Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Muhammed Ali Torunoğulları
Danışman: EKREM BUĞRA EKİNCİ
Özet:Bu tez Kanun-i Esasî’de yapılan 1909 tadilleri neticesinde ortaya çıkan hükümet sistemini ve yasama ve yürütme münasebetlerini tetkik etmeyi konu edinmiştir. Tez giriş ve iki bölümden teşekkül etmektedir. Giriş kısmında mevzuya dair temel mefhumların izahları yapılmış, İslâm Hukuku ve Klasik devir Osmanlı Hukuku’ndaki hükümet sistemleri tetkik edilmiştir. Birinci kısımda 1876 Kanun-i Esasî’sinin getirmiş olduğu sistem, yasama ve yürütme cihetinden tetkik edilmiş, hükümet sistemine dair izahat yapılmıştır. İkinci kısımda ise Kanun-i Esasî’de yapılan 1909 tadilleri, yasama ve yürütme cihetinden tetkik edilmiş, tadiller neticesinde ortaya çıkan hükümet sistemine dair izahat yapılmıştır. Bu kısımda son olarak 1909 tadillerinin tatbiki neticelerine yer verilmiştir.1876 yılında Osmanlı Devleti’nin modern manada ilk anayasası olan Kanun-i Esasî ilan edilmiş, böylece Osmanlı Devleti parlamentolu bir monarşi halini almıştır. Ancak padişahın yasama ve yürütme üzerinde geniş salâhiyetleri haiz olması, yürütmenin yasamaya karşı üstün bir pozisyona sahip olması hasebiyle 1876 Kanun-i Esasî’si ile tam manasıyla meşruti bir monarşiye, parlamenter bir hükümet sistemine geçilememiştir. 1909 yılında yapılan tadillerle birlikte padişahın salâhiyetleri tahdit edilmiş, padişahlık sembolik bir mevki haline getirilmiştir. Ayrıca tadiller neticesinde yasama ve yürütme müstakil bir hal almıştır. Yasama ve yürütme arasında münasebet sağlanarak, kuvvetlerin dengesi kurulmaya çalışılmıştır. Bu sayede 1909 tadilleri ile Kanun-i Esasî parlamenter hükümet sistemi ile umumiyetle uyumlu hale getirilmiştir. Ancak iktidarda bulunan İttihat ve Terakki’nin muhaliflere karşı olan tavrı, kabinede yaşanan buhranlar, meydana gelen harbler parlamenter hükümet sisteminin icaplarının tam manasıyla tatbik olunmasına mani olmuştur. Bu sebeple parlamenter rejim lafzi bir safhada kalmış, memlekette tam manasıyla cari olamamıştır. -------------------- This thesis mentions the government system of the Ottoman Empire and the relationship of legislative and executive institutions after the amendments of 1909 in Kanun-i Esasi. The thesis consists of the introduction and two parts. The introduction covers explanation of the basic concepts of the title. In addition to that, it observes the government system in Islamic Law and the Ottoman Law. The first part examines the system brought by Kanun-ı Esasî of 1876 with regard to the legislation and execution process and explains the government system. The second part analyzes the amendments of Kanun-ı Esasi in 1909 with regard to the legislation and execution process and makes some explanations concerning the new government system. Finally, it clarifies the practical results of the amendments in 1909. In 1876, the Ottoman Empire declared Kanun-i Esasî which is the first constitution of the Empire in modern sense. With this constitution, the Ottomans embraced the parliamentary monarchy. However, according to the constitution, the sultan had a massive authority on the legislation and execution process. Moreover, the legislation plays greater part than the execution. For these reasons, the Ottomans could not implement the parliamentary monarchy totally. That is why the amendments of 1909 restricted the authority of the sultan and the sultanate changed to a symbolic position in the Ottomans. Furthermore, the legislation and execution process became independent from any authority. The amendment was aimed to found a connection between the legislation and execution and provide the balance of powers. Thanks to this amendment, Kanun-i Esasî became complied with the parliamentary monarchy in general. However, the necessities of the parliamentary monarchy could not be carried out because of several reasons such as the attitude of the İttihat ve Terakki against the opposition parties and groups, different kind of crises in the cabinet and some wars. Therefore, the parliamentary monarchy remained so-called and could not be put into effect in the Ottoman Empire.