EBUBEKİR EROĞLU’NUN ŞİİRİNE KADİM ŞAİRLERİN ETKİLERİ


Babacan M.

Yedi İklim, cilt.39, sa.428, ss.35-44, 2025 (Hakemsiz Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 39 Sayı: 428
  • Basım Tarihi: 2025
  • Dergi Adı: Yedi İklim
  • Sayfa Sayıları: ss.35-44
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

EBUBEKİR EROĞLU’NUN  ŞİİRİNE KADİM ŞAİRLERİN ETKİLERİ

“Yakınlık duyduğunuz ne varsa bu dünyada, o sizi izler”

 

Mahmut Babacan

            Ebubekir Eroğlu, deneme ve makalelerinde klasik edebiyatın çeşitli konularında kalem oynatan bir yazar olduğu gibi, şiirlerinde de kadim şiire ilgi duyan ve bunları modern bir dille estetize eden bir sanatkârdır. Divan edebiyatı ve bu edebiyatın kaynakları, Eroğlu’nun sadece şairlik değil, yazarlık yönünü de etkilemiştir. Eroğlu, bu konuda pek çok deneme kaleme alarak divan edebiyatının daha iyi anlaşılmasını istemiştir. Geçmişin İçindeki Geçmiş-Şi’r-i Kadim Üstüne Deneme adlı kitabı adından anlaşılacağı gibi divan edebiyatı üzerine hazırlanmış bir eserdir. Eroğlu, adı geçen kitapta divan şiirinin günümüz dünyasında neden anlaşılmadığı, hak ettiği değeri görmediği, divan şiirinin nelerden beslendiği, güncel şiir dünyasının divan şiirinden nasıl yararlanması gerektiği gibi konular üzerinde durmuştur.

            İkinci Yeni ve Sezai Karakoç etkilerini gördüğümüz şiirlerinde de klasik edebiyatın gayet terbiyeli ses düzeninden esinlenmiştir. Sezai Karakoç ve Cahit Zarifoğlu gibi seleflerinden aldığı etkiler de açık bir şekilde görülmektedir.  Eroğlu, bir yazısında şiirde gelenekten söz açarken önem verdiği şairleri şöyle sıralar:  "Benim özel önem verdiğim şairler, bizim insanımızın yaşama süreçlerine dikkat eden şairler olmuştur. Yahya Kemal, Necip Fazıl, Sezai Karakoç gelenekten yararlanan değil, derin geleneği kucaklayan ve kültürümüzün kapsamlı dünyasına sahip olan şairlerdir. Modern olmanın, modernizmin sunduğu kavramlarla yetinme olmadığını göstererek de etkili olmuşlardır. Yapılan iş, sırf taşıma, nakletme, tanıtma, yararlanma değildir. Bunlara gerek bırakmayan bütünsellik söz konusu" (Yenilenme Bilinci, s. 12 ).

            Eroğlu, geleneği yeniden dönüştürüp üreten bir sanatkâr olarak divan şiirini çağdaş anlamda bir dönüşüme tabi tutmuştur. Eroğlu’nun  “modern nazireci”  denilebilecek olan şiirleri Sınır Taşı adlı kitabında “Aldılar” başlığı altında toplanmıştır. Bu şiirlerin ilk örneğini Berzah’ta “Aldı Nesimi” örneğinde görebiliriz. Eroğlu bu eserinde bazı divan şairlerinden seçtiği şiir örneklerini çağdaş anlamda kaleme almış ve âdeta divan şairlerinin modern anlamdaki sesi olmuştur.

            Ebubekir Eroğlu, içinde olduğu toplumun şimdisinin ve mazisinin, kültür birikiminin, kimlik değerlerinin farkında, bilincinde olan bir sanatçıdır. Onun dünyayı algılaması da bu bağlama oturur. Beslendiği kaynaklar, İslâm temelli olan tasavvuf, metafizik ve bütün bir gelenektir. Bir başka ifadeyle Eroğlu, bu kavramlarla akışa geçmiş ama bir şekilde dumura uğramış ırmağın, "Eksilmeyen Su(yun) Gazeli"ni yazmıştır.

            Biçimden ziyade anlam dünyası ve imgeler bakımından divan şiirinden yararlanan Eroğlu’nun beyitlerle yazdığı şiirler az sayıdadır ve divan şiirinin kafiye sistemine şiirlerinde yer vermez. Eroğlu, aşağıdaki “Eksilmeyen Su Gazeli” şiirinde görüldüğü gibi çağdaş anlamda kaleme aldığı şiirlerine divan şiirinin anlam dünyasından farklı metafor,  imge ve motifler serpiştirir.