Sosyal bilimlerin davranış kuramları ile dini ilimlerin amel nazariyelerinin karşılaştırılması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MURAT KOBYA

Danışman: ALİ COŞKUN

Özet:

Anahtar Kelimeler : Determinizm, İradecilik SOSYAL BİLİMLERİN DAVRANIŞ KURAMLARI İLE DİNİ İLİMLERİN AMEL NAZARİYELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Hem sosyal bilimler hem de dini ilimlerde insan davranışının merkezi bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Ancak sosyal bilimler ve bilhassa davranış bilimleri, davranışın altında yatan psikolojik ve sosyal sebepleri araştırırken; dini ilimler, amelleri hem dünyevi hem de uhrevi sonuçları bakımından değerlendirmekte, Allah’ın sonsuz ve sınırsız iradesiyle insanın dini ve ahlaki sorumluluğu arasında bir denge kurmaya çalışmaktadırlar. Davranış bilimleri deskriptif bir karaktere sahipken, dini ilimlerin normatif yönü ağır basmaktadır. Dini ilimlerin amel tasavvurunun, sosyal bilimlerinkinden daha kapsamlı olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal bilimler, davranışı yalnızca dünyevi ve fiziki sebep ve sonuçlarıyla değerlendirirken; dini ilimler, insan davranışını dünyevi, metafiziksel ve uhrevi sebep ve sonuçlarıyla birlikte değerlendirmektedir. İnsan davranışları ile ilgili determinizm-iradecilik dikotomisi, gerek sosyal bilimlerde gerekse dini ilimlerde teorik kamplaşmalara sebep olmuştur. Sosyal bilimlerde, pozitivist-natüralist sosyal bilim anlayışının determinist kampta; söz konusu anlayışa tepki olarak doğan yorumlayıcı-inşacı perspektifin ise iradeci kampta yer aldığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Sosyal bilimler ile dini ilimlerin din tasavvuru arasında önemli farklılıklar mevcuttur. Dini ilimler, tanrının dünyaya, vahiy ve ilahi takdir yoluyla müdahale ettiğini ve her şeyin onun yaratmasıyla meydana geldiğini vurgularken; sosyal bilimler, genellikle, dini ve tüm sosyal hadiseleri, beşeri ya da tabii bir fenomen olarak açıklamaktadırlar. Bununla birlikte yorumcu ekol, dünya ile ilgili kişiye özel yorumlamalarda bulunma imkânı sunduğu için, sosyal bağlam ile dini içerik arasında katı bir sebep-sonuç ilişkisi kuran natüralist teoriye oranla, dini inançla daha kolay uyum sağlamaktadır. Özellikle; dinin kökeni hakkındaki pozitivist, indirgemeci, evrimci ve spekülatif kabullere ve gerçekliğin doğasına dair yansıtmacı teorilere prim vermeyen; dini tecrübeyi içeriden yani dindarın bakış açısından anlamayı ve açıklamayı esas alan din fenomenolojisi; dini analiz etmek için daha verimli bir metodoloji ortaya koymaktadır. Keywords : Determinism, Voluntarism ABSTRACT THE COMPARISON OF THE BEHAVIOURAL THEORIES OF SOCIAL SCIENCES AND RELIGIOUS SCIENCES It is seen that both in social sciences and theology human behaviours have critical importance. However while social sciences and especially behavioral sciences are looking for the psychological and social reasons under lying behaviour; theology takes acts into consideration both in terms of secular and otherworldly results, tries to harden between the endless and limitless will of God and religious and ethical responsibility of man. While behavioral sciences have a descriptive character, the normative side of theology predominates. It can be expressed that the deed conception of theology is more comprehensive than social sciences. While social sciences take behaviours into consideration in terms of secular and physical reasons and results; theology takes human behaviours into consideration in terms of secular, metaphysical and ethereal causes and effects. Determinism-voluntarism dichotomy about human behaviours has caused theoretic polarizations both in social sciences and theology. It can be easily concluded that in social sciences, the perceptive of positivist-naturalist social science is in the determinist camp; the perceptive of interpretive- constructionist which has raised as a reaction to the aforementioned perspective is in the voluntarist camp. There are important differences between the imagination of religion of social sciences and theology. While theology puts emphasis on that God intervenes the world with revelation and providence and that everything has occured with His creation; social sciences generally explain religious and all social events as a humane or natural phenomenon. At the same time becuase the constructionist ecole gives some chance for personal interpretations about the world, it harmanoizes with religious believes better than naturalist theory which sets a strict cause and effect relations between social context and religious content. Especially the religion phenomenology based on understanding and explaining religious experience from the religionist point of view; which doesn’t give credit to positivist, reductionist, evolutionist and speculative approvals about the principles of religion and to reflective theories about the nature of reality presents more efficient methodology to analyse religion.