Sezai Karakoç'un şiir ve hikâyelerinde şehir ve medeniyet


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FİKRİ KULA

Danışman: Mehmet Güneş

Özet:

Sezai Karakoç, Türk edebiyatı ve fikir hayatında en önemli şahsiyetlerden biridir. Şehir ve medeniyet kavramlarını çoğunlukla birlikte işleyen Karakoç, şehirleri medeniyetin en önemli yapıtaşlarından biri ve yansıtıcısı olarak görür. Ona göre yekpare bir vücuda benzeyen İslam şehirlerinin arasındaki manevi bağların koparılması adeta İslam medeniyetinin kolunun kanadının kırılmasına benzer. Karakoç’un medeniyet kurucusu olarak ifade ettiği şehirler çoğunlukla İslam medeniyetinin şehirleridir. İslam medeniyetinin en önemli unsurlarından olan camiler ve çeşmeler, Sezai Karakoç’un şiirlerine tarihî, mimari ve metafizik boyutlarıyla da yansır. Karakoç, modern dönemde kadim şehirlerin manevi kimliğini, siluetini ve asli hususiyetlerini kaybetmesine üzülür ve bu duruma tepki gösterir. Sezai Karakoç, şehir ve medeniyet ilişkisine şiir ve hikâyelerinde geniş yer verir. Şair, şehir ve medeniyet ilişkisini birçok şiirinde işlemekle birlikte bu hususu en yoğun biçimde işlediği şiir kitabı Alınyazısı Saati’dir. Her biri İslam medeniyetinin merkezi konumunda olan Kudüs, Bağdat, Şam, İstanbul gibi kadim şehirlerin onca istila, işgal ya da olumsuz tesire karşın asli hüviyetlerini hâlâ koruduklarını vurgular. Hızırla Kırk Saat, Çeşmeler, Gül Muştusu adlı eserlerinde daha yoğun olmakla birlikte diğer şiir kitaplarında da şehir ve medeniyet ilişkisi dikkate değer bir yer tutar. Karakoç’un hikâyelerinde de şehir ve medeniyet ilişkisini benzer bir yaklaşımla ele aldığı görülür. Bu çalışmada Sezai Karakoç’un şehir ve medeniyet kavramına bakışı üzerinde durulup, şehir ve medeniyet ilişkisinin şiir ve hikâyelerine nasıl yansıdığı incelenmektedir. Anahtar Kelimeler: şehir, medeniyet, modernleşme, insan, mimari, kültür, değişim, gelenek. ABSTRACT Sezai Karakoç is one of the most important people of Turkish Literature and ideology. Karakoç, who often works on city and civilization concepts together, sees cities as one of the most important figures and reflector of the civilization. According to him, cutting off of connections between Islamic Cities that look like a whole body, resembles to breaking of Islamic Civilization's arm. Cities that Karakoç presented as founder of civilization are mostly the cities of Islamic Civilization. As most important figures of Islamic Civilization, mosques and fountains reflects to Karakoç's poems by their historical, architectural and metaphysical sides. Karakoç gets upset and shows his reaction about loss of ancient cities about their spiritual identity, shade and particularity. Sezai Karakoç attaches importance to the relationship between city and civilization in his poems and stories. As he processes this city-civilization issue, his book that he did it the most is Alınyazısı Saati. He emphasizes on the fact that every single one of these cities which are called as the centers of Islamic civilization named as Jerusalem, Baghdad, Sam and Istanbul, have kept their independence against lots of invasions and negative effects. The relationship between city and civilization takes place in his other books but also especially in Hızırla Kırk Saat, Çeşmeler, Gül Muştusu. He also processes this kind of relationship similarly in his story books. In this study, Sezai Karakoç's point of view on city and civilization concepts and how this relevance has affected his poems and stories are seen. Key Words: city, civilization, modernization, human, architecture, culture, change, tradition.