Tenkitli Neşir Kılavuzu (Osmanlı Türkçesi Metinleri İçin)


Açıl B., Yazar S., Turgut K., Kavak Ö.

İSAM, Ankara, 2022

  • Yayın Türü: Kitap / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2022
  • Yayınevi: İSAM
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Matbaanın yaygın olarak kullanılmaya başlaması sonrasında ka- leme alınan metinler için de geçerli olmakla beraber, daha çok matbaanın yaygınlaşması öncesinde, elle yazılan (yazma) eserleri metin tenkidi sürecinden geçirerek, müellifin elinden çıkmış ol- ması muhtemel metne ulaşmayı hedefleyen tenkitli neşir (édition critique, edisyon kritik, tahkîk) ameliyesi, uzun bir tarihe sahip, meşakkatli, ilmî bir faaliyettir. Yazma bilimindeki araştırmalar, tenkitli neşir çalışmalarının temelini oluşturan “asıl metne ulaşma” ve “nüshalar arası ilişkileri belirleme”ye yönelik sorunların tenkitli neşir teorisinin gelişmesinden önceki dönemlerden beri farkında olunduğunu ve bunların çözümüne yönelik arayışların varlığını ortaya çıkarmıştır.

Tenkitli neşir; nüsha tespiti, nüsha mukayesesi, nüsha şeceresi oluşturma, nüshalar arasındaki farkların belirtilmesi, metin ten- kidi, metin tamiri, dil içi çeviri ve notlandırma gibi aşamalardan oluşan zor bir süreçtir. Bu sebeple tenkitli neşri, bir alfabede yer alan harflerin bazı özel işaretler ilavesiyle başka bir alfabenin ka- rakterlerine çevrilmesi anlamına gelen çeviri yazıdan ibaret sanmak aldatıcı olacaktır. Çeviri yazı, önemli olmakla birlikte tenkitli neşir sürecinde uygulanan birçok aşama ve yöntemden sadece biri olup tenkitli neşrin kusursuza yakın bir şekilde gerçekleştirilmesini temin etmeye yarayan bir araç olarak düşünülmelidir.

Metin tenkidi genellikle elde birden çok nüshası bulunan me- tinlere uygulanmakla beraber sadece tek nüshasına erişilebilmiş metinler için de geçerli bir yöntemdir. Zira metin tenkidinin ama- cı, metnin müellifin elinden çıkmış haline ulaşmak için nüshalar arasındaki akrabalık ilişkilerini belirlemekle sınırlı olmayıp aynı zamanda metnin anlam dünyasını eksiksiz olarak ortaya koyma çabasını da kapsar.

Tenkitli neşrin temel gayelerini güden ilk uygulamalar, İslam me- deniyetinde başta hadis metinleri olmak üzere farklı metinlerin nüsha ve rivayetleri karşılaştırılarak yapılmıştır. İlk versiyonları elde bulunmayıp tercümelerinde de zamanla ciddi bozulmaların oluştuğu bilinen klasik Yunan metinleri ile Kitâb-ı Mukaddes’in yeniden inşasına yönelik olarak yapılan çalışmalar da bu amaca matuftur. Mezkûr uygulama ve çalışmalar neticesinde, yakın yüz- yıllarda daha sistemli hale getirilen tenkitli neşir yöntemi İslam medeniyet havzasında üretilen yazmaların neşri için de kullanıl- maya başlanmıştır.

20. yüzyılda stemmatik yönteminin de revaç bulması ve yöntemin bir nazariye biçimine evrilmesinin katkısıyla daha ileri bir merha- leye taşınan tenkitli neşir çalışmaları, çoğunlukla müellif nüshası kayıp metinleri yeniden inşa etmeyi amaçlamaktadır. Bu durum- da, söz konusu yöntemin iki temel varsayımından söz edilebilir: İlki, uygulandığı metinlerin binlerce yıl öncesine ait oluşu; ikincisi ise dinî metinlerin asıllarının büyük oranda yok olduğu/tahrif edildiği kabulüdür. Bu iki varsayım her telif geleneği için doğru değildir. Özellikle Osmanlı Türkçesi metinleri hesaba katıldığında elimizdeki metinlerin Batı’daki kutsal ve antik metinlere nispet- le günümüze daha yakın zamanlarda yazıldığı görülür. Ayrıca İslam medeniyetinde oluşturulmuş bazı metinlerin müellif hattı nüshalarına ulaşılabilmekte; eserlerin ilk versiyonları ile mevcut nüshaları arasında, tenkitli neşir ameliyesini neredeyse imkânsız kılan geniş bir zaman aralığı çoğunlukla bulunmamaktadır. Do- layısıyla bu tür metinlerde tenkitli neşrin amacına ulaşmak daha muhtemeldir.

Yüzyılı aşkın bir süredir Osmanlı Türkçesi metinlerine yönelik tenkitli neşir çalışmaları yapılmaktadır. Tenkitli Neşir Kılavuzu da bu çalışmalar neticesinde oluşmuş birikimi derleyip daha sistemli şekilde sunan bir yöntem önermektedir.

Tenkitli Neşir Kılavuzu, Osmanlı Türkçesi ile yazılmış her türden metnin neşredilmesine kılavuzluk etmek amacıyla hazırlanmıştır. Edebiyat, tarih ve ilahiyat başta olmak üzere farklı alanların araş- tırma sahalarına giren metinlerin neşredilmesine yönelik farklı uygulamalar bulunmaktadır. Elinizdeki kılavuz bu uygulamaları dikkate alarak hazırlanmış olup yapılanması, bölümlenmesi ve teklifleri ile söz konusu farklı uygulamaları karşılayacak ve bir- leştirecek şekilde telif edilmeye çalışılmıştır.

Mevcut Osmanlı Türkçesi metin neşirlerini tahlil ettiğimizde yak- laşım farklarının yanı sıra çeviri yazı sisteminin de ayrışmalarda belirleyici rol oynadığı sonucuna vardık. Bu doğrultuda metin- lerin anlam boyutu dahil olmak üzere bütün filolojik özellikleri- ni yansıtmak amacıyla tam transkripsiyon kullanan yaklaşım ile metinlerin daha ziyade anlamlarına odaklanan ve hafif (kısmî/ yarım) transkripsiyon kullanan yaklaşımın başat iki tarz oldukla- rını müşahede ettik. Bundan mütevellit, kılavuzda ikili bir çeviri yazı sistemi önerisinde bulunduk. Metnin anlamıyla beraber bü- tün filolojik özelliklerini yansıtmak isteyen araştırmacılar için tam transkripsiyon alfabesini, metnin daha çok anlamına odaklanan ve çeviri yazıyı gerektiği yerde, anlam karışmalarını engellemek üzere kullanmayı tercih eden araştırmacılar için ise hafif transkripsiyon alfabesini önerdik. Verilen örneklerin çeviri yazılı halleri birer tablo içinde gösterilmiş olup metinlerin tam transkripsiyonlu bi- çimleri tablonun sol tarafında, hafif transkripsiyonlu biçimleriyse tablonun sağ tarafında sunulmuştur. Dolayısıyla elinizdeki kılavuz tek bir metin olarak tasarlanmış olmakla beraber iki ayrı usulü içinde barındırmaktadır. Çeviri yazı dışında iki usulün ayrıştığı birkaç hususta, önerilerin birini metinde anlatıp diğerini dipnotta aktarma yoluna gittik. Böylece kılavuzun yapısını değiştirmeden iki ayrı uygulamayı tek bir metinde sunmaya çalıştık.

Kılavuzda ayrıntılı bir şekilde açıklanan kimi hususların daha iyi anlaşılmasını temin etmek üzere örnekleme yoluna gidilmiştir. Bu amaçla, yazmalardan ya da neşredilmiş metinlerden örnekler bazı tasarruflarla birlikte kullanılmıştır. Bu kılavuzda takip edilen usule uygun olarak bu örnek metinlerin alındığı kaynaklara dair künye bilgilerine “Yararlanılan Kaynaklar” kısmında yer verilmiştir. Çe- viri yazıda tam ve hafif transkripsiyonun kullanılabileceğine dair alınan kararın bir sonucu olarak, elden geldiğince her bir örneğin iki farklı çeviri yazı usulünce de gösterimini sunmaya çalıştık.

Kılavuzda Osmanlı Türkçesi’nin farklı dönemlerindeki telaffuzu- nu yansıtmak üzere iki farklı imla kullanılmıştır. Klasik Osmanlı Türkçesi dönemi kabul edilen 17. yüzyıl sonuna kadar olan dö- nemde yazılmış metinlerden seçilen örneklerin yazımında klasik Osmanlı Türkçesi imlası kullanılmıştır. Her ne kadar kimi tartış- malı hususları içinde barındırsa da 18. yüzyılla birlikte Osmanlı Türkçesi’nin imlasında kimi değişimlerin meydana geldiği kabul edilmektedir. Bu sebeple bu dönem ve sonrasında kaleme alınmış metinlerden seçilen örneklerin imlasında büyük oranda günümüz Türkçesi imlası kullanılmıştır. Kılavuzda her bir örneğin ait olduğu dönem ayrıca belirtilmiştir.

Kılavuzun metni kadar ekler kısmı da araştırmacıya faydalı ve yardımcı olacak şekilde hazırlanmıştır. Bu kabilden olmak üzere kılavuzda kullanılan terimlerin daha iyi anlaşılabilmesi için metnin sonuna bir “Lügatçe” eklenmiştir. Bu lügatçe, genel bir tenkitli neşir veya yazma eserler lügatçesi olmayıp sadece bu kılavuzda kullanılan terim ve kavramların tariflerini vermek üzere eklen- miştir. Dolayısıyla tenkitli neşir veya yazma eserlerle ilgili olmak- la beraber kılavuzda yer almayan kimi terim ve kavramlara tabii olarak lügatçede de yer verilmemiştir.

Nüsha tespiti için yapılacak araştırmalarda kolaylık sağlamak ama- cıyla “Basılı Kataloglar ve Dijital Veri Tabanları”na yönelik bir liste eklenmiştir. Buradaki katalog ve veri tabanları, dünyadaki bütün yazmaları kapsamamakla birlikte Türkçe yazma barındıran katalog ve veri tabanları için iyi bir başlangıç noktası sayılabilir.

Nüsha tespitini kolaylaştıracak katalog ve veri tabanlarına yönelik bir ekten sonra nüsha tavsifinin nasıl yapılacağını örneklemek üzere “Tavsif Örnekleri” adı altında iki adet nüsha tavsifi örne- ği barındıran bir ek sunulmuştur. Bununla, her nüshanın farklı özellikleri olmakla beraber, araştırmacının bir nüshayı nasıl tavsif edeceğine dair yol gösterici olduğuna inandığımız örnekler sun- mayı hedefledik. Kılavuzun önemli eklerinden biri de “Tenkitli Neşir Şeması”dır. Bu şema, araştırmacıların neşrin kaç kısımdan müteşekkil olduğunu, her bir kısımda hangi aşamaların bulunduğunu, bu aşamalarda neler yapılması gerektiğini ve bunları yapabilmek için ne gibi kay- nakların kullanılması lazım geldiğini bir bakışta anlayabilmelerini temin etmeyi amaçlamaktadır. “Tenkitli Neşir Şeması”, aynı za- manda bir kontrol çizelgesi olarak da kullanılabilir. Böylece araş- tırmacı tenkitli neşrin herhangi bir aşamasında elindeki şemaya müracaat ederek doğru yolda olup olmadığını, neleri doğru yap- tığını, hangi hususlarda eksikleri olduğunu kendi başına kontrol edebilecektir.

Kılavuzun ekler kısmına bir “Yararlanılan Kaynaklar” bir de “Genel Bibliyografya” eklenmiştir. Adlarından da anlaşılacağı üzere ilki bu kılavuz hazırlanırken zaman zaman başvurulan ve kimi hususlar açıklanırken faydalanılan kaynakları muhtevidir. İkincisi ise, ku- şatıcı olmamakla beraber, tenkitli neşre dair olmak üzere kaleme alınmış önemli bazı eserleri içermektedir. Bu iki ek, tenkitli neşir konusunda daha fazla okuma yapmak ve derinleşmek isteyen okur ve araştırmacılara yardımcı olacağı düşüncesiyle kılavuzun sonuna dahil edilmiştir.

Kılavuzun ekler kısmında hem Windows hem de iOS işletim sis- temleri için çeviri yazı alfabesinde bir standart sağlayabilmek ama- cıyla “Çeviri Yazı Alfabesi Kurulum ve Kullanım Rehberi”ne yer verilmiştir. Böylece tenkitli neşrin metin tesisi aşamasında farklı çeviri yazı programlarına ve fontlarına gerek olmaksızın kolay çalışmayı, yaşanacak muhtemel uyumsuzlukların önüne geçmeyi ve bu konuda da bir birlik sağlamayı amaçlıyoruz.

İSAM’da düzenlediğimiz Osmanlı Türkçesi Tenkitli Neşir Kursları, Osmanlı Türkçesi ile yazılmış metinlerin neşrinde farklı usullerin varlığını gösterdiği gibi bu alanda ilmî açıdan herkese hitap edebi- lecek bir kılavuz ihtiyacını da ortaya koymuştur. Edebiyat, tarih ve ilahiyat alanları başta olmak üzere Osmanlı Türkçesi’yle yazılmış metinleri neşreden akademisyen ve araştırmacılara yol gösterece- ğini umduğumuz bu kılavuz, yöntem birliği konusunda atılmış bir ilk adım addedilmelidir. Neşir yapmak isteyen araştırmacılara yardımcı olmak üzere bu kılavuzun düzeni ve içindekiler tablosu, hazırlanacak tenkitli neşir için örnek olacak şekilde sıralanmıştır. Dolayısıyla bu kılavuzun içindekiler tablosu, nihaî neşrin içinde- kiler tablosuna denk olacak şekilde tasarlanmıştır.