İkinci Dünya Savaşı dönemi’nde Türkiye ekonomisi: (1939-1945)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2002

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ersin Topçu

Danışman: VAHDETTİN ENGİN

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Türkiye, II. Dünya Savaşı'na fiilen girmemesine rağmen, savaşın tüm olumsuzluklarından etkilenmiştir. Bütçenin büyük bir kısmı savunma ihtiyacına ayrılmıştır. Savaşın başlamasıyla genç nüfusun büyük bir kısmının askere alınması üretimin düşmesine, tüketimin ise artmasına neden olmuştur. Devlet, artan harcamalarını, bütçe geliri ve yeni vergilerle karşılayamayınca, Merkez Bankası kaynaklarına başvurmuş, bu durumda enflasyonun % 450'lere kadar yükselmesine sebep olmuştur. Savaş ekonomisi, dış ticaretin büyük ölçüde kısıtlanmasına sebep olurken, ithalâttaki gerileme, sanayi üretimini olumsuz etkilemiştir. İhracatın, ithalâta oranı ise artmıştır. İthalâtın gerilemesi, üretimin düşüklüğüyle birleşince, birçok madde vesikaya bağlanmıştır. Kısa süre içerisinde başlayan mal darlığı ve bunun getirdiği karaborsacılık önlenemeyince hükümet, 1940'ta Milli Korunma Kanunu'nu (MKK) çıkarmıştır. Bu kanunla devlet, üretim ve tüketimi, büyük ölçüde denetim altına almayı amaçlamıştır. 1942'de başvekil Refik Saydam'ın ölümünden sonra yerine geçen Şükrü Saraçoğlu, önceki hükümetin katı kontrol ve müdahalelerinden vazgeçerek, ticareti serbestleştiren bir politika uygulamıştır. Bu uygulamalar, karaborsa ve ihtikarı artırınca, hükümet 1942'de "Varlık Vergisi" kanununu çıkarttı. Amaç tüccarların aşırı kazançlarının bir kısmına el koymaktı. Bu vergi ile birçok gayrimüslim tüccar ve sanayici, piyasadan çekilerek yerlerini müslüman Türklere bırakmak zorunda kalmışlardır. 1945'te çıkarılan "Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu" ise Varlık Vergisi'nin büyük toprak sahipleri üzerindeki uygulamasından ibarettir. Bu dönemde sanayi ve ticaretteki gerilemeler tarımda da görülmüştür. Tarım üretimi yaklaşık % 50 düşüş göstermiştir. Ekonomik krizden, ulaşım sektörü de payını almış ve bu alanda önemli bir yatırım yapılmamıştır. Yoksulluk, yolsuzluk ve ağır vergiler bu dönemin en önemli özelliklerindendir. Tüm bu olumsuzluklar, halk üzerinde çok kötü izler bırakmıştır. Boşanmalar, hırsızlıklar ve cinayetler bu dönemde önemli artış göstermiştir.