2001 sonrası değişen küresel güvenlik yönetişimi'nde Türkiye'nin yeri ve katkısı


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ozan Ahmet Gökçe Ozan Ahmet Gökçe

Danışman: EMEL PARLAR DAL

Özet:

Güvenlik, insanoğlunun hayatının her noktasına temas eden bir kavram olmuştur. Küresel siyasette yaşanan değişimler ve dönüşümlerle birlikte güvenliğin algılanışı ve uygulanışı da çeşitlilik kazanmıştır. Küresel güvenlik yönetişimi, yeni bir güvenlik enstrümanı olarak uluslararası alanda barış ve istikrarın sürmesi amacıyla politik, ekonomik ve idari otoritenin ortak kullanımını sistemdeki ilgili bütün aktörlerin ortak çabalarıyla elde edilen sonuçların oluşturduğu, farklı düzeylerde tüm aktörleri içeren bir politika oluşturma düzlemi olarak tanımlanabilmektedir. Küreselleşmenin tırmanmasıyla birlikte ekonomik, kültürel, insani, çevresel güvenlik meseleleri önem kazanmış; sınır-aşan suçlar, uluslararası terörizm, nükleer silahların yayılması, bulaşıcı hastalıklar gibi yeni tehditlerin yaygınlaşması sonucunda bir kavram olarak yeniden hem güvenlik hem de yönetişim kavramlarının kesişiminde inşa edilmeye başlamıştır.. Özellikle 11 Eylül olayları sonrası tekrar gelenekselleşen ve sertleşen Atlantik merkezli güvenlik algısını değiştirme konusunda söz sahibi olan yükselen güçlerin, küresel güvenlik yönetişimi özelinde olmak üzere, küresel yönetişimde etkin olabildiği ve niş noktalara temas ettiği bir alan olarak görülmüştür. ABSTRACT Security has always been become a concept that contacts every aspect of human life. perception and application of security has become diverse in line with the changes and transformation in global politics. Global security governance defined as a policy making sphere that includes all actors or stakeholders from different levels and consisting of outputs that are made of collective efforts, economic and administrative authority together on the purpose of maintaining peace and stability. Due to hyper globalization, economic, cultural, environmental and humanity security issues become salient. Hence, as a result of new threats -such as global terrorism, spreading nuclear proliferation and epidemic diseases- it has been started to be constructed in junction point of both security and governance terms. Global security governance have been seen as an area where emerging powers, who especially have a say in the matter of Atlantic based security perceptions that has become more traditional and rigid, can become effective in global governance and touch the niche areas.