Kişilerarası iletişimde aldatma kuramı ilk olarak 1996 yılında Judee Burgoon ve David Buller tarafından ortaya atılmış post-pozitivist bir kuramdır. Bu kuram bireylerin birbirlerini aldatma nedenlerini ve süreçlerini tahmin ederek sonuçlarını açıklamaya çalışır. Kurama göre, bireyler iletişim esnasında yanlış bilgi ve yönlendirme yoluna giderek kişilerarası iletişim sürecini etkileyebilir. Ayrıca bireyler çeşitli sebeplerle gerçeği gizleme ya da değiştirmek suretiyle sosyal ilişkilere yön vermeye, algı yönetimi yapmaya ve bilgi kontrolü sağlamaya çalışabilirler. Bu bakımdan aldatma teorisi iletişim bilimleri ve kişilerarası iletişim alanında önem arz eder. Aldatma teorisi ile ilgili Türkçe literatürde herhangi bir çalışmaya rastlanmadığından bu teori ile ilgili çalışma yapma gereği duyulmuş ve bu alanda Türkçeye çevrilmemiş kaynaklar literatüre kazandırılmak istenmiştir. Bu çalışmanın amacı literatürde aldatma teorisi ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında sayısal veri sunmaktır. Çalışmada konu ile ilgili elde edilen makalelerin bibliyometrik analiz yöntemiyle niceliksel veri analizi yapılmıştır. Çalışmanın evrenini Scopus veri tabanında yer alan kişilerarası aldatma teorisi taramasından elde edilen 115 akademik çalışma oluşturmaktadır. Elde edilen 115 akademik çalışma Vosviewer programına aktarılarak analize tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda ortak yazarlık ağları, yazar-atıf analizi, anahtar sözcüklerin birlikte görülme (Co-Occurence) sıklığı, ülkelerin ve kurumların ortak yazarlık durumu, makalelerin ve yazarların bibliyografik eşleşmesi son olarak yazarların eş-atıf analizi hakkında elde edilene bulgulara yer verilmiştir.
The theory of deception in interpersonal communication is a post-positivist theory first put forward by Judee Burgoon and David Buller in 1996. This theory tries to explain the results by predicting the reasons and processes of individuals cheating on each other. According to the theory, individuals can affect the interpersonal communication process by using incorrect information and manipulation during communication. In addition, individuals may try to direct social relations, manage perception and control information by hiding or changing the truth for various reasons. In this respect, deception theory is important in the field of communication sciences and interpersonal communication. Since there is no study on the theory of deception in Turkish literature, it was felt necessary to conduct a study on this theory and it was aimed to add sources that have not been translated into Turkish in this field to the literature. The aim of this study is to present numerical data about the studies on deception theory in the literature. In the study, quantitative data analysis was conducted using the bibliometric analysis method of the articles obtained on the subject. The population of the study consists of 115 academic studies obtained from the interpersonal deception theory search in the Scopus database. The resulting 115 academic studies were transferred to the Vosviewer program and analyzed. As a result of the analysis, findings about co-authorship networks, author-citation analysis, frequency of co-occurrence of keywords, co-authorship status of countries and institutions, bibliographic matching of articles and authors, and finally co-citation analysis of authors are included.
