Enformal Yönetişimin Yükselişi: Zirve Diplomasisi ve Yeni Ekonomik Düzen


Creative Commons License

Al A., Kılıç B.

International Congress on Political Economic and Social Studies (Ankara), Ankara, Türkiye, 9 - 11 Kasım 2017, ss.68, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.68
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ekonomik büyüme ve kalkınmanın küresel bir platformda tartışıldığı enformel küresel ekonomik yönetişim

mekanizması, 1999’dan beri G-20 forumu olarak karşımıza çıkmaktadır. G20’nin doğması ile birlikte, dünya

ekonomisine etki eden yükselen (emerging) ve orta ölçekte/yeni yükselen (newly emerging) gü.ler seslerini

duyurmaya başlamış ve fakir güney-zengin kuzey ayrımından daha kapsamlı bir analiz düzeyi ile ekonomik

d.nüşüm yorumlanmaya başlanmıştır. Küresel kriz sonrası dönemde G20, liderler düzeyinde toplanmaya

başlayarak zirve diplomasisi dönemine girmiş ve içerisinde barındırdığı farklı gü. merkezlerinin ağırlığı ile

forumun teması her sene değişmiştir. Buradan hareketle bu çalışmada G20 içerisinde “sub-grouping”

oluşumların, daha açık bir ifade ile yükselen gü.ler ve orta ölçekli gü.lerden oluşan BRICS (Brezilya, Rusya,

Hindistan, Çin, Güney Afrika) ve MIKTA (Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye, Avustralya) gruplarının

küresel ekonomik yönetişimdeki rolleri incelenmiştir.

Çalışmada 2008-2017 yılları arasında gerçekleşen G20 zirvelerinde BRICS ve MIKTA ülkelerinin rolleri ve

gündem inşaları ayrıca incelenmiştir. Bu kapsamda, oluşturulan gündemlerde küresel yönetişime dair

revizyonist ve reformist talepler tespit edilmiş olup, çalışmada çeşitli kaynaklardan yararlanılarak ve 2008-2017

yıllarında gerçekleştirilen zirvelerin bildirileri ve ek belgeleri çerçevesinde “yeni” ekonomik düzene dair küresel

yönetişimin önerileri dikkate alınmıştır. Yükselen ekonomilerin artan gü.leri oranında yönetime dâhil olma

talepleri, bu kapsamda elde ettikleri fırsatlar ve çelişkiler incelenmiştir. Mevcut düzenin sürdürülebilirliği ve

yeni düzenin inşa süreci, küreselleşmenin ulaştığı evre bağlamında yapılan değerlendirmeler ile çalışmanın

tanımlayıcı ve tartışmacı özellikler taşımasına dikkat edilmiş olup, sonuç kısmında da geleceğe yönelik öneriler

sunulmuştur.