Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası, İstanbul, 2007
Yolsuzluk herkese bir kötülüktür. Kamusal kötülükler, çektikleri ya da doğrudan biçimlerde bütün toplum kesimleri üzerinde olumsuz yansımalar meydana getirirler. Bu nedenle kötü niyetli kişilerle mücadele, kişisel çabaların yanında toplumsal çabaları da zorunlu kılmaktadır. Yolsuzlukların önlenememesi siyasal, sosyal ve ekonomik hayatın gidişatını engelleyici sonuçlar doğurabilmektedir.Yolsuzlukla mücadelede toplumsal bilince sahip, çok kritik noktalara sahip. Ancak düşünmeye çözüme yönelik çabaların hayata geçirilmesi mümkün olmaktadır. 1990 sonrası dönemde yaşanan istikrarsızlıkların ardındaki yolsuzlukların etkisi gözlenebilmektedir.Yolsuzluk, resmi devlet yetkisinin kamu kullanımına karşı kullanılması veya resmi kamu gücüne dayalı olarak özel çıkar elde edilmesi faaliyeti olarak tanımlanabilmektedir. Bu tanım, özel sektör işleme yolsuzlukları da kullanım şekilde genişletilebilir. Yolsuzluk çabaları tekel gücü, takdir yetkisi ve hesap verebilirlik tarafından belirlenmektedir. Tekel yetkisi ve onaylama yetkisine sahip olmak, yolsuzlukları önlerken hesap verebilirlik, bunu azaltmakmaktadır.
Yolsuzluk iki ekonomik aktör arasında, ilintiye mahalli bir şekilde, piyasa ilişkileri çerçevesinde yapılan ticari işlemlerde ortaya çıkmamaktadır. Eğer kişisel ilişkiler özel ekonomik birimlerin veya kamu yönetiminin tasarruf kararlarını kullanma söz konusu oluyor ise; bu bozulma üretim kapasitelerinden söz edilebilir. Rüşvet, en yaygın ve en çok bilinen bozulma şeklidir.Yolsuzlukların doğurduğu en temel ekonomik yansıma kaynağı ve gelir dağılımı üzerinde görülmektedir. Yolsuzlukların kaynak dağılımında sapmalara yol tarafından oluşturulan bilinen. Bu sapmalar nispi fiyat dengelerinin davranışlarını engelleyente, tüketici ve üretici dengelerinin yanlış seviyelerde oluşmasına yol açmaktadır. Ayrıca bozulmaların bir ekonomideki işlem maliyetlerini artırdığı ve ömür değerlerini yükselttiği ifade edilebilir.
Uluslararası Saydamlık Örgütü, Yolsuzluk Algılamaları Endeksine göre çalıştırılan dünya cihazları arasında orta alt kademede yer almaktadır. Bu endeks sonuçlarına göre 2003 yılından itibaren yolsuzluk düzeyinde ekonomik ve siyasi istikrar ile birlikte iyileşmeler görülmeye başlandı.
Türkiye'de yolsuzluklar konusunda yapılan akademik araştırmaların çoğu siyasal ve sosyal alana yönelik olarak şekillendirilmektedir. Yolsuzlukların ekonomik yansımalarına yönelik kitap boyutundaki akademik işleyişi oldukça geniş. Bu kitap mevcut eksikliği gidermeyi hedefliyor. Teslimatları tamamlamanın nasıl, neden ve hangi koşullar altında gerçekleştiği daha rahat anlaşılabilecektir.