19.yy’da Osmanlı sosyal ve iktisadi hayatında kölelik


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2005

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Burçak Ersöz

Danışman: EROL ÖZVAR

Özet:

İnsanlık tarihi kadar eski olan kölelik, Osmanlı Devleti'nde kuruluşundan itibaren varolan bir kurum olmuştur. Kölelikle ilgili uygulamalar İslam hukuku çerçevesinde şekillenmiştir. Köleler hem ticari bir mal ve yatırım aracı, hem de ailenin hizmetleri gören bir üyesi olarak yaşam, evlilik, boşanma, ibadet gibi temel haklara sahip olmuşlardır. Hukuken eşya sayıldıklarından alınıp satılabilmiş, miras, hibe, hediye yada mehir yoluyla başkasına devredilebilmişlerdir. Kölelerden daha çok ev-içi hizmetlerinde yararlanılmış ve maddi gücü yeten her Osmanlı reayası köle sahibi olabilmiştir. Ancak gayrimüslimlerin müslüman köle kullanmaları yasaklanmıştır. Kölelik Osmanlı Devleti'nde hayat boyu süren bir durum olmamış, İslamın da azadı teşvik etmesiyle köleler belli bir süre hizmetten sonra özgürlüklerine kavuşturulmuşlardır. Böylece diğer hürlerin sahip olduğu tüm hakları elde etmişlerdir. Kölelik, savaş esirlerinin köleleştirilmesiyle oluşmakla birlikte doğum ve ticaret yoluyla da köle nüfusu artmıştır. 19.yy'da Osmanlı'ya ticaret yoluyla Afrika'dan zenci, Kafkasya'dan beyaz köleler getirilmiştir. Bu köleler büyük şehirlerde esir pazarlarında esirci tarafından serbestçe satılmıştır. Esirci esnafı lonca halinde örgütlenmişti ve kanuna aykırı davranamazdı. Satışta kölenin nitelikleri varsa kusurları belirtilmeliydi. Aksi halde satış iptal edilebilirdi. Özellikle hürlerin köle diye satılması yasaktı. Bu yüzden devlet, yüzyılın ikinci yarısında Çerkez göçmenlerin çocuklarını köle olarak satmalarına engel olmaya çalışmıştı. Köleliğe karşı dünyada tepkilerin doğması ve İngiltere'nin köleliğin kaldırılmasına öncülük etmesi Osmanlı Devleti'nde de 19. yüzyılda köle ticaretiyle ilgili yasaklamalara neden oldu. 1846'da İstanbul esir pazarı kaldırıldı. Önce Zenci sonra Çerkez köle ticaretine gelen yasaklar ve olağan azad etmelerle kölelerin sayısı azaldı ancak kurum toplum içinde varlığını 20. yüzyılın başlarına kadar devam ettirdi. EXTRACT Slavery, as old as the history of humankind, was a society in the Ottoman Empire's foundation. Slavery was carried out as in the İslamic law. Slaves had native rights like marriage, divorse, pray although they were a commercial property and vehicle of investment. They were bought and sold as a property according to İslamic law and transferred to anyone as a donation, gift, heritage. They were commanly used in houseworks. Everyone who had enough money could be slave owner. But it was forbidden to get a Moslem slave for non-Moslems. A Slave didn't live as a slave all his life. After a duration of service, they were given their freedom. Thus, they obtained the same rights like the other free people.Slavery population formed with prisoners of war besides, population increased by birth and trade. In the 19th century, Negros from Africa, Whites from Caucasus were brought and sold in market places by tradesmen in big cities. Tradesmen, established in lobby, had to obey the laws. The qualities and faults of a slave had to make clear on sale otherwise, the sale could be cancelled. Especially sales of free people were forbidden as a slave. Thus, the goverment tried to avoid the Circassian's immigrants sold their children as a slave, in the second half of the 19th century. England was the pioneer in abolishing slavery and reactions around the world caused the restrictionsto slavery trade in Ottoman Empire in 19th century. In 1846, Slave market palace was removed in İstanbul. Prohibitions in Negro's and Circassian's slavery trade and ordinarydonation of freedom were gradually caused decrease in number of slavery. However the existence of slavery continued in public until the beginning of 20th century.