Uluslararası AFRO-AVRASYA Araştırmaları Dergisi, cilt.7, sa.13, ss.22-31, 2022 (Hakemli Dergi)
Akdeniz’in kuzeye doğru uzanan bir parçası olan On iki Adalar, Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine Kanuni Sultan Süleyman döneminde girmiştir. Zamanla gerileyen İmparatorluğun başkenti başta olmak üzere, Anadolu’nun savunmasında çok önemli stratejik noktada yer alması On iki Adaların değerinin artmasına vesile olmuştur. Yunanistan’ın bağımsızlığını ilan etmesi ve Trablusgarp Harbi sonrasında ise On iki Adaların kaderi değişmiş, İtalya’nın işgali, Balkan Harplerinin başlaması sonrasında durum, kalıcı hale dönmüştür. I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi, savaştan yenik çıkmamız sonrasında ise On iki Adalar Sevr Antlaşması’nda haklarımızdan vazgeçmemiz olarak karşımıza çıkmış, İstiklal Harbi’nin kazanılması sonrasında ise Sevr Antlaşması yürürlüğe girmemiştir. Türkiye’nin kuruluş belgesi olan Lozan Antlaşması’nda On iki Adalar konusu pek gündeme gelmemiştir. Konferansa giden Heyet’te, İsmet Paşa dışındaki delegeler Adalar konusunda pek hassas olmamışlar, İsmet Paşa da Mussolini ile yaptığı toplantıdan sonra On iki Adalar meselesinin hallolduğunu Ankara’ya bildirmiştir. Bu çalışmada, On iki Adaların İtalya’ya bırakılış süreci, hatıratlar, arşiv belgeleri ve günün basını taranarak ve Lozan Konferansı merkeze alınarak incelenmiştir. |
The Dodecanese, which are a part of the Mediterranean extending to the north, came under the rule of the Ottoman Empire during the reign of Suleiman the Magnificent. The fact that it was at a very important strategic point in the defense of Anatolia, especially the capital of the empire, which declined over time, has contributed to the increase in the value of the Dodecanese Islands. After the declaration of independence of Greece and the Tripoli War, the fate of the Dodecanese Islands changed, and the occupation of Italy became permanent after the start of the Balkan Wars. The outbreak of the 1st World War and The Ottomans were defeated in the war, the Dodecanese Islands appeared as our renunciation of our rights in the Treaty of Sèvres, and the Treaty of Sèvres did not enter into force after the War of Independence. In the Treaty of Lausanne, which is the founding document of Turkey, the issue of the Dodecanese Islands did not come to the fore. Delegates other than İsmet Pasha in the delegation that went to the conference were not very sensitive about the Islands, and İsmet Pasha informed Ankara that the Dodecanese issue was settled after his meeting with Mussolini. In this study, the process of leaving Dodecanese to Italy was examined by scanning memories, archival documents and the press of the day and taking the Lausanne Conference to the center. |