Mardin Artuklu hükümdarı Kutbüddin II. İlgazi’nin Mardin’de yaptırdığı Ulu Cami ve medresenin sureti günümüze ulaşan 573 (1178) tarihli vakfiyesi Mardin şehrine ait ilk vakfiyedir. Bugün mevcut olmayan medresenin ve tek minareli olan caminin aslında çift minareli olduğunun ve cami ile medresenin çok sayıdaki idarî ve hizmet personelinin ücretleriyle birlikte kaydedilmiş olması bu vakfiyenin değerini artırmaktadır. Gelir kaynaklarının bulundukları yerler belirtilirken şehirdeki çarşı ve pazarlar ile şehir dışındaki bağ, bostan, mezraa ve vadilerin adlarıyla birlikte verilmiş olması, şehirdeki iktisadi hayat ile şehir ve civarının coğrafî özelliklerinin tespitine katkı sağlamaktadır. Ancak bütün bunların yanısıra vakfiyenin sureti günümüze ulaştığı için onun diplomatik belge hususiyeti açısından orijinal vakfiye gibi değerlendirilemeyeceğini ifade etmemiz gerekir. Vakıflar uzun zaman faaliyetlerine devam eden müesseselerdir. Fakat zamanla vakfın aslıyla ilgili olmayan özellikle para birimi, ücretler ve yer adları değişebilmektedir. Dolayısıyle orijinal vakfiyelerin suretlerine de çıkarıldığı tarihteki para birimi, ücret artışları ve değişen yer adları güncellenerek yansımaktadır. Söz konusu vakfiye sureti, bu özellikler göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir.
The waqfiyyah of the Ulu Jami and madrasa built in Mardin by Mardin Artuqids ruler Qutb Al-Din Il-Ghazi II, dated A.H. 573 (A. D. 1178), is the first waqfiyyah of the city of Mardin that has survived to the present day. Three things can be said to enhance the value of this waqfiyyah: the currently non-existent madrasa, the mosque which now has a single minaret but was originally endowed with two, and the inclusion of salaries for numerous administrative and service personnel associated with both the mosque and madrasa, all recorded. The inclusion of the names of city markets and bazaars, along with the names of vineyards, orchards, hamlets, and fields outside the city, when specifying the sources of income, contributes to the identification of the economic life within the city and the geographical features of the city and its surroundings. However, in addition to all this, it should be noted that due to only a copy of the waqfiyyah reaching the present day, it cannot be considered on par with an original waqfiyyah in terms of diplomatic document specificity. Waqfs are institutions that persist in their activities over an extended period. However, over time, aspects unrelated to the waqf’s essence, particularly currency, salaries, and place names, may undergo changes. Therefore, copies of original waqfiyyahs reflect the contemporary currency, salary increases, and altered place names at the time of their transcription. The said copy of the waqfiyyah has been assessed taking these features into consideration.