XI. Uluslararası Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi, Bursa, Türkiye, 14 - 15 Ekim 2019, cilt.1, ss.10-26
YAPAY
ZEKA VE SOSYAL BİLİMLER
Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya*
ÖZET
Sanayi devrimi ile başlayan teknolojik gelişmenin
günümüzdeki aşaması “Yapay Zeka Dönemi", daha çok teknik bilimlerin konusu
olarak görülmektedir. Sağlık bilimlerinden mühendisliğe, doğa bilimlerinden
robot teknolojilerine kartopu hızıyla büyüyen bu alana sosyal bilimlerin
gereken ilgiyi gösterdiği söylenemez. Özellikle gelişmekte olan ülkeler
açısından geçerli olan bu gerçek ışığında, gelişmiş ülkelerle veya bu alana yatırım
yapanlarla aradaki makasın gittikçe açılacağı görülmektedir. Bu anlamda başta
Siyaset Bilimi, Hukuk Bilimleri, Sosyoloji, Psikoloji, Eğitim ve Dil bilimleri
olmak üzere bütün sosyal bilimlerin Yapay Zeka kapsamındaki sorunlarla ilgisi, hatta
kuşatılmışlığı sözkonusudur. Her bir bilim dalındaki eğitim, araştırma ve
değerlendirme süreçlerinin Yapay Zeka teknolojileri ile geliştirilmesi,
desteklenmesi, yeni yöntemlerin oluşturulması gibi hususlar bu tebliğin konusu
dışındadır. Fakat bu tebliğde yapay zeka sorunları, politikaları, uygulamaları
konusunda sosyal bilimleri bekleyen, özellikle az gelişmiş/gelişmekte ülkeler
açısından ihmal edilmemesi gereken yeni alanlara, yeni tehlikelere işaret
edilmektedir.
Az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerde sözkonusu olan
hazırı tüketme, gelişmeleri geriden takip etme sorunu, Yapay Zeka konusunda da
önemli ölçüde geçerlidir. Bu kapsamda ihmali olanlar, örneğin bilgisayar
oyunları ve programları konusunda daha çok tüketici olarak sadece ekonomik
olarak kaybetmemektedirler. Bunun yanında sözkonusu ürünlerin
olumsuz/yönlendirici/belirleyici etkilerine maruz kalan kitleler bir aşama
sonra düşünme, geliştirme, üretme ile birlikte sorgulama ve sorun çözme
yeteneklerini kaybetmekte, programlanmış bir oyunun figüranı haline gelmektedir.
Başta yazılım programları olmak üzere yapay zeka kapsamında ülkemizde önemli
araştırma, üretim, hatta ihracat kapasitesine sahip birimler ve kuruluşlar
bulunduğu halde bu konunun sosyal bilimlerin öncelikleri arasında yer aldığını,
hatta gündem maddeleri arasında kendisine yer bulabildiğini söylemek mümkün
değildir. Bu bölümde, yapay zeka konusunun eğitimin her aşamasında ve her
alanında gerekli ilgiyi görmesi, her seviyede programların oluşturulması, başta
Uluslararası İlişkiler olmak üzere sosyal bilimler alanında da bu kapsamda
mevcut ve muhtemel sorunlar dikkate alınarak tezler hazırlanması, müfredatların
geliştirilmesi üzerinde durulmakta, bu bağlamda öneriler sunulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yapay Zeka, Sosyal Bilimler, Eğitim Politikası, Robot
Teknolojileri ve Hukuk, Azgelişmiş Ülkeler, Yeni Sömürgecilik
* Marmara Üniversitesi,
Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü.
alaeddinyalcinkaya@gmail.com
ARTIFICIAL
INTELLİGENCE AND SOCIAL SCIENCES
ABSTRACT
"The Age of Artificial Intelligence", which is
the current stage of technological development that started with the industrial
revolution, is generally seen as the subject of technical sciences. From
medical sciences to engineering, from natural sciences to robotics, this field,
which grows with the speed of snowballs, cannot be said to have received the
necessary attention of social social sciences. This fact, which especially
valid for developing countries, shows that the gap between developed countries
or those who invest in this field will be gradually opened. In this sense,
almost all social sciences, especially Political Science, Law Sciences,
Sociology, Psychology, Education and Language sciences are realted to the
problems of artificial ingelligence or surrounden by it. The issuees such as
developing, supporting and creating new methods of education, research and
evaluation process in each discipline with Artificial Intelligence technologies
are beyon the scope of this presentation. However, in this chapter, new issues and
new dangers are pointed out that should not be neglected, especially for
underdeveloped countries on Artificial Intelligence sciences problems and
policies.
In the
underdeveloped/developing countries, the problem of being only consumer,
following the developments behind, is also valid in the field of Artificial Intelligence.
Those who are neglected in this context, for example, are not only losing
economically as more consumers in computer games and programs. In addition, the
masses who are exposed to the negative/directive/determinative effects of these
products lose their thinking, developing, producing, questioning and problem
solving abilities and become the figure of a programmed game. Within the scope
of Artificial Intelligence, especially software programs, there are units and
organizations in our country that have significant research, production and
even export capacity. However, it is not possible to say that the issue is one
of the priorities of the social sciences and can even find a place among the
agenda items. In this study, it is emphasized that Artificial Intelligence
should receive the necessary attention in every stage of education and in all
fields of research, the creation of programs at all levels, the preparation of
thesis, and the development of programs considering the existing and probable
problems in the field of social sciences. Within the scope of this study, firs
of all, the importance of Artificial Intelligence in terms of politics,
international relations and law sciences is discussed and suggestions are
presented in this context.
Key Words: Artificial Intelligence, Social Sciences, Educational Policy,
Robot Technologies and Law, Underdeveloped Countries, Neo Colonialism