Türk Dünyası Basın Sempozyumu, Amasya, Türkiye, 14 - 17 Mart 2019, ss.1-24
Toplumda “kamuoyu oluşturma” ve “kamuoyunu bilgilendirme” gibi iki önemli rolü üstlenen basın
çalışanları, görev ve sorumluluklarını yerine getirirken tüm baskılardan uzak olmalıdır. Günümüzde
basın kuruluşlarının güçlü sermayeli büyük işletmeler haline dönüşmesi, basın çalışanlarının iş
ilişkilerinde işverenlerine karşı da korunmasını gerekli kılmıştır. Aslında tümüyle bir kamu hizmeti
gören gazetecilerin toplum üzerindeki etkisi de düşünüldüğünde, onların diğer işçilere göre daha çok
ve özel olarak korunması yaptıkları işin gereğidir. Basın özgürlüğünün gerçekleşebilmesi için
gazetecilerin mesleki ve sosyal hakları özel olarak güvence altına alınmalı, gazeteciler bu mesleğin
gereklerine özgü düzenlemelerle korunmalıdır. İşte bu amaçla Türk İş Hukukunda gazetecinin işvereni
ile olan çalışma ilişkisinin kurulması, sona ermesi, karşılıklı hak ve borçları, İş Kanunundan ayrı bir
şekilde 5953 sayılı Basın İş Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu çalışmamızda öncelikle Basın İş
Kanunu’nun kişiler açısından uygulama alanı ortaya konduktan sonra, bu Kanunun İş Kanununa göre
özellik taşıyan hükümleri ve Kanunda mevcut boşlukların ne şekilde doldurulacağı inceleme konusu
yapılacaktır.