Trakya Eğitim Dergisi, cilt.15, sa.Özel Sayı, ss.288-317, 2025 (Hakemli Dergi)
Matematik eğitiminin temel hedefi matematik bilgi ve becerilerinin kazandırılması, matematiğin gerçek hayattaki rolünün fark edilmesi ve amaç doğrultusunda eleştirel ve derin düşünebilen bireyler yetiştirilmesidir. Matematik okuryazarlığı, bireylerin bu beceri ve yetkinlikleri günlük yaşamlarında kullanabilmesidir ve matematiksel düşünmenin akıl yürütme, bağlantı kurma, modelleme, matematiksel kavramların anlamlandırılması gibi yönlerini kapsamaktadır. Bu bize matematik okuryazarı olabilmek için matematiksel düşünme becerilerine sahip olunması gerektiğini göstermektedir. Bu kapsamda matematik okuryazarı bireyler yetiştirmek için öncelikle öğretmen ve öğretmen adaylarının gerekli beceri ve yetkinliklere sahip olması ve matematik okuryazarlığı yüksek düzeyde olması beklenmektedir. Matematik okuryazarlık öz-yeterlik algısı ile matematiksel düşünme arasındaki ilişkinin ne olacağı araştırmanın sorusunu oluşturmuştur. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, ilköğretim matematik öğretmen adaylarının matematiksel okuryazarlık öz-yeterlik algısı ile matematiksel düşünmeleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma, 2023-2024 eğitim öğretim yılında İstanbul ilindeki üç devlet üniversitesinde eğitim gören 1. sınıf ilköğretim matematik öğretmen adaylarıyla gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında, Özgen ve Bindak (2008) tarafından geliştirilen "Matematiksel Okuryazarlık Öz Yeterlilik Algısı Ölçeği" ve Ersoy (2012) tarafından matematik öğretmen adayları için geliştirilmiş olan “Matematiksel Düşünme Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, öğretmen adaylarının matematiksel okuryazarlık öz-yeterlik inançları orta düzeydedir ve matematiksel düşünmeleri yüksek düzeydedir. Matematiksel düşünme alt boyutları içerisinde yer alan üst düzey düşünme, akıl yürütme ve matematiksel düşünme becerisi yüksek düzeyde iken problem çözme becerisi orta düzeydedir. Matematiksel düşünme becerileri ile okuryazarlık öz-yeterlik algısı arasında istatistik olarak anlamlı orta düzeyde pozitif bir korelasyon olduğu görülmüştür.