Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.8, ss.87-102, 2009 (Hakemli Dergi)
Bu çalışmada, hukukun kadına bakışını, kadınlığa yüklediği anlamı, hu-kukun cinsiyetçi dili üzerinden ele almayı amaçlıyoruz. Gündelik dilimize olduğu gibi hukuk diline de yansıyan, hattâ yerleşen ayırımlaştırıcı ve tanım-layıcı dil, kadını belirli bir kalıp içinde sunar. Kadın bedeninin sınırlarını aşamayan bu zihniyetin yansımalarını, bu kongrenin sembollerinde dahi görüyoruz. Binanın girişindeki büyük bahçede Antik Yunan filozoflarının büstlerini gördüm. Vakur ama alaysı edası ile Sokrates, bilge duruşu ile Aris-toteles ve diğerleri selamlıyor bizi. Bir de ortaya hepsinden daha yüksek ve büyükçe yerleştirilmiş, -katılımcılara birer örneği sunulan- kocaman yuvar-lak bedeni, uysal ve yere indirilmiş bakışları ile kollarından yoksun bir Ve-nüs heykeli var. Bu kadın, ne kadar âciz ve itaatkâr dedim kendi kendime. Tam da toplumun beklentilerine uygun! Kolları olmadığından ne göğüslerini açıkta bırakan kumaş parçasını çekiştirebilir ne de kendisini kucaklayana karşılık verebilir. Dokunamaz ama ona dokunulabilir. Edilgen, sakin, ayartı-cı ve davetkâr…