Değişen Dünyada Bitoetik. Uluslararası Katılımlı Türkiye Biyoetik Derneği VII. Kongresi, İstanbul, Türkiye, 12 - 13 Ekim 2012, ss.66-72
Genelde profesyonelliğe, özelde etiğe yönelik eğitim için bir şekilde teorik olanla pratik olanı; ilkesel olanla, değerlere ait olanla pratikte yaşayanı bir araya getirmeye ihtiyacımız var. Bunları bir araya getirmeden, bu birlikteliğin gerilimini ve ikilemini
göze almadan arzu edilen sonuca ulaşabilmek mümkün gözükmemektedir. Eğitim sırasında teorikle pratik, değerlerle pratikte ortaya çıkan yaşantılar arasında optimum dengeler bulmaya, bu yönde çalışmaya ihtiyacımız var. Bu yönde ortaya konan
önemli çabalar var dünyada ve bu çabalar son dönemlerde, profesyonellik/etik ile ilgili eğitimi daha bir eleştirel yaklaşımla ele almayı beraberinde getirdi.
Genel hatlarıyla belirtmek gerekirse, etik eğitiminde, değerler ve ilkeler üzerinden giden, bu ilkeleri öne alan, eğitim etkinliklerini buna göre planlayan bir çerçeveden daha etkileşim merkezli çerçeveye doğru bir kayma söz konusudur. Son dönemlerde tıp eğitimi alanında, daha etkileşimsel, yaşantısal ve reflektif olan; tekil öyküler ve tekil deneyimler üzerinden yürütülen bir profesyonellik ve etik eğitimi yaklaşımını nasıl geliştirebiliriz diye bir tartışma vardır. Ancak son yıllarda ivme kazanan bu değişime, profesyonelliğe yönelik eğitimle ilgili çabalarımıza rağmen, geriye dönüp, bu yönde yaptığımız müdahaleler ne kadar anlamlı diye sorduğumuz zaman, eğitim etkinlikleriyle hedeflediğimiz şeyleri ne oranda gerçekleştiriyoruz diye sorduğumuz zaman, maalesef bunun cevabı çok olumlu olamamaktadır. Peki, ama neden? Acaba gözden kaçırdığımız birşeyler mi var?