Dijital Hayattaki Etik İhlallerin Tespiti ve Analizi: Cambridge Analytica Veri Skandalı


ASLAN A.

Medya Okuryazarlığı Araştırmaları Dergisi, cilt.1, sa.1, ss.57-62, 2022 (Hakemli Dergi)

Özet

Teknolojik gelişmenin hızı, dijitalleşme ve bunların toplumsal dönüşüme etkisi yeni bir norm ve davranış biçimini, dahası fiziki olmayan bir dünyaya dair normların ve norma uygun bir davranış biçi- minin oluşturulması ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Bu durum hem teorik hem de uygulama bo- yutuyla ahlak felsefesinin bir konusudur. İyiyi, güzeli ve doğruyu arama noktasında felsefî birikimden yararlanmanın ve yeni koşulları imkân ve de sorun boyutuyla felsefenin konusu kılarak yeni düşünsel arayışlar içinde olmanın bir ihtiyacın ötesinde bir zorunluluk haline geldiği söylenebilir. Teknolojik geli- şime bağlı olarak gündeme gelen dijitalleşmenin temelini oluşturan ve işleyişini mümkün kılan ana un- surlardan birisi de veridir. Özellikle verinin işlenmesi ve buna ek olarak fiziksel dünyanın verileştirilmesi önem arz etmektedir. Dijitalleşme olarak ifade edilen bu durumun etik kodlarının belirlenmesi, bireysel düzeyde gerçekleştirilebilecek düşünsel uğraşın ötesinde akademide kurumsal oluşumların ve çabaların ortaya çıkmasına yol açmıştır.1

Hayatın çoklu boyutlarını kapsayan bir süreç olarak dijitalleşmenin temelde üç ana alanda daha etkin olduğunu söylemek mümkündür. Dijital iletişim, siber uzay ve yapay zeka-akıllı sistemler. Bu üç alanın öne çıkmasında veri, davranış ve teknolojinin birlikteliği etkilidir. Dijital iletişim, kendi içinde sos- yal medya, internet haberciliği, dijital servisler olmak üzere insanların etkileşimini sağlayan genel plat- formlardan oluşmaktadır. Siber uzay ise internet teknolojileri sayesinde verinin işlenerek, dijital ticaret, alışveriş, finansal işlemler, veri/para transferleri vb. işlemlerin yapılmasına olanak sağlamaktadır. Yapay zekâ-akıllı sistemler ise dijitalleşmenin son halini temsil etmekte ve otomasyon sistemlerine ve işlemlerine olanak sağlayan insan gibi düşünüp karar verebilen sistemlerin bütününden oluşmaktadır.

Dijital hayatının merkezini oluşturan bu teknolojik yapıların oluşturduğu yeni insan ilişkileri ve dijital topluluklar, karşı karşıya olunan yeni durumlar, imkân ve meydan okumalar karşısında ahlâkî norm arayışları ve yeni çözüm önerileri, genel bir mesele olarak akademik ve entelektüel dünyanın gün- demlerinden birisini oluşturmaktadır. Dijital iletişim ile artan dezenformasyon durumunun, 2017 yılın- dan bu yana “Enformasyon Düzensizliği (Information Disorder)” kavramı etrafında tartışılması (Wardle ve Derakhshan, 2017) özellikle de kovid salgını (pandemi) başlangıcında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yaşanan durumun infodemi olarak nitelendirilmesi ve buna ilişkin çözüm önerilerinin başlatılması (Erdo- ğan, Semerci, Kafalı ve Çaytaş, 2022) ile diğer boyutlarıyla (siber korsanlık, iletişim süreçleri, insan ilişki- lerinin dijital ortamdaki yeni davranış kodları, siyasal alana müdahale, verilerin işlenmesi ve korunması, yapay zeka vb.) dijital alanın hak ve sorumluluk dengesiyle düzenlenmesi tartışmaları ve çalışmaları de- vam etmektedir. Dijital dünyaya ilişkin düzen arayışlarının norm oluşturma boyutlarından birisi hukuki alan (yasal düzenlemeler- regülasyonlar) ise diğeri de etik alandır. Bu kapsamda Türkiye’deki akademik çabalardan birisi olarak Marmara Üniversitesi Sosyal Bi- limler Enstitüsü Bilişim Anabilim Dalı’nda hazırlanan doktora tezi (Aslan, 2022) bu alandaki ahlâkî norm tartışmalarına, sorun tespitine ve mevcut sorunların çözümüne ilişkin bir öneri sunmaktadır. Medya Okuryazarlığı Araştırmaları Dergisi’nin akademik çalışmaların sonuçlarından yararlanarak eği- tim materyali hazırlama ve vaka analizlerini de (örnek olay incelemeleri) içeren bir yayıncılık faaliyeti kapsamında bu metin hazırlanmıştır.

Dijital etik kavramının anlam çerçevesine ve bu yöndeki norm arayışlarına değindikten sonra doktora tezinde geliştirdiğim değer temelli dijital etik modeli ve örnek olay incelemesi olarak “Facebook-Cambridge Analytica Veri Skandalı”nın analizine yer verilmiştir.