Akademik Ekosistemin Yeniden Yapılanması: İletişim Akademisyenlerinin Yapay Zeka Araçlarıyla Müzakere Pratikleri


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon Ve Sinema Bölümü, Türkiye

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: İrem Sude İnhan

Danışman: Bahadır Kapır

Özet:

Teknoloji, tarihsel süreç boyunca toplumun kültürel, ekonomik, gündelik yaşam, eğitim, idari ve yönetim gibi tüm yapı taşları üzerinde dönüştürücü bir etkiye sahip olmuştur. Bu alanlar içerisinde özellikle eğitim alanı, teknolojik gelişmelerle kurduğu dinamik ve karşılıklı ilişki bakımından öne çıkmaktadır. Bilginin üretilmesi ve aktarılması süreçlerinin merkezinde yer alan eğitim kurumları, hem teknolojik yeniliklerin uygulama alanları hem de bu yeniliklerin toplumsal etkilerini analiz eden düşünsel merkezler olarak işlev görmüştür. Eğitim, gerek teoride gerekse pratikte teknolojik alanda yaşanan gelişmelere paralel olarak dönüşmüş, kimi zaman teknolojiye yön vermiş, kimi zaman ise kendi pratiklerini teknolojik alanda yaşanan gelişmelerin etkisiyle yeniden yapılandırmıştır. Bu bakış açısından hareketle bu çalışma, teknolojik alanda yaşanan gelişmelerin akademik ekosistemdeki dönüştürücü etkisini iletişim akademisyenlerinin yapay zeka (YZ) araçlarıyla müzakere pratikleri üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Özellikle akademik alanda yaşanan bu dönüşüm iletişim alanında yaşanan gelişmeler neticesinde incelenecektir. Çünkü iletişim bilimleri, Manovich'in belirttiği gibi modern dünyanın çatı (üst) bilimidir. Ayrıca medya olarak genel bir çerçevede bahsedebileceğimiz alan, teknolojik gelişmelere en kısa sürede adapte olabilen ve bu gelişmeler ile kurduğu yakınsama ile kendi öz yapısında hızlı dönüşümlere imkan sağlayabilen bir alandır. Bu açıdan bakıldığında, iletişim akademisyenleri de medyaya ilişkin kuramsal bilgi üretimleri ve teknolojik dönüşümleri anlama kapasiteleri ile toplumu yönlendiren, eğiten ve hegemonik yapıları şekillendiren medya profesyonellerini yetiştirmektedirler. Dolayısıyla, medya eğitimini veren ve bu alanda araştırmalar yapan iletişim akademisyenlerinin YZ ile kurdukları ilişki, hem akademik ekosistem içindeki değişimi hem de medya profesyonellerinin gelecekteki teknoloji yaklaşımlarını anlama açısından kritik öneme sahiptir. Dijital dönüşümün ve YZ teknolojilerinin akademik alandaki yansımaları, özellikle doğası gereği medya teknolojileriyle yakın ilişki içinde olan iletişim disiplini içerisinde önemli değişimlere yol açmaktadır. İletişim disiplini, tarihsel olarak matbaa, gazete, radyo, televizyon ve internet gibi her yeni medya teknolojisiyle birlikte dönüşüm geçirmiş, eğitim müfredatını ve araştırma yöntemlerini sürekli yenilemiştir. YZ teknolojileri de bu evrimsel sürecin son halkasını oluşturmakta ve iletişim akademisinin yeniden yapılanmasını gerektirmektedir. Bu varsayımdan hareketle çalışma, Türkiye'deki iletişim fakültelerinde görev yapan akademisyenlerin YZ araçlarını akademik üretim süreçlerinde (araştırma, yazım, eğitim-öğretim ve idari işlerde) nasıl konumlandırdıkları, bu araçlarla nasıl etkileşime girdikleri ve kendi akademik kimliklerini bu yeni teknolojik ekosistem içerisinde nasıl yeniden yapılandırdıklarını (ya da bu yeniden-yapılanmaya nasıl direnç gösterdiklerini) analiz etmektedir. Araştırma, ardışık açıklayıcı karma yöntem yaklaşımıyla tasarlanmıştır. İlk aşamada, iletişim akademisyenlerinin YZ araçlarını kullanım düzeylerini, tutumlarını ve adaptasyon süreçlerini değerlendirmek amacıyla kapsamlı bir ölçek geliştirelerek çevrimiçi anketler yoluyla uygulanacaktır. Bu ölçek, demogra k pro l, YZ okuryazarlığı ve kullanım düzeyi, akademik üretim süreçlerinde YZ kullanımı, öğrencilerin YZ kullanımına yönelik tutumlar, akademik kimlik ve YZ ilişkisi, YZ adaptasyon süreci ve motivasyonlar gibi boyutları kapsayacak şekilde tasarlanmıştır. Ölçek geliştirme süreci, literatür taraması, uzman görüşlerinin alınması, pilot uygulama ve psikometrik analizler (geçerlik ve güvenirlik çalışmaları) aşamalarını içerecektir. İkinci aşamada ise, anketten elde edilen veriler doğrultusunda seçilen karar verici yetkilere sahip akademik personeller (dekan, bölüm başkanları, fakülte yönetim kurulu üyeleri vb.) ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilecektir. Bu görüşmelerde, YZ araçlarının akademik kimlik, özgünlük, etik ve yaratıcılık kavramlarını nasıl etkilediği, akademisyenlerin YZ ile etkileşimlerinde hangi müzakere stratejilerini benimsedikleri ve akademik ekosistemde meydana gelen dönüşümlere nasıl adapte oldukları ve bu dönüşümler ekseninde özelikle iletişim alanındaki teorik ve pratik derslerinde bu yeni teknolojileri ne ölçüde benimsedikleri, kullandıkları ve bilgilerini aktardıkları irdelenecektir. Çalışmanın kuramsal çerçevesi Latour'un "Aktör-Ağ Teorisi" çerçevesince incelenecektir. Çünkü bu kurama göre teknolojik gelişmeler bir dış etken olarak değil bir özne olarak incelenmeye imkan sağlamaktadır. Aktör-Ağ Teorisi, teknoloji ve insan arasındaki ilişkiyi hiyerarşik değil, karşılıklı etkileşim içerisinde olan aktörler ağı olarak ele alması bakımından, yapay zeka araçları ile akademisyenler arasındaki müzakere süreçlerini anlamlandırmak için uygun bir teorik zemin sunmaktadır. Bununla beraber çalışmanın kuramsal yapısında Postman'ın "Teknopoli" kavramı ve McLuhan'ın "Medya Ekolojisi" gibi çeşitli perspektiflerden de faydalanılacaktır. Bu kapsamlı teorik çerçeve, iletişim akademisyenlerinin YZ araçlarıyla ilişkisini tarihsel bir perspektife oturtarak, matbaadan günümüz dijital teknolojilerine kadar uzanan süreçte teknolojik gelişmelerin akademik bilgi üretimi ve eğitim pratiklerini nasıl dönüştürdüğünü ele almaktadır.Araştırma, iletişim akademisyenlerinin YZ kullanım pratiklerinde unvan, deneyim, bölüm, uzmanlık alanı, ders türü (teorik/uygulamalı) gibi demogra k değişkenlerin etkisini incelemeyi ve akademisyenlerin YZ adaptasyon süreçlerindeki farklı tutum ve yaklaşımları (erken benimseyenler, şüpheciler, direnç gösterenler) ortaya koymayı hede emektedir. Ayrıca, YZ teknolojilerinin iletişim akademisinin üç temel alanında (Gazetecilik, Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Radyo Televizyon ve Sinema) nasıl farklı şekillerde konumlandırıldığı ve kullanıldığı da araştırmanın odak noktalarından biridir. Bu örneklem yapısından hareketle bütüncül bir perspektiften iletişim alanındaki tüm değişimlerin ortaya çıkarılması hede enmektedir. Araştırmanın önemi de bu noktada ortaya çıkmaktadır. İletişim disiplininin farklı alanlarını kapsayan bu yaklaşım, YZ teknolojilerinin akademik ekosistemde yarattığı dönüşümün çok boyutlu analiz edilmesine ve iletişim alanında farklı disiplinler arası karşılaştırmalı değerlendirmelerin yapılmasına olanak tanıyacaktır. Çalışmanın sonucunda, iletişim fakültelerinde YZ teknolojilerine yönelik eğitim ve etik politikaların geliştirilmesi için öneriler sunulması, akademisyenlerin YZ okuryazarlık düzeylerinin artırılması ve YZ araçlarının etik ve etkili kullanımının sağlanması için önerilecek stratejilere harita olacak bir durum tespitinin elde edilmesi hede enmektedir. Çalışma, akademik ekosistemde YZ araçlarının artan rolünü iletişim disiplini özelinde derinlemesine analiz ederek, hem literatüre özgün katkı sağlamayı hem de iletişim eğitimi ve akademik bilgi üretim süreçlerinin geleceğine dair projeksiyon sunmayı amaçlamaktadır.