Türkiye Biyoetik Dergisi, cilt.6, sa.2, ss.65-81, 2019 (Hakemli Dergi)
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme (ESKHS) Türkiye Sözleşmeyi 2000 yılında
imzalamıştır. Sözleşme 23 Eylül 2003 tarihinden itibaren Türkiye’de yürürlüktedir. Bu nedenle Sözleşme
iç hukukumuzda “Kanun” hükmünde olup, kanunların genel rejiminden farklı olarak Anayasa’ya
aykırılığı ileri sürülemeyecektir (Anayasa’nın 90. Maddesi gereği). Sözleşmenin 12. maddesi sağlık hakkını
ve sağlık hakkının içeriğini tanımlamıştır. ESKHS’nin 12. maddesi, “Mümkün olan en yüksek seviyedeki
sağlık standartlarına sahip olma hakkı” 2000 yılında ESKHK tarafından yorumlanmış ve yayınlanmıştır
(14 Nolu Yorum). Bu belgede sağlık hakkının ayrıntılı tanımına, içeriğine ve bu hakkın devletlere verdiği
yükümlülüklere yer verilmiştir. ESKHK’nın bu yorumu bağlayıcı olmasa da, devletlerin sağlık hizmetleri
ile ilgili tedbir alırken başvurdukları bir belgedir. ESKHS’nin 14 nolu Yorumu tüm sağlık hakkı ile ilgili
yayın ve yorumlarda temel alınan bir belge olmuştur. Sözleşmenin 12. maddesi Ekonomik, Sosyal ve Kültürel
Haklar Komitesi tarafından 2 Mayıs 2016 tarihinde ‘cinsel sağlık ve üreme sağlığında haklar’ kapsamında
yeniden yorumlanmıştır. Bu yorum taraf devletleri bağlayıcı bir Sözleşme’nin yorumudur. Bu nedenle; Taraf
Devletlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığındaki haklar konusunda alacakları önlemlere yol gösterecek ve bu
önlemlerin alınmasında temel alınacak bir belgedir. Yorumda yasal, prosedürel, pratik ve sosyal engellerin
bireylerin tam kapsamlı cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine, erişimini sınırladığına vurgu yapılmış ve
cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinin ulaşılabilirliğinin kadın ve kız çocukları için uzak bir hedef olduğuna
da işaret edilmiştir. Dahası Yasalar ve uygulamalarda dışlamayı arttıran ayrımcılıkların lezbiyen, gey,
biseksüel, transeksüel ve interseks (LGBTİ) bireylerin ve engellilerin, cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarından
yararlanmasını daha da sınırladığı belirtilmiştir. Yorum aynı zamanda tıbbi uygulamalarda ayırımcılığın
engellenmesi, özerklik ve özel yaşama saygı hakaları açısından önemli yaklaşımlar getirmektedir. Derlememizde
ESKHK’nın bu yorumunun içeriği ve bu içeriğin tıp hukuku ve etiği alanındaki olası yansımaları
hakkında bilgi sunulmuş ve 22 Nolu Yorumun Tam çevirirsine yer verilmiştir.