Other, pp.19-20, 2021
Belli bir tarihsel
dönem içinde meydana gelen bir sanat yapıtı, o dönemin tüm düşünme, duyma ve
yaşam biçimlerini de gösterir. Sanat eserinde örüntüleri fark edebilmek,
benzerleriyle ilgi kurabilmek, farklı kültürler bağlamında değerlendirebilmek, toplumsal
olgularla bağlamsal bir fonksiyonunu keşfedebilmek, anlam katmanlarına
ulaşabilmek, sanat okuryazarlığı olarak
tanımlanır. Sanat eserini bu bağlamlarda değerlendirebilen kişilere alımlayıcı
(estetik özne) denir. Sanatı üretmek kadar sanatı değerlendirmek, yorumlamak,
anlamak ve anlamlandırmak kültürel birikim ve eğitim gerektirir. Okuyan,
çevresindeki ve dünyadaki olan biten her şeyi takip eden ve bütün boyutlarıyla
düşünüp yorumlayabilen, evrensel
değerlere sahip, insanlığın geçirdiği uygarlık sürecine hakim, kendi çağını bu
sürecin bir parçası olarak değerlendiren, tarih ve sanat arasındaki ilişkiyi
kurabilen, araştırma ve inceleme yapabilen, farklı deneyimler yaşamaktan
kaçınmayan, çok boyutlu düşünebilen, bulgularını kendi deneyimleri ile
birleştirip yorumlayan özgün ve özgür düşünebilen yaratıcı kişiliğe sahip
alımlayıcılar sanat okuryazarı niteliğine de sahiptirler. Gündelik bilinçle
sanat eserini kavramak olanaksızdır.
Bu noktada eğitim sistemi içinde yer alan
sanat eğitiminin önemi üzerinde durmak yerinde olur.