Marmara Üniversitesi Ulusal Eczacılık Kongresi MÜEFKON’25, İstanbul, Türkiye, 8 - 10 Mayıs 2025, ss.129, (Özet Bildiri)
Kardiyovasküler hastalıklar
(KVD'ler), genellikle asemptomatik başlayan ve zamanla ciddi sonuçlara yol
açabilen kronik hastalıklardır. İstenmeyen pıhtılaşma vakalarında KVD'ler inme,
periferik arter hastalığı, abdominal aort anevrizması, pulmoner emboli, venöz
tromboembolizm, atriyal fibrilasyon (AF), atriyal flutter ve kalp kapak
hastalığı dahil olmak üzere çok çeşitli trombotik durumlara yol açmaktadır [1].
Uzun yıllar boyunca AF, dünya çapında erken ölümün önde gelen nedenlerinden
biri olmuştur. 2030 yılına kadar her yıl 23,6 milyon kişinin KVD'lerden dolayı
öleceği tahmin edilmektedir [2]. Bu nedenle, pıhtılaşma sürecinin düzenlenmesi
ve pıhtı oluşumunun önlenmesi için kumarin ve türevleri gibi biyoaktif
bileşiklerin araştırılması KVD'ler ile ilişkili semptomların tedavisi için
kritik öneme sahiptir. Kumarin bileşikleri, doğal olarak bulunan ve sentetik
olarak elde edilebilen, antikoagülan, antioksidan, antibakteriyel, antifungal,
antiviral, antinörodejeneratif ve antikanser gibi çok çeşitli biyolojik aktivitelere
sahip yapılardır [3]. Kumarin türevlerinden biri olan benzokumarinler,
farmasötik kimyadaki potansiyel uygulamaları nedeniyle araştırmacılar
tarafından önemli ilgi görmektedir. Benzokumarinlerin biyolojik aktiviteleri
henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmamış olsa da anti-inflamatuar,
antimikrobiyal, antikanser ve antinörodejeneratif aktiviteler gibi bir dizi
farmakolojik özellik sergiledikleri bilinmektedir [4]. Bu çalışma kapsamında
ikisi yeni olmak üzere beş benzokumarin türevinin sıçanlarda protrombin zamanı
(PT) üzerinde 48 ve 72 saatteki etkileri in vivo olarak
çalışılmış ve kanama pıhtılaşma sistemi üzerindeki etkileri belirlenmiştir. Tüm
bileşikler, kontrol grubuna (48 saatte 14,90 s ve 72 saatte 14,79s) kıyasla
pıhtılaşma süresini uzatırken (48 saatte 18,88-23,11s, 72 saatte 19,53-25,07 s)
içlerinden 3-(3,4-diasetoksifenil)-2H-benzo[h]kromen-2-one (B3) bileşiğinin en
etkili olduğu (72 saatte 25,07) tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular ile
birlikte bileşikler kendi içlerinde sahip oldukları fonksiyonel gruplara göre
kıyaslanmaları yapılmıştır. Asetoksi fonksiyonel grubunun, fenil halkası kadar
hidrofobisite katmadığı ve metoksi substitüsyonundan daha fazla hidrojen bağı
yapma fırsatı sunduğunu belirlenmiştir. Sonuç olarak; benzokumarin bileşiklerinin
pıhtılaşma süresini uzatma potansiyellerinin olduğu belirlenmiştir. Farklı
benzokumarin türevlerinin sentezlenmesi ve pıhtılaşma sistemi üzerindeki
etkilerinin ayrıntılı olarak araştırılması için daha fazla çalışma yapılmasının
umut vaat edici olduğunu öngörmekteyiz.
Anahtar Kelimeler: Kumarin, Benzokumarin, Antikoagülan, in vivo
Teşekkür: Bu çalışma Marmara Üniversitesi tarafından FEN-A-130511-0155
proje numarası ile desteklenmiştir.