TÜRK RADYASYON ONKOLOJİSİ SANAL KONGRESİ, İstanbul, Türkiye, 20 - 22 Kasım 2020, ss.57-58, (Özet Bildiri)
RPM YÖNTEMİ İLE TEDAVİ OLAN MEME KANSERLİ
HASTALARDA RTT AÇISINDAN DEĞERLENDİRME
Seda Demirelli1
, Kürşat Ekici1
, Adnan Şafek1
, Betül Çağ1
, Samet Sezgin1
,
Funda Öztürk2
, Zerrin Özgen3
1
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi
Kliniği(Rtt)
2
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi
Kliniği(fizik)
3
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Kliniği
Nefes tutma yöntemleri meme kanseri radyoterapisinde çevre organ dozlarını azaltarak potansiyel olarak yararlı olabilmektedir. Fraksiyon arası hareketler normal solunum döngüsünde küçük olmasına
rağmen, inhalasyon sırasında diyaframın yükselmesi kalp posteriora
ve inferiora doğru uzaklaşır ve total akciğer hacmi artar. Bu da meme
radyoterapisinde kalp ve akciğer dozunu azaltarak bu organlarda oluşabilecek toksisiteyi azaltabilir. Bu çalışmada kliniğimizde derin nefes
tutma tekniği (DIBH) ile tedaviye aldığımız meme kanserli hastaları
inceledik.
Kliniğimizde DIBH tekniği varian RPM (gerçek zamanlı pozisyon
yönetimi) ile uygulanmaktadır. Meme radyoterapisi endikasyonu ile
tedavi planlanacak hastalar öncelikle derin nefes tutma açışından
değerlendirildi. İşlem basamakları: Hasta CT simülasyonu için geldiğinde hastaya yapılacak işlemler anlatılarak uyumu sağlanır. Hastaya
çekim öncesi derin nefes tutma çalışması yaptırılarak DIBH için uygunluğu kontrol edilir. Daha sonra her hastaya özel immobilizasyon
sağlanarak rahat bir pozisyonda yatırılır. Reflektif eksternal marker
diafram üzerine kameranın infrared yansıtıcıları görebileceği şekilde
cilde yüzeyel olarak yerleştirilir. İlk önce serbest solunumda ve sonrasında derin inspirasyon sırasında bilgisayarlı tomografi çekimleri
yapılır. Bu sırada hastanın nefes tutma süresi ve aralığı hesaplanır.
Planlama sonrası tedaviye alınan hastalar tekniker komutuyla derin
nefes alması ve tutması sağlanır, rpm sisitemi ile kontrol edilerek belirlenen inspiryum aralığında ışınlanması sağlanır; aralık dışına çıkıldığında ışınlama durur.
DIBH tekniği ile 2018-2019 yılları arasında kliniğimizde tedaviye
alınan 50 meme kanserli hastanının 19’ünde meme ,31 hastanın ise
meme veya göğüs duvarı ve lenfatikleri işınlandı. Fraksiyon dozu intakt meme için boost dozu ile 60 Gy/30 fr ve periferik lenfatiklere 50
Gy/25fr idi. Tedavi tekniği 33 hastada FINF,17 hastada IMRT idi.31
hasta sol meme,19 hastada ise sağ meme ca nedeniyle tedavi oldu.
Yaş aralığı 32-65, ortanca 47 idi. Serbest solunumda taraf akciğer volümü ortanca 1277cc, derin inspiryumda ise 2115 cc olarak ölçüldü.
Akciğer için V20 değeri DIBH tekniğinde ortalama 19,15(10-28), kalp
volümü ortalama 479 cc (332-646), sol taraf için kalp Dmean 415
cGy (69-1100)idi. Ortalama LAD dozu 818 cGy (454-1200) idi.Tedavi de inspiryum aralığı farkı 0,98 cm (0,65-1,63) olarak saptandı.
İnspiryum süresi ortalama 14 sn idi (12-20 sn)
RPM sistemi ile DIBH tekniği uygulanmasında hasta uyumu kadar
teknikerlerin doğru yönlendirmesi önemlidir. Beden kitle indeksi daha
düşük olanlar, daha önce spor yapmış ve genç hastalarda uyum daha
kolay olmakla birlikte kısa süreli bir eğitim ve çalışma ile sonuç alınabilir. Olası uzun dönem yan etkiler açısından tercih edilmesi gereken
bu yöntem tekniker açısından da kolaylıkla uygulanabilir.