6. Uluslararası Dicle Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Kongresi, Diyarbakır, Türkiye, 25 - 26 Mayıs 2024, ss.793-804, (Tam Metin Bildiri)
Her türlü finansal hizmetin ve işlemin teknolojik araçlar vasıtasıyla kullanıcılara sunulmasını ifade eden fintek kavramı, son yıllarda adını daha çok duyurmasına karşılık köken olarak 19. Yüzyılın ortalarına kadar dayanmaktadır. İlk olarak 1866 yılında Transatlantik telgraf kablolarının inşası sonucunda telgraf şirketlerinin hisselerinin değer kazanmasıyla başlayan süreç; 1950 yılında Dinners Club tarafından hazırlanan kredi kartları ile yeni bir boyuta geçmiştir. 1967 yılında ilk kez Barclays Bank tarafından piyasaya sürülen ATM’ler insanların finansal işlemlere olan bakış açısını değiştirmeye başlamasına rağmen, finansal teknoloji bağlamında atılan ciddi adımlar 1990’lı yıllardan itibaren kendisini göstermeye başlamıştır. Özellikle internet kullanımının dünya genelinde yaygınlaşmaya başlaması finansal kuruluşlar açısından yapılan finansal işlemlerin çok daha geniş bir alanda, daha kısa süre içerisinde ve daha düşük maliyetle gerçekleşmesini sağlamıştır. Kişilerin internet bankacılığı vasıtasıyla finansal piyasalara kolayca erişimi her türlü ödeme, alım satım işlemi, türev araçları kullanması gibi çeşitli kolaylıklar, geleneksel bankacılık ve finans anlayışının değişmesine sebep olmuştur. 2008 yılında meydana gelen küresel ekonomik kriz insanların bankalara olan güvenini sarsmış olup aynı yıl Satoshi Nakamoto takma isimli kişinin Bitcoin adını verdiği kripto para sistemini oluşturması, insanoğlunun yüzyıllardır süregelen ödeme alışkanlıklarını ve algılarını değiştirmiştir. İlerleyen yıllarda Ethereum, Dogecoin, Ripple gibi çok sayıda alternatifleriyle insan hayatına dahil olan kripto paraların en önemli özellikleri arasında; herhangi bir merkeze bağlı olmamaları, kolay transfer edilebilme ve taşınma imkanına sahip olmaları gelmektedir. Bütün bu yeniliklerin etkisiyle çok sayıda insanın ilgisini çekmiş olan kripto para piyasaları, her ülkeden farklı oranda ilgi görmüştür. Özellikle yatırımcıların bulundukları ülkelerin finansal kurumlarına, ekonomik koşullarına duymuş oldukları güvensizlik ile yüksek gelir beklentisine sahip olmaları, bu ülkelerde kripto para piyasalarına olan yönelimi arttırmaktadır. Bu çalışmada tarihsel süreç içerisinde gelişim gösteren finansal teknolojinin kripto paralar ile daha öncesinde tanık olunmamış bir evreye geçmesi ve kişilerin bu piyasalara hangi etkenler ile meydana gelen psikolojiyle dahil olması üzerinde durulmuştur.