Küreselleşme sürecinde dünyada ve Türkiye'de kadın emeğinin konumu


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2006

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: İPEK YAĞCIOĞLU ÇELİKOL

Danışman: Mehmet Şişman

Özet:

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE KADIN EMEĞİNİN KONUMU İPEK YAĞCIOĞLU ÇELİKOL Küreselleşme sürecinde artan rekabet ve üretim maliyetleri koşullarında üretim süreçleri değişmiş; uluslararası piyasaların değişken yapısına, tüketicilerin farklı taleplerine ayak uydurmak üzere esnek üretim modellerine yönelim başlamıştır. Bu aşamada kadın istihdamı önemli rol oynamaktadır. Fiyatları düşürebilmek, emek yoğun teknolojiler kullanan ülkelerde işgücü maliyetlerinin düşürülmesine bağlı olduğundan, ucuz emek sayılan kadın işgücü kullanımı artmaktadır. Esnek üretim ve enformel ekonomi küresel anlamda emek sürecinin ulaştığı son noktaya işaret etmektedir.Kadınlar enformel sektörde ev içinde geçici ve kısmi süreli işlerde çalışmanın potansiyel adaylarıdır. İktisaden önem taşımayan ev işlerini, çocuk bakımını üstlenen kadınların sosyal refahı da kapitalist küreselleşme sürecinde gündem dışına itilmiştir. Türkiye’de uygulanan uluslararası piyasalara entegrasyon politikaları sonucunda, ekonominin dışa açılmasına ve ihracatın artmasına rağmen, kadın istihdamında benzer politikalar uygulayan ülkelerdeki dönüşüme paralel bir süreç yaşanmadığı görülmektedir.Yapılan araştırmalarda Türkiye’de tarım dışı kadın işgücünde görülen artışın istihdamın kadınlaşmasına yol açacak ölçüde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bunun en önemli nedenleri kadınların enformel ekonomiye yönelmeleri, sanayi ve hizmetlerde yaratılan istihdamın nüfus artış oranın altında olması, ataerkil değerler ve eğitimsizlik olarak söylenebilir. Kadın işgücünün değerlendirilmesinde iktisat biliminin yetersiz kaldığı noktaların ivedilikle tespit edilmesine, kadın istihdamının incelenmesinde yeni kavramlara ihtiyaç vardır.Kötü çalışma koşullarına itilen kadınları, ekonominin kendi dinamiğine bırakmak yerine fırsat eşitliği, pozitif ayrımcılık, eğitim programları destekleriyle iyileştirilmeye çalışmak daha sağlıklı toplum ve ekonomi için atılacak önemli adımlardan olabilir.