Kitaplık, İstanbul, 2009
During XVI. century Sancak of Birecik
After the Victory of Malazgirt,
Türkmen communities intensively migrated to the newly conquered regions of the
Anatolia. Birecik and its vicinity was inhabited by the Seljukî Turks. Kutalmış
oğlu Süleyman Şah, who preserved the region as his military base, organized his
military attacks to the Northern Syria from this region. Invaded by the
Crusades in 1 1 10, Birecik was taken over by Artuklar in 1 151; and it was
reconstructed and turned out to be a Turco- Islamic city. The city,
administered by Artuk Şehzades, was annexed to MemlUks who dominated the region
later. During the Memlûk Era the city was reorganized as a border city and it
prospered with its selected masterpieces, Birecik, which was the domain of the
Ottoman rule in 1516, was reorganized administratively as a Sancak of Eyalet-i
Arab. The city Birecik turned out to be the capital of the Sancak due to its
political and economic significance, later, it was annexed to the Halep
Eyaleti, and to the Rakka Eyaleti in 1587. During the XVI. century, the city
Birecik consisted of the seven quarters. It ranked the sixth largest city of
the South Eastern Anatolia; in terms of its population. The majority of the
population was Muslims except for a few christians living in Muslim quarters.
They ceased to exist entirely in 1584. The estimated population of the city
totalled 3932 in 1520, decreased by 28% and totalled 2778 in 1536. Showing an
increasing trend later, the population of the city increased by 91.5 % and
amounted to 4362 during the years 1536 - 1584. By means of the vessels,
constructed at the dock established in Birecik, every kind of trading goods,
including the military material and personnel were transported via Euphrates to
the southern regions; and the related material was forwarded for the vessels
constructed in the Persian Gulf. These developments paved the way for physical
economic and social well-being of the city. The revenues of Birecik Port were
180.000 akçe in 1536; 200.000 akçe in 1584. The dock located in Birecik which
employed about 1000 temporary workers from the other regions for the
construction of vessels, was the largest industrial establishment of the South-
Eastern Anatolia during the XVI. century. The sancak of Birecik consisted of
Birecik kazası and Birecik and Suruç nahiyesi annexed to Birecik kazası. After
the annexation of Rumkale Sancağı to Birecik sancağı the number of the kazas
reached two in 1523. It was understood that Birecik and Suruç nahiyesi were and
the domain of Birecik kazası, while Ank, Araban and Merzuman nahiyesi were
attached to Rum kale kazası and belonged to the sancak accordingly. However,
there had been no kaza division administratively in tahrir registers. The lands
of Sancak was divided into five nahiyes namely; Birecik, Suruç, Merzuman Ank
and Arabon. The number of villages belonging to the nahiyes was 15 in 1523 and
528 in 1584, The numbers of mezras (small villages) which were 217 in 1523,
they-totalled 587 in 1584. The people of Birecik Sancağı could be divided into
four groups that is, those people living in cities and villages, nomadic people
and foreigners. The estimated population of san cak was 31, 446 in 1536 and 70,
290 in 1584. 89.6 % of the Sancak's population were Mus lims in 1536 and the Muslim
population were 92 % in 1584. There was no non-muslim in the cities Birecik and
Rumkale, and in the nahiyes Birecik and Suruç. The christian population living
in the villages of Merzuman, Ank and Araban nahiyes accounted for one - tenth
of the total population in 1536, it decreased to 8 % of the total in 1584. The
economic structure of Birecik Sancağı was predominantly based on agriculture.
The revenues of the Sancak, totalled 2, 105, 212 akças in 1536; 8/10 of which
was collected from238 the rural areas while the remaining part was obtained
from the urban areas. It is understood that the share of villages in the
economic activities showed an increase in 1584. 9/10 of the revenues which
totalled 4, 053 782 akças were collected from the rural areas, while the
remaining revenues were provided by the urban areas. Agriculture was the
activity of those living in the rural areas. Diverse range of crops, fruits and
vegetables were raised on the land which was irrigated by the Euphrates.
According to tahrir registers, there were 275.000 decares cultivated land in
1584 while the cultivated land was 643.800 decares in 1584. This increase was
realized through the employment of nomadic people in the cultivated lands.
Pulses and grain were most cultivated crops within the sancak. In line with the
size of the lands and the number of villages, the majority of the production
was realized in the nahiyes Birecik and Suruç. Apart from the agriculture, the
stock- breeding which included the sheep and goat breeding, was another
activity in the Sancak. The tax-revenues from the stock- breeding were 27, 305
akçes in 1536; while they were 114, 570 akçes in 1584. Besides, there 114,570
akçes in 1584. Besides, there
XVI. Yüzyılda Birecik Sancağı
Malazgirt Zaferinden sonra
Türkmen toplulukları, Anadolu'nun yeni fethedilen bölgelerine yoğun bir şekilde
göç etti. Birecik ve çevresinde Selçuklu Türkleri yerleşmiştir. Bölgeyi askeri
üssü olarak kullanan Kutalmış oğlu Süleyman Şah, bu bölgeden Kuzey Suriye'ye
askeri harekâtlar düzenledi. 1110'da Haçlılar tarafından işgal edilen Birecik,
1151'de Artuklular tarafından ele geçirildi ve yeniden Türk-İslam kenti hüviyeti
kazandırıldı. Artuklu Şehzadeleri tarafından yönetilen şehir, daha sonra
bölgeye hâkim olan Memluklerin eline geçti. Memluk döneminde Birecik sınır
kenti olarak yeniden düzenlenmiş ve 1516 yılında Osmanlı yönetimine geçinceye
kadar birçok abidevi eserle imar edilmiştir.
Birecik
Sancağı, Osmanlıların eline geçtikten hemen sonra Şam merkezli Eyalet-i Arab'a,
daha sonra sırasıyla; Haleb ve Rakka beylerbeyliklerine bağlanmıştır. Merzuman,
Ank, Araban, Suruç ve bir de merkez olmak üzere beş kazadan oluşmaktadır.
Fetihten hemen sonra tahriri yapılarak her türlü geliri kayıt altına
alınmıştır. Bu tarihlerin padişah değişikliği veya diğer gelişmeler bağlı
olarak yenilendiği görülmektedir. XVI: yüzyılda Birecik Sancağı'nın yapılan dört
tahririn mufassal defterleri arşivlerimizde mevcuttur.
XVI:
yüzyılda Birecik Sancağı adlı çalışma esas olarak bu dört tapu-tahrir defterin
dayanmaktadır. Bu defterlerden biri hariç diğerleri İstanbul'da Başbakanlık
Osmanlı Arşivi'nde bulunmaktadır. Diğer defter ise Ankara'da Tapu Kadastro
Genel Müdürlüğü Kuyud-i Kadime Arşivi'nde bulunmaktadır. Bu defterde şehirler,
köyler ve buralarda yaşayanların tasarruf ettikleri toprak ve ifa ettikleri
görevler hakkında teker teker bilgi verilmektedir.
Çalışmamızda,
Tapu-tahrir defterlinden edinilen bilgilere ilave olarak bu dönemde Divan-i Hümayun
kararlarının yer aldığı Mühimme defterleri de incelenmiş, bölgede gelişen
siyasi ve ekonomik durumlar ortaya konmuştur. Ayrıca bölgeye gelen seyyahların
eserlerinden bilgiler toplanmış, daha sonraki yıllarda yapılan araştırmalar
incelenerek bilgiler eklenmiştir.
Osmanlı idaresi altında öncelikle
Eyalet-i Arab’a bağlı bir sancak olarak teşkilatlandırılmıştır. Birecik, siyasi ve ekonomik önemi nedeniyle sancak
merkezi oldu. Sonraları Halep Eyaleti'ne ve 1587'de Rakka Eyaleti'ne bağlandı.
XVI. yüzyılda Birecik şehri yedi mahalleden oluşuyordu. Güneydoğu Anadolu'nun nüfusu
açısından altıncı büyük kentiydi. Nüfusun çoğunluğu İslam mahallelerinde
yaşayan birkaç Hıristiyan dışında Müslümanlardan oluşuyordu. Şehrin tahmini
nüfusu 1520'de 3932'ye ulaştı. 1536'da % 28 azalarak 2778'e düştü. Daha sonra
artan bir eğilim göstererek, 4362'ye ulaştı. Bu % 91.5’lik nüfus artışının
şehrin sanayi ve ticari durumu ile bağlantılı olduğunu söylemek mümkündür. Birecik'te
kurulan tersanede inşa edilen gemilerle, askeri malzeme ve personel de dâhil
olmak üzere her türlü ticaret malları Fırat üzerinden Basra’ya kadar güney
bölgelere taşınmıştır. Bu gelişmeler şehrin fiziksel ekonomik ve sosyal
refahının önünü açtı. Birecik Limanı'nın gelirleri 1536'da 180.000 akçe idi;
Birecik'te gemilerin inşası için diğer bölgelerden yaklaşık 1000 geçici işçi
istihdam eden tersane, XVI. Yüzyılda Güneydoğu Anadolu'nun en büyük sanayi
kuruluşu oldu.
Birecik sancağı, Birecik kazası
ile Suruç nahiyesinden oluşuyordu. Rumkale Sancağı'nın Birecik sancağına ilhak
edilmesinden sonra 1523'te kaza sayısı ikiye ulaştı. Birecik ve Suruç nahiyesinin
Birecik kazasına, Ank, Araban ve Merzuman nahiyesi Rumkale kazasına bağlıydı. Sancak
toprakları; Birecik, Suruç, Merzuman, Ank ve Araban nahiyelerinden oluşuyordu.
Nahiyelere ait köy sayısı 1523'te 15 iken, 1584'te 528’e, 1523'te 217 olan
mezra (küçük köy) sayısı da1584'te 587'ye ulaştı.
Birecik Sancağı halkı, şehirlerde
ve köylerde yaşayanlar, göçebe insanlar ve yabancılar olarak dört gruba ayrılabilir.
Sancağın tahmini nüfusu 1536'da 31,446 ve 1584'te 70,290 idi. 1536'da Sancak
nüfusunun % 89,6'sı Müslümandı. 1584'te Müslüman nüfusu % 92 idi. Birecik sancağında;
Rumkale ve Birecik ve Suruç'ta Müslüman olmayanlar vardı. Merzuman, Ank ve
Araban nahiyesi köylerinde yaşayan Hıristiyan nüfus 1536 yılında toplam nüfusun
onda birini oluştururken, 1584'teki toplamın % 8'ine düşmüştür. Bu durum doğumlar
ve yeni göçler sebebiyle Müslüman nüfusun artışından kaynaklanmaktadır.
Birecik Sancağının ekonomik
yapısı ağırlıklı olarak tarıma dayanmaktadır. Sancağın gelirleri, 1536'da
toplam 2.105212 akçe; 8/10'i 238 kırsal alandan toplanırken, geri kalan kısmı
kentsel alanlardan elde edilmiştir. Köylerin ekonomik faaliyetlerdeki payının
1584 yılında bir artış gösterdiği anlaşılmaktadır. Toplam gelirlerin 4.53 782 akçesinin
9/10'u kırsal alanlardan, kalan gelirleri ise kentsel alanlardan elde
edilmiştir. Tarım, kırsal alanlarda yaşayanların faaliyetiydi. Fırat tarafından
sulanan arazide çeşitli ürün, meyve ve sebze yetiştirildi. Tahrir kayıtlarına göre,
1584 yılında 275.000 dekar ekili arazi varken, 1584'te 643.800 dekar olmuştur.
Bu artış, ekili arazilerde göçebe kişilerin istihdamı ile gerçekleşmiştir.
Bakliyat ve tahıl sancak içinde en çok yetiştirilen ürünlerdi. Arazi büyüklüğü
ve köy sayısı doğrultusunda üretimin büyük bir kısmı Birecik ve Suruç'ta
gerçekleştirilmiştir. Tarım dışında koyun ve keçi yetiştiriciliğini içeren
hayvancılık Sancak'ta bir başka faaliyetti. Hayvancılıktan elde edilen vergi
gelirleri 1536'da 27.305 akçe iken 1584'te 114.570 akçeye ulaşmıştır.