Yedi İklim, cilt.39, sa.419, ss.49-53, 2025 (Hakemsiz Dergi)
Ülkü Tamer, şiirlerini İkinci Yeni şiir
anlayış içerisinde ele alsa da İkinci Yeni’nin imgelerle yüklü olan yapısını
ilerleyen zamanlarda terk eder. Şairin şiirlerinde yoğun olarak çocuk imgesine
rastlanırken, bu imgenin dışında aşk,
sevgi, yol, yolculukta olma hali ve ölüm gibi konularla şiirini oluşturduğu
görülür.
Aşkın
konu edildiği bu şiirde aşk; sembollerin arkasında, daha çok karamsarlıktan
umuda evirilen bir süreç olarak işlenmiştir. Mevsimlerin fon olarak
kullanıldığı bu şiirde bir aşkın bitişinin ardından kişinin ayrılığın etkisiyle
büründüğü hüzünlü ruh hâlinin ve ardından umuda yeniden kavuşmasının tasviri
söz konusudur.
Ülkü
Tamer gerek muhteva gerekse şekil bakımından İkinci Yeni şiir anlayışı
çerçevesinde eserlerini ortaya koymuşsa da zamanla daha yalın bir üslupla
toplumcu gerçekçiliğin beraberinde getirdiği insanı bünyesine alan şiirler
kaleme alır. Dolayısıyla bu dönemde insanın farklı hususlarda ve farklı
konumlarda işlendiği görülür. İnsanın, tüm yönleriyle verilmeye çalışıldığı bu
yaklaşım sanatçının bilinci, olgunluğu ve şiirin etki alanıyla birleşerek
insanın, şiirin yapı taşı olduğunu kabullendirir. (Meltem Bakır, Ülkü Tamer’in Şiir Dünyası ve
İnsan, Hars Akademi Uluslararası Hakemli
Kültür-Sanat-Mimarlık Dergisi, nr. 5, sf. 1-17, Haziran 2020 )