarının etkisini artırmada sosyal-duygusal gelişimi destekleyici ortamların payı olduğunu düşündürmektedir. Ayrıca sadece kendi özel odası olan çocukların drama çalışmalarından, diğerlerine göre biraz daha az olumlu etkilenmiş olması özel oda uygulamasının, çocukların sosyal-duygusal gelişimi üzerindeki etkisi ile ilgili yeni ve ayrıntıları saptamaya dönük araştırmalar yapılmasını gerektirmektedir. Sonuç olarak "5-6 yaş çocuklarının evde kendisine ait odası olan ve olmayan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır" hipotezi desteklenmiştir. Hipotez 6 : " 5-6 yaş çocuklarının günde ortalama TV seyretme süresi farklı olan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır". Hipotez 6 ile ilgili bulgular TV'yi "özgürce seyreden" (p < 0.01), "bazen özgürce seyreden" (p < 0.01), "yarım-1 saat seyreden"(p < 0.01), "1-3 saat seyreden"(p < 0.01) ve "3 saat ve yukarısı seyreden" (p < 0.05) gruplarda drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime katkıda bulunduğunu "özgürce seyredemeyen" gruplarda ise manidar bir katkıda bulunmadığını göstermektedir. Televizyon, özellikleri açısından çocuklar üzerinde son derece etkisi olan bir araçtır. Bulgularda en fazla dikkati çeken sonuç özgürce TV seyredemeyen grupların sosyal-duygusal gelişimlerine drama çalışmalarının, manidar bir katkı sağlayamamış olmasıdır. Gerçi ortalamalarda bir fark görünse de bu manidar değildir. Yine bu gruptaki deneklerin sayısının azlığı da, bulgunun dikkatle değerlendirilmesini gerektirmektedir. Buna karşın bu sonuç esas alındığında, özgürce TV seyredemeyen çocukların ailelerinin baskıcı bir tutum sergilediklerini düşündürmektedir. Baskıcı ortamlarda yetişen çocuklar, sosyal ve duygusal ihtiyaçlarının giderilmesinde pek çok engelle karşılaşmaktadırlar. Özellikle TV'nin, gelişimsel özellikleri nedeniyle 5-6 yaş grubu üzerindeki etkisi diğer yaş gruplarına göre daha fazla olması muhtemeldir. Bu nedenle, drama çalışmalarının, TV'nin etkisiyle birleştiğinde daha fazla etkili olduğu söylenebilir. "5-6 yaş çocuklarının günde ortalama TV seyretme süresi farklı olan alt gruplarında, drama çalışmalarının, sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır" hipotezi büyük ölçüde desteklenmiştir. Hipotez 7 : "5-6 yaş çocuklarının bilgisayar kullanan ve kullanmayan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır." Bulgular, drama çalışmalarının bilgisayar kullanmayan grupta etkili olmasına karşın (p < 0.01), bilgisayar kullanan grupta etkili olmadığını göstermektedir. Bilgisayar, çocuklar için son derece ilgi çekici ve heyecan verici bir araçtır. Bu nedenle, bilgisayarı olan çocuklar, zamanlarının önemli bir bölümünü bilgisayar başında geçirebilmektedirler. Bilgisayar, genellikle tek başına kullanılan bir araçtır ve çok fazla dikkat yoğunluğu oluşturmaktadır. Böylece, bilgisayar başında geçen zaman dış dünya ve diğer insanlarla ilişkilerin en aza indiği bir süre anlamına gelebilmektedir. Sosyal ve duygusal gelişim de (dış dünyaya açılma ve duygusal tepkileri geliştirmede) önemli bir aşamada bulunan 5-6 yaş çocuğuna, tam bu dönemde de, bilinçsiz bir şekilde bilgisayar kullandırılır; ve zaman ve yöntem açısından önemli yanlışlıklar yapılırsa, gelişimsel açıdan olumsuz etkilenmeler yaşanabilir. Böyle bir durumda, drama çalışmalarının da etkililiği sınırlı kalmış olabilir. Bilgisayarın, insanın sosyal ve duygusal gelişimine etkisi konusunda daha ayrıntılı araştırmalara ihtiyaç vardır. Bilgisayar başında geçirilen zaman, kullanılan programlar, bilgisayarın kullanıldığı ortam vb. değişkenlerin tüm gelişim alanlarına etkisini saptamak amacıyla yeni araştırmalar düzenlenmelidir. "5-6 yaş çocuklarının bilgisayar kullanan ve kullanmayan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır" hipotezi büyük ölçüde desteklenmiştir. Hipotez 8 : "5-6 yaş çocuklarının ciddi bir sağlık sorunu olan ve olmayan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır." Hipotez 8 ile ilgili bulgular drama çalışmalarının ciddi sağlık sorunu olan ve olmayan gruplarda sosyal-duygusal gelişimi olumlu yönde etkilediğini göstermektedir (p < 0.01). Araştırmanın sınırlılıkları nedeniyle, sağlık sorunlarının neler olduğu ve ne kadar sürdüğü ve buna bağlı olarak çocukların kurumdan ne kadar uzaklaştığına ilişkin ayrıntılar saptanamamıştır. Bu nedenle, drama çalışmalarının söz konusu ayrıntılı durumlara bağlı olarak etkililiği yeterince açık değildir. Ayrıca sağlık sorunu olan grubun sayısının az olması da, bulgunun değerlendirilmesi açısından dikkatli olmayı gerektirmektedir. Bunlara karşın, elde edilen bulgu, sağlık sorunu olan çocukların özellikle sağlık sorunu olmayan çocuklara göre yaşadıkları sosyal ve duygusal kayıpları gidermede drama çalışmalarının önemli bir katkısı olduğunu da düşündürmektedir. "5-6 yaş çocuklarının ciddi bir sağlık sorunu olan ve olmayan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır" hipotezi desteklenmiştir. Hipotez 9 : "5-6 yaş çocuklarının okulun dışında arkadaşı olan ve olmayan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır." 5-6 yaş grubunun, okulun dışındaki arkadaşlık ilişkilerine bağlı olarak drama çalışmalarının etkisi ile ilgili bulgulara göre, okul dışında çok sayıda ve okul dışında az sayıda arkadaşı olan gruplarda, drama çalışmalarının olumlu katkısı varken (p < 0.01), okul dışında hiç arkadaşı olmayan grupta, drama çalışmalarının yeterince katkısı yoktur. Ancak, okul dışında hiç arkadaşı olmayanların sayısının az olması da sonucu dikkatle değerlendirmeye gerektirmektedir. Buna karşın, elde edilen bulgu, sosyal açıdan daha geniş bir arkadaşlık ilişkisi ortamına sahip çocukların, drama çalışmalarına da daha kolay katıldıkları ve uyum sağladıklarını akla getirmektedir. Oysa, sadece kurum içindeki ilişkilerle sınırlı bir sosyal çevresi olan çocuklar, buradaki ilişkileri diğer çevreleri tarafından desteklenmediğinde, istenen sonuçlara ulaşmada daha fazla zorlanıyor olabilirler. Bu da, özellikle okul-aile işbirliğini ön plana çıkarmakta; drama çalışmalarının etkililiğinin arttırılmasında, destekleyici ortamların önemini ortaya koymaktadır. "5-6 yaş çocuklarının okulun dışında arkadaşı olan ve olmayan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır" hipotezi büyük ölçüde desteklenmiştir. Hipotez 10 : "5-6 yaş çocuklarının evde dahil olduğu bir iş bölümü olan ve olmayan alt gruplarında, drama çalışmalarının sosyal-duygusal gelişime etkisi vardır." Drama çalışmaları evde işbölümüne tamamen katılan ve biraz katılan çocukların sosyal-duygusal gelişimlerine .01 düzeyinde katkıda bulunurken, işbölümüne katılmayan çoçukların sosyal-duygusal gelişimlerine .05 düzeyinde katkıda bulunmaktadır. Önceki bulgulara paralel olarak, drama çalışmalarının etkili olmasında, destekleyici ortamların önemi ortaya çıkmaktadır. 5-6 yaşındaki çocuklar, evde oyuncak toplama, sofra hazırlama, yatağını toplama, alış-verişe yardım, kardeşinin bakımına yardım vb. işleri yapabilirler. Bu tür faaliyetler, çocuğun sosyal ve duygusal gelişimlerine olumlu katkılar sağlayabilmektedir. Bu tür alışkanlıkları olan çocuklar, doğaldır ki, drama çalışmalarına da daha etkin bir şekilde katılabilirler. Böylece, drama çalışmaları, çocuklardaki bu yatkınlığı ve alışkanlıkları daha hızlı bir gelişim sürecine sokmaktadır. Yani, drama çalışmalarının tüm çocukların sosyal-duygusal gelişimlerine olumlu katkısı olmakla birlikte gelişimsel ve çevresel faktörler açısından uygun bir alt yapıya sahip çocuklar üzerinde çok daha etkili sonuçlar vermektedir.