Yüksek yargı kararları ışığında laiklik algısındaki sosyolojik değişim


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ÖZLEM TOPAL

Danışman: ALİ COŞKUN

Özet:

(Türkçe) Yüksek Yargı Kararları Işığında Laiklik Algısındaki Sosyolojik Değişim Belli bir kültür içinde ortaya çıkan kavramların başka kültürlere aktarılmasında her zaman sorunlar yaşanmaktadır. Laiklik kavramı üzerinde, her ülkenin tarihi şartları, hukuk ve siyaset kültürü ile ilişkili tartışmaların yaşanması da bu yüzdendir. Laiklik kavramıyla ilgili olarak, Batı ülkeleri arasında bile bazı farklı anlayışların bulunuşu asgari bir kavramsal çerçevenin bulunmadığı anlamına gelmemektedir. Hukuk devleti ve özgürlüklerle ilgili süreçlerde ortaya çıkan laiklik kavramının da nihai varlık sebebi insanların özgürlüğünün sağlanması ve teminat altına alınması konusunda bir güvence olmasından kaynaklanmaktadır. Nihai amaç insanın özgür olmasıdır; özgürlüğünün güvence altında olmasıdır. Laiklik ilkesini benimsemediği halde din özgürlüğü alanında yeterli güvenceler sağlamış ülkeler olduğu halde laiklik ilkesine anayasalarında yer verdiği halde din özgürlüğünü gerçekleştirememiş ülkeler de vardır. Kavramların kendileri değil içerikleri her zaman daha fazla önem taşımaktadır. Laiklik kavramının anayasaya girişinden itibaren içeriğiyle ilgili tartışmalar başlamıştır. 1961 Anayasasında da laiklik ilkesinin benimsenmesi kararlaştırılınca, birçok yazar ve hukukçunun bu kavramın tanımının anayasaya konulmasını talep ettiğini görüyoruz. 1982 Anayasası hazırlanırken, yine laikliğin anayasada tanımlanmasını Danışma Meclisi üyesi birçok hukukçu talep etmiştir. Böyle bir tanım yapılmış olsaydı, kavramla ilgili tartışmaların ve uygulamada yaşanan sıkıntıların bir ölçüde aşılması mümkün olabilirdi. Çalışmamızda, özellikle Anayasa Mahkemesi kararlarında olmak üzere yüksek yargının laikliği bir hukuk kavramı olarak değil bir siyasi ideoloji olarak algıladığı tezi ileri sürülmekte ve tartışılmaktadır. Laiklik kavramının hukuki tanımı bazı farklılıklar gösterse de, üzerinde evrensel mutabakat sağlanmış asgari bir içerik bulunmaktadır. Hukuk bakımından kabulü gereken bu asgari içeriğin Türkiye’de, yüksek yargı kararlarındaki laiklik algısıyla örtüşmediği görülmektedir. -İngilizce Sociological Changes in Perception of Secularism in the Light of Supreme Court Decisions (in Turkey) Transfer of a particular concept that emerged in a particular culture, to another culture has always caused problems. That is the main reason for the arguments about the concept of secularism which are related to historical conditions and juridical - political culture of the country. Existence of different types of applications, even among the Western countries, does not imply the absence of basic border lines for the concept of secularism. Secularism promises the guarantee and the immortality of liberty. That is the only reason for the emerge of the concept of secularism in periods regarding law and freedoms. The ultimate aim is the freedom of people. In fact, the guarantee of this very essential freedom. There are examples of such countries which provide the assurance of religious freedom and have not adopted the concept of secularism at same time. Exact opposite examples exist too: secular countries without religious freedom. Contents of the concepts are always more vital than the concepts themselves. Various arguments have started, which have always been major status in debates, following the entry of the concept of secularism to the Turkish constitution. Upon adoption of secularism in the Constitution of 1961, lots of writers, authors and legists had requested insertion of the description of secularism into the constitution. Similar response had came from various legists from the Advisory Council while the preparation of the Constitution of 1982. If such definition had been made, the arguments about the concept of secularism and problems in the practice in daily life would have been solved. In my work, it is claimed and discussed that Supreme Court(s) in Turkey accepts secularism as a political view instead of a juridical term especially in Supreme Court decisions. Despite of the fact that juridical definition of the concept of secularism differs in some ways, there is an essential content of this concept recognized universally. This basic understanding of the concept is required for true practice of law. However, border lines of secularism conflicts with the insight of secularism in Supreme Court(s) decisions in Turkey.