TÜRKİYE’DE BEYAZA CEZA NORMLARI -KARŞILAŞTIRMALI ANAYASA HUKUKU PERSPEKTİFİNDEN BİR ANALİZ


Şirin T.

Anayasa yargısı, cilt.42, sa.1, ss.1-69, 2025 (TRDizin) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 42 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2025
  • Dergi Adı: Anayasa yargısı
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.1-69
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu makale, Türk Anayasa Mahkemesinin (AYM) “beyaza ceza normları”na (yani suçun unsurlarını doğrudan tanımlamak yerine başka düzenleyici işlemlere atıf yapan ceza normlarına) yaklaşımındaki tutarsızlıkları incelemektedir. Yargı kararları üç ana kategori altında ele alınmıştır: Yasaklı eşyalar, yasaklı mekânlar ve idari kararlara uymama suçları. AYM’nin kimi zaman bu tür normları, idarenin teknik uzmanlığı ve alanın değişken niteliği gerekçesiyle uygun bulduğu; kimi zaman ise belirlilik ve suçta kanunilik ilkelerine aykırı bularak iptal ettiği görülmektedir. Makalede, AYM’nin benzer yapıya sahip düzenlemelere farklı sonuçlar vermesinin temelinde sistemli bir inceleme yönteminin eksikliği olduğu vurgulanmaktadır. Bu eksikliğe çözüm olarak (başta Almanya olmak üzere) karşılaştırmalı anayasa hukukundan esinlenen dokuz soruluk bir değerlendirme yöntemi önerilmiştir. Bu sorular öngörülebilirlik, yetki devrinin zorunluluğu, düzenlemenin kapsamı, yayımlanma biçimi gibi ölçütleri içermektedir. Makale, beyaza ceza normlarının istisnai olması gerektiğini ve temel hakların korunması açısından çok daha dikkatli ve ilkeli bir anayasal denetime tabi tutulması gerektiğini savunmaktadır.
This article examines Turkish Constitutional Court’s (TCC) inconsistent approach to “blanket criminal provisions” - legal provisions that rather than defining offences directly, refer to external regulatory instruments. The study identifies three major categories where such norms arise: prohibited goods, restricted areas, and offences involving non-compliance with administrative measures. Turkish Constitutional Court has at times upheld such provisions by citing the need for adminis- trative expertise and the evolving nature of the subject matter, while at other times it has annulled similar provisions for vio- lating the principles of legal certainty and nullum crimen, nulla poena sine lege principle. Through a comprehensive review of TCC’s case-law, the article reveals that the Court lacks a co- herent analytical framework, often issuing conflicting judg- ments on similar legal structures. To address this gap, this article proposes a structured set of nine evaluative questions derived from comparative constitutional case-law, particular- ly German constitutional doctrine. These questions assess fo- reseeability, the necessity and limits of delegation, the scope of discretion, proportionality, and how such regulations are made public. It argues that blanket criminal provisions must remain exceptional and should be subjected to rigorous con- stitutional review to safeguard fundamental rights and free- doms. Ultimately, the article calls for the adoption of a con- sistent evaluative methodology in the review of criminal law in Türkiye.