ARTİST Dergisi, cilt.1, ss.54-57, 2008 (Hakemli Dergi)
Kendini analiz edip
yansıtmaya çalışan sanatçı, ruhsal ve analiz yönünden otoportrelerinde ait
olduğu toplum değerlerinin, ne kadarını veya nasıl özümseyeceğini açık ya da
bazı mesajlarla ifade etmeye çalışmaktadır. Fakat Otoportre, sanatçının sadece
kendisinin estetik sunumu ve içsel yansıması olarak değil, aynı zamanda içinde
var olan benliğinin de sorgulanmasıdır.
Otoportre sanatının gelişimi esasında portre
sanatının geçmişine paralel olarak gitmektedir. Latince “protraho” sözcüğünden türemiş olan portre sanatı, Roma dönemi ölü
kültüyle gelişim göstermiştir. Ölüleri anma amacıyla, yüzlerinden alınan
masklar dini törenler yapılarak kutsal mekânlarda muhafaza edilmekteydi. Ancak
bunların sanatsal hiç bir değeri yoktur. Sadece ölen önemli kişilerin daha
sonraki dönemlere aktarılarak yüceltilmesi istencinden kaynaklanmaktadır.
Ortaçağ döneminde tamamen yok olan portre geleneği 15.y.y. Rönesans dönemi ile
tekrar ele alınarak yaşamın ve sanatın vazgeçilmez objesi haline gelmiştir.