İstanbul Mâbedlerindeki Müzikal Tınılar


Yeprem M. S.

Müzik İstanbul, Taşçı Hasan,Dinar Cihan, Editör, Esenler Belediyesi, İstanbul, ss.625-631, 2022

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2022
  • Yayınevi: Esenler Belediyesi
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.625-631
  • Editörler: Taşçı Hasan,Dinar Cihan, Editör
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İstanbul’da fetih öncesinde olduğu gibi sonrasında da Musevilik, Hristiyanlık ve İslam dinine mensup topluluklar, bir arada yaşama tecrübesini yaşamışlar ve yüzyıllar boyunca beraberce yaşama-var olma tecrübesinin en güzel örneklerini tarihe not düşmüşlerdir. Mâbedlerindeki ibadetleri esnasında okunan her türlü metnin müzikal tınılarında benzerlik gözlenmektedir. Ancak yapılan sistematik araştırmalarda özellikle “ihtiyatlı bir benzeşme” yaklaşımının takip edilmesinin daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. İstanbul’daki Müslüman cemaatlerin mâbedlerindeki kutsal tınılarının genel olarak insan sesine dayalı olduğu, çoğunlukla irticalen okunduğu ve çağrıştırdığı hisler bakımından dünyevî hazlardan uzak olduğu söylenebilir. Yahudi cemaatlerinde sinagoglarda özellikle özel dinî günlerde kullanılan “Şofar” adlı özel bir çeşit boru dışında diğer çalgıların kullanılmadığı ve sadece erkek vokale dayalı olan tek kişi ve/veya toplu icrâların (cumhur/koral icrâlar) oluşturduğu bir müzikal refleks görülmektedir. İstanbul’daki Süryani cemaatinin dinî müziklerini ifade etmek için kullandığı terminoloji (makamlar, usûl ve notasyon) bakımından Türk mûsikîsi geleneğini yansıtmaktadır. İstanbul’daki Rum Ortodoks muhabbetlerinde hâli hazırda devam eden müzikal kültür aslında Bizans müziği kültürüdür.

Communities belonging to the religions of Judaism, Christianity and Islam, as well as before the conquest in Istanbul, experienced the experience of living together and recorded the best examples of the experience of living together for centuries. Similarities are observed in the musical tones of all kinds of texts read during their worship in their temples. However, I am of the opinion that it would be healthier to follow a "cautious analogy" approach in systematic studies. It can be said that the sacred tones in the temples of the Muslim communities in Istanbul are generally based on the human voice, are mostly read impromptu and are far from worldly pleasures in terms of the feelings it evokes. In Jewish communities, there is a musical reflex created by single and/or collective performances (cumhur/choral performances) based only on male vocals, except for a special kind of pipe called "Shofar", which is used in synagogues, especially on special religious occasions. It reflects the Turkish music tradition in terms of the terminology (maqams, usûl and notation) used by the Syriac community in Istanbul to express their religious music. The musical culture that still continues in Greek Orthodox conversations in Istanbul is actually Byzantine music culture.