MMP3 (rs679620) VE VDR (rs731236) GENLERİNDE OLUŞAN POLİMORFİZMLERİN GEN-ÇEVRE ETKİLEŞİMLERİ İLE ÇÜRÜK RİSK DEĞERLENDİRMESİ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ


Özmen S., Yılmaz Atalı P., Ağralı Ö. B., Tacal Aslan B., Aksu M. B., Ulucan K.

26. TÜRK DİŞ HEKİMLERİ BİRLİĞİ ULUSLARARASI DİŞHEKİMLİĞİ KONGRESİ , İstanbul, Türkiye, 8 - 11 Eylül 2022, cilt.11, ss.558-559

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 11
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.558-559
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

MMP3 (rs679620) VE VDR (rs731236) GENLERİNDE OLUŞAN  POLİMORFİZMLERİN GEN-ÇEVRE ETKİLEŞİMLERİ İLE ÇÜRÜK RİSK DEĞERLENDİRMESİ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ

 

Seda ÖzmenPınar Yılmaz Atalı, Ömer Birkan Ağralı, Becte Tacal Aslan, Özlem Özge Yılmaz,  Tolga Polat, Mehmet Burak Aksu, Korkut Ulucan

 

Amaç: Günümüzde yapılan çürük risk modellerinde çoklu değişkenler eklenmiş ve özellikle gen-çevre etkileşimi incelenmiştir. Çalışmamızın amacı; VDR ve MMP3 genlerinde meydana gelen gen polimorfizmlerin etkilerinin değerlendirilip çürük risk modellemesi üzerine olan etkilerinin incelenmesidir.

 

Gereç ve Yöntem: Çalışma populasyonu, fakülte hastanesine başvuran 20-44 yaş aralığındaki erkek bireylerde rutin ağız içi muayenesi sonrasında çürük, eksik ve restorasyonlu dişler (DMFT) indeksine göre tanı konulan ‘yüksek çürük risk’(DMFT ≥ 14) ve düşük çürük risk’  (DMFT £5) olarak 2 gruptan oluşturulmuştur (n=160). Detaylı anamnez alınan katılımcılardan plak indeksi, gingival indeks sondalamada kanama, sondalama derinliği, klinik ataşman seviyesi ve tükürük tamponlama kapasitesi, tükürük streptekok mutans (SM) ve laktobasil (LB) sayısı ölçülmüştür. Katılımcılardan alınan kan örneklerinden DNA izolasyonları sonrasında, MMP3 (rs679620) ve VDR (rs731236) genotiplemesi ise Real-time PZR tekniği kullanılarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar istatistiksel yöntemler kullanılarak anlamlılık düzeyi p<0,05’te değerlendirilmiştir.

 

Bulgular: Gruplar arası plak indeksi, gingival indeks, sondalama derinliği, klinik ataşman seviyesi, sondalamada kanama, tükürük akış hızı, tükürük tamponlama kapasitesi ve tükürük SM ve LB sayısı faktörleri arasında anlamlı düzeyde fark bulunmuştur (p<0,001). Çevresel risk faktörlerinde sosyoekonomik durum, diş fırçalama sıklığı, koruyucu diş tedavisine yönelik uygulama durumları açısından gruplar arasında anlamlı düzeyde fark tespit edilmiştir (p<0,001). MMP3 rs679620 polimorfizminin de çürük risk belirlemesinde etkili olduğu (p<0,001); VDR polimorfizminin ise etkili olmadığı (p=0,862) tespit edilmiştir. DMFT’ ye etki eden değişkenlerin incelenmesinde Adımsal Regresyon Analizi yapılarak model 7 adımda incelenmiştir ve modeller istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,001). Çevresel risk faktörü olarak plak indeksi, sondalamada kanama, şekerli ara öğün tüketim sıklığı, tükürük tamponlaması, MMP3 rs679620 gen polimorfizminin içeren Model 5 DMFT’ nin %58’ini açıklamıştır.

 

Sonuç: Çürük risk modelinde; plak indeksi, sondalamada kanama, şekerli ara öğün tüketim sıklığı, tükürük tamponlaması, MMP3 rs679620 gen polimorfizminin çevresel risk faktörü olarak modelde yer alması, bireylerin risk gruplarının belirlenmesinde etkili olacaktır. 

 

Anahtar Kelimeler: Çürük risk değerlendirmesi, gen-çevre etkileşimi, MMP3, Polimorfizm, VDR.

 

THE EFFECTS OF POLYMORPHYSMS IN MMP3 (rs679620) AND VDR (rs731236) GENES ON GENE-ENVIRONMENT INTERACTIONS AND CARIES RISK ASSESSMENT

 

Seda ÖzmenPınar Yılmaz Atalı, Ömer Birkan Ağralı, Becte Tacal Aslan, Özlem Özge Yılmaz, Tolga Polat, Özlem Özge Yılmaz, Mehmet Burak Aksu, Korkut Ulucan

 

Objective: In today's caries risk models, multiple variables have been added and especially the gene-environment interaction has been examined. The aim of our study; evaluating the effects of gene polymorphisms (GP) occurring in VDR and MMP3 genes and examining their effects on caries risk assesment model.

 

Materials and Methods: After routine oral examination in male individuals aged between 20-44, the diagnosis was made according to the decayed, missing and filled teeth (DMFT) index and study population was classified as 'high caries risk' (DMFT ≥ 14), 'low caries risk' (DMFT£5) (n=160).  Periodontal indices and saliva buffering capacity, salivary quantity of Streptococcus mutans (SM) and Lactobacillus spp (LB) were measured from the participants whose detailed anamnesis was recorded. After DNA isolations, MMP3 (rs679620) and VDR (rs731236) genotyping were determined using Real-time PCR technique. The results were evaluated under p<0.05 significance level.

Results: There was a significant difference between the groups in terms of plaque index (PI), gingival index, probing depth, clinical attachment level, bleeding on probing (BP), salivary flow rate, saliva buffering capacity and salivary quantity of SM and LB factors (p<0.001); and in terms of environmental risk factors, socioeconomic status, frequency of tooth brushing, and application of preventive dental treatment (p<0.001). MMP3 rs679620 polymorphism is also effective in determining caries risk (p<0.001); It was determined that the VDR polymorphism was not effective (p=0.862).Stepwise Regression Analysis was performed to examine the variables affecting the DMFT, and the model was examined in 7 steps. Model 5, which includes plaque index, bleeding on probing, frequency of consumption of sugary snacks (SS), saliva buffering (SB), MMP3 rs679620 GP as environmental risk factors, explained 58% of DMFT.

 

Conclusion:PI, BP, SS, SB, MMP3 rs679620 GP as an environmental risk factor in the caries risk model will be effective in determining the risk groups of individuals.

 

Keywords: Caries risk assessment, gene-environment interaction, MMP3, Polymorphism, VDR.