Doğu Çin Denizi’nde Japonya ve Çin’in Güç Rekabeti: Uluslararası Hukukun Etkisi


Creative Commons License

Al A., Küçükkaraca G.

TESAM VIII. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, İstanbul, Türkiye, 16 - 18 Ekim 2024, ss.207-210, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.207-210
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1949 yılında kurulmasından

sonra özellikle Mao döneminde oluşturulan yeni komünist

politikalar ile gerçekleştirilmek istenen ülke çapındaki devrim

sonrasında gelişen ve büyüyen Çin büyük bir dönüşüm

yaşamıştır. Mao dönemi sonrası yönetime gelmiş olan Deng

Xioping liderliğinde Çin, ekonomik olarak dışa açılarak

büyüme sürecini hızlandırmıştır. Hızla artan ekonomik

büyümelerle aynı oranda artan kaynak ihtiyacı da günümüzde

de oldukça önemli olan deniz yolu ticareti ve deniz sınırları

güvenliği Çin için bölgede oldukça stratejik politikalar

üretmesine neden olmuştur. Nitekim komşu devletleri ile

deniz sınırı sorunları bulanan Çin, özellikle Tayvan Krizi ile

daha da önemli bir konu haline gelen bu duruma karşı da

deniz güvenliği politikalarına da odaklanmıştır. Doğu Çin

Denizi’indeki kıta sahanlığı, karasuları, adalar, kayalıklar,

münhasır ekonomik bölge (MEB) ve Tayvan Krizi gibi

stratejik güvenlik konuları karşısında Japonya ile bölgede bir

güç mücadelesi halindedir. Özellikle Senkaku/Diaoyu adaları

üzerinde hakimiyet kurma isteği ile her iki ülkenin de deniz

güvenliği politikalarında yer almıştır. Doğu Çin Deniz’inde

bulunan enerji kaynakları ve balıkçılık faaliyetleri konusunda

her iki ülke de farklı politikalar geliştirmiştir. Ancak Doğu

Denizi üzerindeki bu çatışma ortamı uluslararası hukuk

bakımından incelenmek istendiğinde her iki ülke yine bu

duruma farklı tepki ve politikalar belirleme yoluna gitmiştir.