IVth International Congress on Geographical Education 2022 (ICGE – 2022) “Powerful Geographical Education, Powerful Future”, Karabük, Türkiye, 7 - 09 Ekim 2022, ss.338-340
İnsanlar her zaman göç etmiştir. İnsanlık tarihi aynı zamanda bir göç tarihidir. Küresel göç, yani kıtalar
arası hareketlilik, sömürgeciliğin başlangıcından beri var olmuştur. Sömürgeciliğin başlangıcı olan
1500’lü yıllardan 1914’lü yıllar sanayi çağına kadar 100 milyondan fazla insanın büyük ve uzun
mesafeli göçlere katıldığı ya da satıldığı tahmin edilmektedir (Atlas of Migration, 2020). 1990'da dünya
çapında 153 milyon olan uluslararası göçmen sayısı 2020'nin ortalarından itibaren dünya çapında 280
milyondan fazladır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (United Nations High
Commissioner for Refugees, UNHCR), sadece 2021 yılının sonunda, 53,2 milyonu ülke içinde yerinden
edilmiş kişiler olmak üzere, evlerinden yerinden edilmiş yaklaşık 89,3 milyon kişi saymıştır (Statista,
2022). Ukrayna'daki savaştan kaçan mülteciler bu istatistiklere dahil edilmemiştir. Bugün her modern
toplum ve her devlet bu hareketliliğin bir sonucudur.
Göç dünya çapında neredeyse tüm ülkeleri etkilemektedir. Göç süreçleri ve etkileri sınır, statü, bölge
veya yönetim biçimi tanımıyor. Her zamankinden daha fazla insanı, aktörü ve ülkeyi içeriyor. Göç
ulusötesi bir olgudur ve hiçbir ülke sorunları tek başına çözemez. Bu nedenle göç olgusunun dünya ve
339
ülkeler üzerindeki rakamlarını ve etkilerini bilmekte fayda vardır. Diğer taraftan mevcut kavram
karmaşasına da açıklık getirmek gerekir. Göç eden kitleler göçmen, sığınmacı, mülteci, yabancı gibi
terimlerle anılıyor. Ancak bu terimlerin hukuki statüleri birbirinden farklıdır.
Bu çalışma dünya’da ve özellikle Türkiye’de mülteci akını devam ederken yüksek sayılardaki bu göçün
boyutlarını ve etkilerini görebilmeyi amaçlamaktadır. Çalışma da nitel araştırma tekniklerinden
doküman incelemesi yoluyla toplanan veriler, betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Uluslararası
kaynaklardan incelenen dokümanlar 2020 ve 2021 yılı verilerini içermektedir.
Göçün sebepleri araştırıldığında genel olarak savaş ve terörden kaçış, refah umudu, gelenekler ve
değişen sınırlar olduğu görülecektir. Ülkenin kendi nüfusu ile kabul edilen göçmen sayısı
karşılaştırıldığında oransal olarak en fazla mülteci alan ülkelerin Suriye'nin komşu ülkeleri olduğu
görülebilir. Dünya çapında bakıldığında son yıllardaki en büyük göçün Meksika’dan Amerika’ya olduğu
görülürken dünyanın geri kalanında en büyük göçün Suriye’den Türkiye’ye yaşanan olduğu
görülmektedir. Türkiye birkaç yıldır dünyada en çok göçmen alan ülke olmayı sürdürüyor. Son birkaç
yılda giderek artan zorluklarla karşı karşıya kalan Türkiye’de resmi rakamlara göre 2021'in sonunda,
yaklaşık 4 milyon mülteci ve sığınmacı yaşıyor. İlk zamanlar göç eden mültecilerin geçici olduğu
varsayılsa dahi bu süreç zamanla kalıcı geçicilik durumuna dönüşmüştür. Bu mülteci ve sığınmacıların
çoğu Suriye'den geliyor. Yaklaşık 300.000 mülteci ve sığınmacı, çoğunlukla Afganistan, Irak ve
İran'dan olmak üzere diğer milletlerden. Türkiye'de yaşayan 23 kişiden 1'i ülkesini terk ederek göç etmiş
(Statista, 2022). Mülteci demek finansal ve sosyal transfer demektir. Göçmenlerden gelen mali ve sosyal
transferler fırsatlar barındırdığı kadar risklerde barındırıyor. Mülteci sayısının yüksek olması,
Türkiye'deki kaynaklar ve altyapı üzerinde giderek artan bir baskı anlamına geliyor.
People have always migrated. The history of mankind is also a history of migration. Global migration,
i.e. intercontinental mobility, has existed since the beginning of colonialism. It is estimated that from
the dawn of colonialism in the 1500s to the industrial age of 1914, more than 100 million people
participated in large and long migrations or were sold (Atlas of Migration, 2020). The number of
international migrants worldwide, which was 153 million in 1990, has risen to more than 280 million
worldwide by mid-2020. At the end of 2021 alone, the United Nations High Commissioner for Refugees
(UNHCR) counted around 89.3 million people displaced from their homes, 53.2 million of whom were
340
internally displaced. Refugees fleeing the war in Ukraine are not included in these statistics (Statista
2022). Today every modern society and every state is a result of this mobility.
Migration affects almost every country in the world. Migration processes and consequences know no
borders, status, territories or forms of government. It encompasses more people, actors and countries
than ever before. Migration is a transnational phenomenon and no country can solve problems alone.
For this reason, it is helpful to know the numbers and impact of migration on the world and countries.
On the other hand, it is necessary to clarify the current conceptual confusion. Crowds of immigrants are
referred to by terms such as immigrant, asylum seeker, refugee, and foreigner. However, the legal status
of these terms differs from each other.
This study aims to see the dimensions and impact of this high number of migrations while the influx of
refugees continues in the world and in Turkey in particular. In the study, the data collected through
document analysis, one of the qualitative research techniques, was analyzed through a descriptive
analysis method. Documents examined from international sources contain data for 2020 and 2021.
Examining the causes of migration shows that there is usually flight from war and terror, hope for
prosperity, traditions and changing borders. A comparison of the country's own population with the
number of immigrants taken in shows that the countries that take in the highest proportion of refugees
are the neighboring countries of Syria. From around the world, it can be seen that the largest migration
in recent years has been from Mexico to the United States, while the largest migration in the rest of the
world has been from Syria to Turkey. For several years, Turkey has continued to be the country that
receives the most immigrants in the world. According to official figures, around 4 million refugees and
asylum seekers are living in Turkey at the end of 2021, which has been struggling with increasing
difficulties in recent years. Even if it was initially assumed that the refugees who had immigrated were
temporary people, over time this process has developed into a permanent provisional arrangement. Most
of these refugees and asylum seekers come from Syria. About 300,000 refugees and asylum seekers are
of other nationalities, mainly from Afghanistan, Iraq and Iran. One in 23 people living in Turkey left
their country and immigrated (Statista, 2022). Refugee means financial and social transfer. Financial
and social transfers by immigrants pose both risks and opportunities. The high number of refugees means
increasing pressure on resources and infrastructure in Turkey.