2023 VE 2024 YILLARI TARİH ÖĞRETİM PROGRAMLARININ KAPSAYICI EĞİTİM AÇISINDAN İNCELENMESİ


Creative Commons License

Pamuk A., Kayış C.

X. ULUSLARARASI TARİH EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, Kars, Türkiye, 4 - 06 Ekim 2024, ss.12-13, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Kars
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.12-13
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kapsayıcı eğitim dezavantaja sahip bireylerin eğitime katılımını ifade etmektedir.

Kavram ilk kez kullanılmaya başlandığında öğrenme güçlüğüne sahip bireylerin

eğitimine katılımını ifade ederken daha sonraki yıllarda kültürel farklılıkların da

eğitime katılımını ifade etmeye başlamıştır. Son on yılda Türkiye’ye yapılan göçlerle

beraber kapsayıcı eğitim daha da önem kazanmıştır. Bu süreçte kapsayıcı eğitim

farklı bölgelerden, kültürlerden veya ülkelerden gelen öğrencilerin eğitime katılımını

da içermektedir. Bu bağlamda tüm bireylerin eğitim haklarından eşit bir şekilde

faydalanabilmesi için öğretim programlarının sunduğu içerik önemli hale

gelmektedir. Tarih derslerinin farklı kimlik ve kültürlere dair konuları içermesi ve

toplumsal bütünleşmeye katkı sağlama potansiyeline sahip olması sebebiyle

kapsayıcı eğitim açısından incelenmesi önem arz etmektedir. Bu araştırmada 2023 ve

2024 tarih öğretim programlarının incelenerek kapsayıcı eğitim açısından iki program

arasındaki benzerlik ve farklılıkların ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırmanın

problem cümlesini “2023 ve 2024 tarih öğretim programlarının kapsayıcı eğitim

açısından özellikleri nelerdir?” sorusu oluşturmaktadır.

Araştırmada nitel araştırma desenlerinden biri olan durum çalışması kullanılmıştır.

Veri toplama aracı olarak doküman analizinin kullanıldığı araştırmanın örneklemini

2023 ve 2024 yıllarında yayınlanan tarih öğretim programları oluşturmaktadır.

Araştırmanın bulgularına içerik analizi ile ulaşılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre

her iki öğretim programında da kapsayıcı eğitim temel yaklaşım/felsefe ve amaçlar

ve kazanımlar/öğrenme çıktıları bakımından benzer şekilde sınırlı olduğu; ölçme ve

değerlendirme yaklaşımı açısından ise 2024 programının bireysel farklılıklardan

hareketle ölçme ve değerlendirme çeşitliliğine dair somut örnekler ortaya koyduğu

ifade edilebilir.

Inclusive education refers to the participation of disadvantageous individuals in

education. When the concept was first used, it referred to the participation of

individuals with learning difficulties in education, but in the following years,

became the participation of cultural differences in education. In the last decade,

inclusive education has gained more importance with the migration to Turkey.

In this process, inclusive education includes the participation of students from

different regions, cultures or countries in education. In this context, the content

offered by curricula becomes important for all individuals to benefit the right to

education equally. Since history courses include topics related to different

identities and cultures and have the potential to contribute to social integration,

it is important to analyze them in terms of inclusive education. In this study, it is

aimed to analyze the 2023 and 2024 history curricula and to reveal the similarities

and differences between the two programs in terms of inclusive education. The

problem statement of the research is “What are the characteristics of the 2023 and

2024 history curricula in terms of inclusive education?”.

Case study, one of the qualitative research designs, was used in the study. The

sample of the research, in which document analysis was used as a data collection

tool, consists of history curricula published in 2023 and 2024. The findings of the

study were obtained through content analysis. According to the research results,

it can be stated that in both curricula, inclusive education is similarly limited in

terms of basic approach/philosophy and objectives and achievements/learning

outcomes; and in terms of measurement and evaluation approach, it can be stated

that the 2024 program presents concrete examples of measurement and

evaluation diversity based on individual differences.