Bilimevi İktisat Dergisi, sa.1, ss.28-49, 2018 (Hakemli Dergi)
Vergilemenin iktisadi bir olgu olduğu ve teknik süreçler içerisinde şekillendiği kabul edilir. Bu genel kabulün ders kitaplarına kadar yansıdığı düşünüldüğünde, tartışmasız bir gerçek olduğu yanılgısı ortaya çıkabilmektedir. Hem tarihsel açıdan hem de reel güç ilişkileri bakımında dikkatlice bakıldığında, vergilemenin siyasi yönü kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmaktadır. Vergilemenin tamamen iktisadi ve teknik bir kavram gibi algılanması, bu kavramın siyasi ve güç ilişkilerine dönük yüzünün belli ölçüde perdelenmesine yol açabilmektedir. Hiç şüphesiz vergilemenin iktisadi yönü ve vergileme tekniği uzmanlığı gerektirdiği inkâr edilemezse bile vergileme yapılırken sadece etkinlik sağlama kaygılarına göre hareket edildiğini söylemek de güçtür. Vergileme sürecinde iktisadi etkinlik sağlama kaygılarından öte siyasi güç temerküzünü mümkün kılma amacı daima ön plana çıkmaktadır. Bu makale son torba kanunla (7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) yapılan vergisel düzenlemelerin ekonomi politik yönünü tasarı sürecinden kanunlaşma sürecine kadar incelemeyi amaç edinmektedir. Ayrıca yapılan vergisel düzenlemelerin seçmenler, mükelleşer, sosyo-ekonomik gruplar üzerindeki etkileri ve bunların tepkileri Kamusal Tercih Yaklaşımı çerçevesinde ortaya konulmaya çalışılacaktır.