Nazariyât, cilt.5, sa.1, ss.1-36, 2019 (Hakemli Dergi)
Bu makalede, İslâm felsefesinin klasik çağının en fazla öne çıkan filozofları Fârâbî (ö. 339/950) ve İbn Sînâ’nın (ö. 428/1037) amelî felsefe anlayışlarının bir mukayesesini sunmak amaçlanmıştır. Mukayesede her iki filozofun da amelî ilim tasniflerinin şeklî farkları ortaya konmakta ve bu farklılıkların, amelî bilginin kaynağına dair temel bir düşünce ayrılığına dayanıp dayanmadığı sorgulanmaktadır. Mukayesemiz neticesinde ilk olarak, Fârâbî’nin akılla temellendirilmiş, dinî ilimlerden farkı sarahatle ortaya konmuş müstakil bir amelî felsefe anlayışına sahip olduğu; İbn Sînâ’nın ise kısmen fıkıh tarafından kapsanan ve dinî belirleyiciliğe dayanması nedeniyle de müstakil olmayan bir amelî felsefe tasavvuru ortaya koyduğu sonucuna ulaşmaktayız. Ancak İbn Sînâ’nın amelî bilginin kaynağına dair muhtelif pasajlarında birbirinden farklı noktaların öne çıkarılmış olması, tüm bu görüşlerin tutarlı bir bütün haline getirilmesini gerektirmektedir. Bu gerekliliği yerine getirip söz konusu pasajları tek tek değerlendirmemiz neticesinde İbn Sînâ’nın, dinî belirleyiciliği kabul etmenin yanında amelî alandaki felsefî mirası da dikkate almaya imkân veren epistemolojik bir zemin inşa ettiğini ileri sürmekteyiz. Buna göre İbn Sînâ düşüncesinde müstakil bir amelî felsefe anlayışı olmasa da, müstakil bir amelî felsefe birikiminden istifade etme imkânı bulunmaktadır. Son olarak, amelî felsefe anlayışlarında ortaya konan farklılıklarının sebebi olması bakımından Fârâbî ve İbn Sînâ’nın hakikat, din ve felsefe ilişkisine dair düşünce ayrılığına işaret etmekteyiz.