16. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi (UFBMEK 2024) , Edirne, Türkiye, 4 - 07 Eylül 2024, ss.552-553, (Özet Bildiri)
Matematik olimpiyatları çalışmaları doğası gereği yüksek düzeyde bilişsel istem içeren alıştırmalardan oluşmaktadır. Ancak planlamada yüksek düzeyde bilişsel istem içeren alıştırmaların uygulanmasında istenilen düzeyde bilişsel istem gerçekleşmeyebilmektedir (Resnick ve Zurawsky, 2006; Boston ve Smith, 2009). Bu çalışmada Sorumlu Konuşma teorik çerçevesine uygun olarak uygulanan matematik olimpiyatları derslerindeki bilişsel istem düzeyini arttıran ya da azaltan öğretmen davranışları incelenerek Sorumlu Konuşma ve Bilişsel İstem teorik çerçeveleri arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Veriler betimsel analiz yöntemi kullanılarak daha önceden belirlenen temalara göre analiz edilip yorumlanmıştır (Yıldırım & Şimşek, 2006). Çalışmada Sorumlu Konuşma Rubriği (Wolf, Crosson & Resnick, 2005)’ne göre uygulanan derslerin transkripsiyonları kodlanarak öğretmenin konuşma hareketleri belirlenmiş, ardından da bu hareketler zayıf konuşma hareketleri, konuşma hareketine dönüştürülebilecek durumlar ve güçlü konuşma hareketleri olarak gruplandırılmıştır. Elde edilen bu hareketler Stein ve Smith (1998)’in belirlediği Üst Düzey Bilişsel İstemin Sürdürülmesiyle ve Düşürülmesiyle İlişkili Faktörler ile karşılaştırılarak incelenmiştir. Zayıf konuşma hareketlerinin faktörlerden “Öğrencilerin üst düzey ürün veya süreçlerden sorumlu tutulmamaları”, “Görevin zorlayıcı yönleriyle uğraşmak için yeterli zaman sağlanmaması” ve “Öğretmen vurguyu anlamdan, kavramlardan veya anlayıştan cevabın doğruluğuna veya tamlığına kaydırması” ile ilgili olduğu gözlemlenmiştir. Konuşma hareketine dönüştürülebilecek durumlarda ise “Öğretmen vurguyu anlamdan, kavramlardan veya anlayıştan cevabın doğruluğuna veya tamlığına kaydırması” ve “Öğrencilerin üst düzey ürün veya süreçlerden sorumlu tutulmamaları” faktörleri ön plana çıkmıştır. Güçlü konuşma hareketleri incelendiğinde ise “Öğretmen sorgulama, yorum ve geri bildirim yoluyla gerekçeler, açıklamalar ve anlamlar için baskı yapar” ve “Keşif için yeterli zaman tanınır; ne çok az ne de çok” faktörleri neredeyse tüm diyaloglarda gözlemlenmiştir. Çalışmada kullanılan bu iki teorik çerçeve de öğrencilerin bilişsel olarak aktif olmalarını, düşüncelerini açıklamalarını talep etmektedir. Bu bağlamda derslerin planlanırken yüksek düzeyde bilişsel istem içerecek şekilde planlanması ve uygulamada Sorumlu Konuşma teorik çerçevesi yardımı ile planlamanın istenildiği gibi gerçekleşmesi sağlanabilecektir. Bu açıdan bu iki teorik çerçeve birbirini tamamlayıcı bir özellik göstermektedir.