İbn Sina felsefesinde bilginin kategorisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Merve Nur Yılmaz

Danışman: ÖMER TÜRKER

Özet:

İbn Sînâ, Kategoriler kitabında bilginin dâhil olduğu kategorileri izafet ve nitelik olarak belirlemektedir. Bununla birlikte, araz olup olmadığı tartışmalı olan bazı kategorileri, Metafizik kitabında tekrar ele alarak araz olduklarının ispatını yapmaktadır. Bu bağlamda, bilginin araz oluşuna dair itirazları, felsefesinin en temel kavramsallaştırmalarından olan varlık-mâhiyet ayrımı üzerinden aşmaya ve bilginin araz oluşunu ispatlamaya çalışan filozof, bilginin nefiste bulunmak bakımından araz olduğunu söylemektedir. Fakat İbn Sînâ’nın bu görüşü, çeşitli eserlerinde farklı imaları barındıracak şekilde ele aldığı bilgi tanımları açısından kuşkulu hale gelmektedir. İbn Sînâ kimi yerde bilgiyi maddi özelliklerinden soyutlanmış bir hakikatin kişide meydana gelmesi (husul) şeklinde tanımlarken, kimi yerde ise, aklın bilgisine konu olan bilinen ile (makul) ile bilen öznenin (âkil) tek bir şey haline gelmesi olarak tanımlamaktadır. Bu tanımlardan ilkine göre, bilgi nefiste bulunan bir araz durumundayken, diğer tanımda bulunduğu yer ile aynı şey haline gelen bilginin araz olması mümkün görünmemektedir. Aynı şekilde İbn Sînâ'nın nefsin yetkinliği ve birliği ile ilgili görüşleri söz konusu olduğunda bilginin araz olması konusu karmaşıklaşmaktadır. Diğer taraftan, tarihsel olarak bilginin araz oluşuna dair problem, İbn Sînâ müstakil olarak ele alınmamaktadır. Fakat problemin takibi, Aristoteles'in ve Yeni-Eflatuncu felsefenin bilgi ve nefis ile ilgili görüşlerinin imalarından yapılabilmektedir. Bu bakımdan, konu İbn Sînâ’nın kendisine intikal eden felsefi mirasın problemlerini, kendi felsefesinde nasıl aşmaya çalıştığını göstermesi bakımından önem arz etmektedir. Anahtar Kelimeler: İbn Sînâ, Bilgi, Kategori, İttihâd, İzâfet, Nitelik ABSTRACT Ibn Sina in his Categories defines categories that include knowledge as relativity and quality. In addition in his Metaphysics, he deals with some categories that are under controversy as to if they are accidental (ʿaraż) or not and proves that they are accidental. In this framework, the philosopher who tries to overcome objections against the fact that knowledge is accidental through one of the basic conceptualizations of his philosophy, meaning the distinction between existence-nature, and thus tries to prove that knowledge is accidental; claims that knowledge is accidental as to its being present in human-self (al-nafs). However, this idea of Ibn Sina becomes suspicious with regard to his definitions of knowledge which he defines in a way to contain various implications. While Ibn Sina defines knowledge at some point as emergence (husūl) of a truth (haqîqa) which is abstracted from its material qualities, in some cases he defines it as unification of the known (al-maʿqūl) and the knower (al-ʿāqil). According to the first of these definitions, while knowledge is an accident that is present in human soul (al-nafs), in the second definition, for knowledge which becomes the same thing as where it exists, it is impossible to become accidental. Similarly, when Ibn Sina’s ideas about competence and unity of the human soul (al-nafs) are in question, the problem of knowledge being accidental or not becomes more complicated. On the other hand historically, the problem regarding if knowledge is accidental or not is not examined by Ibn Sina on its own. However it is possible to track the problem through implications of Aristotelian and Neo-Platonist philosophy’s ideas about knowledge and self (al-nafs). In this respect, the subject is important because it shows how, and within the boundaries of his own philosophy, Ibn Sina tried to overcome problems of the philosophical legacy that were conveyed to himself. Key Words : Avicenna, Knowledge, Category, Identification, Relative, Quality.