Sebil Yayınevi, İstanbul, 1995
1997 yılı, Cemaleddin Efgani'nin İstanbul'da ölümümün
100. yıldönümüdür. Efgani, 1897'nin Mart ayında, Nişantaşı'nda Sultan II.
Abdülhamid'in tahsis ettiği köşkte, birkaç aydan beri tedavi görmekte olduğu
çene kanseri hastalığına yenik düşerek hayata gözlerini yumar. Maçka'da Şeyhler
Mezarlığı'na gömülen Efgani'nin kabri üzerine 1927 senesinde yakın dostu
Amerikalı Mr. Charles Crane tarafından yanda resimleri görülen mermerle
kaplanır. Pek fazla gündeme gelmediği halde bir Amerikalı tarafından mezarının
yapılmasından sonra 1944 senesinden sonra henüz sorumluluğunun kime ait olduğu
bilinmeyen bir kararla, onun mensup kılınmak istendiği ülkeye Afganistan'a
kemiklerini uğurlama töreni yapılır. Afganistan'ın Kabil şelrinde inşa edilen
büyük bir türbeye sembolik cenazesi konulur, mahalleye Cemaleddin Efgani
mahallesi adı verilir.
Efgânî, 1838 yılında, İran'ın Hemedan bölgesinde bulunan
Esedabad'da dünyaya gelmiştir. Çocukluğunda İran'ın Kazvin ve Tahran
medreselerinde, gençliğinde Irak'ın Kerbelâ ve Necef kentlerinde din ve felsefe
eğitimi gördü. l866 yılında Afganistan'da Muhammed Azâm Han'ın en güvendiği
danışmanlarından biri olarak me'mûriyette bulundu. l868'de Şir Ali, Azâm'ı
tahttan indirince Efgânî sınırdışı edildi. Bundan sonra Hindistan, Hicaz,
Mısır, İstanbul, Paris, Londra, İran ve Rusya gibi ülkeler şehirler arasında
birçok seyahatler gerçekleştirdi. Son olarak l892'de İstanbul'a geldi. l87l -
79 yılları arasında, Mısır'daki yıllarını saymazsak, onun ömrünün en uzun
müddet aynı şehirdeki ikâmeti gerçekleşti ve l897'de burada vefat etti. Maçka
Şeyhler Mezarlığı'na gömüldü. Maçka'daki türbesi de, l927 senesinde kendisine gönül bağlayanlardan
Amerikalı Mr. Ch. Crane tarafından, Müzeler Müdürü Halil Etem'in delaletiyle
inşa ettirildi. Ölümünden yaklaşık yarım
asır sonra, l944 senesinde Efgânî'ye ait olduğu iddia edilen kemikler
Afganistan'a nakledilerek, bir türbe inşa edildi ve buraya gömüldü.