Ortadoğu’ da demiryolu ulaşımı


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2001

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ahmet Gündüz

Danışman: NURTEN GÜNAL

Özet:

Ortadoğu üzerine araştırma yapacak bir kişinin öncelikle kavramın kapsamına aldığı coğrafi bölgeyi belirlemesi mecburiyeti vardır. Çünkü Ortadoğu kavramının, literatürde, az çok farklı şekillerde kullanıldığı gözlenmektedir. Ortadoğu matematiksel olarak 12º - 43º kuzey enlemleri ile 26º - 64º doğu boylamları arasında olup, 7.542.549 km2 alan kaplar. Bu saha içinde Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Türkiye, Suriye, İran, .Irak, K.K.T,C., Kıbrıs Rum Yönetimi, Lübnan, İsrail, Kuveyt, Ürdün, Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Yemen ve Umman gibi ülkeler yer alır. Ortadoğu jeolojik bünyesi ve morfolojik şartları bakımından başlıca üç kısımdan meydana gelir: I- Güney Arap Masifi(Eski Kütle); II- Kuzey ve doğuda genç kıvrımlı dağlar ve bu dağlar arsında kalan yüksek düzlüklerden müteşekkil (Kıvrımlı Bölge)Alp Bölgesi ( Türkiye, İran ); III- İkisi arasında yeralan (Geçiş Zonu) Arabölge (genel olarak Münbit Hilal memleketleri). Ortadoğu'da 2000 yılı itibariyle yaklaşık 320.884.466 kişi yaşamaktadır. Ortadoğu'da nüfusun kümelendiği diğer bir deyişle km2'ye düşen sayının fazlalaştığı alanlar daha ziyade "Yüksek Saha" memleketleri ile "Ara Bölge" de dikkati çeker. Bu sahalar fiziki ortam bakımından olduğu kadar, ekonomik faktörler bakımından da elverişli alanlardır. Ortadoğu'da öncelikle kuraklık şartlarının mutlak olduğu çöller ve çöllere civar olan sahalar nüfus yönünden boş alanlardır. Bölge nüfusunun % 55'i şehirlerde yaşarken % 45'i kırlarda yaşar. Ortadoğu'da insanların temel ekonomik faaliyeti tarıma dayalıdır.Nüfusun % 65'i geçimini tarımsal uğraşı düzeni içinde gerçekleştirir. Ortadoğu yerküre üzerinde jeolojik ve litolojik yapısındaki özellik nedeniyle çok çeşitli madenlere sahip olması ile tanınan bir sahadır. Ancak dikkati çeken bir husus birbirinden farklı olan madenlerin belli alanlarda rezerv bakımından , pek bol olmayacak şekilde kümelenmiş halde bulunmalarıdır. Dünya petrol rezervleri %61 den fazlası ve dünya doğalgaz rezervinin %54'ü Ortadoğu'dadır. Bugünkü şartlar altında dünyanın en zengin petrol bölgesi Ortadoğu'dur. Üç kıtanın krozman noktasında diğer bir deyişle eski dünya kıtalarının hemen hemen ortalama bir kesiminde yer alan Ortadoğu aynı zamanda bir köprü konumunda olup Asya, Avrupa ve Afrika arasında kara, deniz ve hava ulaşım ağının odak noktasını teşkil eder. Ortadoğu'da ilk demiryollarının döşenmeye başlanması oldukça eskidir. Fakat hemen diğer konularda olduğu gibi, 19. yüzyılın ikinci yarısında döşenmeye başlayan demiryolları Avrupa şirketlerinin imtiyazları altında idi. Ortadoğu'da 1856 yılında İskenderiye-Kahire arasında 211 km uzunlukta bir hatla başlayan demiryolları, 1999 yılına gelindiğinde 31.172 kilometre uzunluğunda demiryoluna ulaştı. Bu uzunluğun 10.000 nüfusa düşen miktarı 1 km, 1.000 km2'ye düşen ise 4 kilometredir. Ortadoğu, 1.201.337 kilometre uzunluğundaki dünya demiryollarının sadece %3'lük bölümünü oluşturmaktadır. Ortadoğu'da, 8.682 km. uzunlukla Türkiye birinci sıradadır. Bunu 6.398 km. ile İran, 5.024 km. ile Mısır takip etmektedir. Bu üç ülke Ortadoğu demiryollarının yaklaşık % 65'ini oluşturur. Bölgede, %1'lik pay ile Ürdün en az demiryolu uzunluğuna sahip ülkedir. Ortadoğu'da demiryolları çok eşitsiz bir şekilde dağılmıştır. Ortadoğu demiryolları bölgenin batısında, kuzeyinde ve doğusunda yer alan ülkeler ile demiryolu bağlantısına sahipken, bölgenin güneyinde yer alan ülkelerle demiryolu bağlantısına sahip değildir. Ortadoğu'nun demiryollarının dağılışında ve az gelişmiş olmasında kuşkusuz çeşitli faktörler rol oynamıştır. Bir defa fiziki coğrafya şartları bölgenin büyük bir kısmında demiryollarının gerek inşa gerekse bakımını güçleştirecek durumdadır. Mesela Ortadoğu'nun yaklaşık olarak 1/3'ü çöllerle kaplıdır. Beşeri şartlara gelince; bu bakımdan da Ortadoğu'nun büyük bir kısmında olumsuz bir durum mevcuttur. Bölgede gerçi geniş nüfus kütleleri mevcutsa da, ekonomik faaliyetlerin henüz geniş çapta geçim tipi olması Ortadoğu'nun büyük kısmında ulaşım faaliyetlerinin gelişmesine olumlu zemin hazırlamamıştır.Bununla beraber ticari amaçlar yanında, politik ve stratejik çıkarlarda önemli rol oynamıştır. Ortadoğu ülkelerinin, kalkınma sorununu çözümlemesi; hızlı, güvenli ve kitlesel bir taşımacılık modeli olan demiryollarının kendi sorunlarını aşıp gelişmesine bağlıdır. SUMMARY The early construction of railways in the Middle East dates back to very old times. Like in all other cases, the railways built in the second half of the nineteenth century was under the license of European companies. In the Middle East, the railways started to be built in 1856 between Alexandria and Cairo were only 211 km long. In 1999 the length of the railways reached 31,172 km. The ratio of length to population is 10,000 people to 1 km and 1,000 square kilometers to 4 kilometers. The railways in the Middle East accounts for only 3 % of the world's railroads having a length of 1,201,337 km. Turkey ranks number one with a 8,682 km long railways in the Middle East. Iran and Egypt follows Turkey as second and third with 6,398 km and 5,024 km long railroads respectively. The railroads of three countries represent 65 % of the Middle East system. Jordan with a 1 % share in the Middle East Railway System has the shortest rails in terms of length. The railways in the Middle East are not evenly distributed. While the Middle Eastern Railway System has connections with the other countries situated in the eastern, western and northern parts of the region, this is not the case with those countries located in the southern areas. Certain factors played a role in poor distribution and underdevelopment of railroads in the Middle East. The geographical conditions in the region made it even more difficult to build and maintain railway system. For example one third of the Middle East is comprised of desserts. The region is quite poor in terms of human resources. Although the population in the region is high, the economic situation is not well developed and this fact did not help to prepare a favorable ground to improve transportation system in the region. In addition to commercial goals, political and strategic interests played a significant role. The reason why the Middle Eastern countries could not solve their economic development problems is due to the troubles inherent in the railway system itself, which is a fast, reliable and mass transportation method.