Gecikmiş dil ve konuşma tanısı almış çocukların ilerleyen dönem izlem çalışması


Yurdakul Çınar F., Çiprut A. A.

XI. ULUSAL ODYOLOJİ VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI KONGRESİ, Mersin, Türkiye, 7 - 10 Ekim 2022, ss.76

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Mersin
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.76
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Gecikmiş dil ve konuşma tanısı almış çocukların ilerleyen dönem izlem çalışması

Giriş ve Amaç: Gecikmiş dil ve konuşma, yaşıtlarına kıyasla çocuğun beklenen oranda konuşma ve dil geliştirememesidir. Dil ve konuşma gelişimindeki gecikme; işitme kaybı, mental retardasyon, ifade edici dil bozukluğu, psikososyal yoksunluk, otizm spektrum bozukluğu, selektif mutizm, alıcı afazi ve serebral palsi gibi birçok bozukluğun belirtisi olabilir. Çalışmamızın amacı, dil ve konuşma gecikmesinin başka sorunların belirteçi olma durumunu değerlendirmek ve ilerleyen dönem takiplerinin önemini vurgulamaktır.

Yöntem: 2013-2019 tarihleri arasında, Marmara Üniversitesi, Pendik Eğitim ve Araştırma hastanesi, Çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları anabilim dalına gecikmiş dil ve konuşma şikayeti başvuran, Kulak burun boğaz hastalıkları ve odyoloji kliniğine yönlendirilen periferik işitmesi normal sınırlarda bulunan 12-60 ay arası çocukların (n=105) bilgilerinin değerlendirildiği retrospektif bir dosya tarama çalışmasına ait veriler kullanılmıştır. Çocukların ebeveynlerine ait telefon numaraları sistem kayıtlarından elde edilerek çocukların dil gelişimi, konuşma ve sosyal etkileşimlerine yönelik en az 3 yıl ve sonraki mevcut durumları, süreç içerisinde aldıkları tanılar ve eğitsel müdahaleler hakkında bilgi edinilmesi amacıyla yarı-yapılandırılmış telefon görüşmeleri yapılmıştır. Elde edilen veriler tanımlayıcı istatistik ile sunulmuştur.

Bulgular: 84’ü (% 80) erkek, 21’i (% 20) kız olmak üzere değerlendirilen 105 çocuktan, 54’ ü (% 51.4) ilerleyen dönemde başka tanılar almıştır. Bu tanılar arasında; otizm spektrum bozukluğu=21 (%20), genel gelişimsel gecikme=13 (%12.3), dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB)=9 (%8.5), epilepsi=4 (%3.8) yer alırken, bu durumların dışında metabolizma, endokrin, nöroloji, genetik, kardiyoloji, nefroloji, göz hastalıkları gibi bölümlerden takipli 7 (% 6.6) kişi bulunmaktadır. 51 çocuk ise (% 48.57) ilerleyen süreçte ortalama gelişim düzeyini yakalamış ve hiçbir yerden tıbbi takipli değildir. Başka tıbbi tanısı olmayan çocukların 22’si (% 20.9) sadece öneriler ve sosyal ortam desteği ile ortalama gelişim düzeyini yakalarken, 29’su ise öneri, sosyal ortam desteği ve dil konuşma terapisi desteği (terapi süresi= ortalama 14.1± 4.5 ay) ile ortalama gelişim düzeyini yakalamış ve hiç bir yerden tıbbi takipleri mevcut değildir.

Sonuç ve Öneriler: Dil ve konuşma gecikmesi şikayetiyle başvuru yapan çocukların bu durumlarına çoğunlukla ek bir tanının eşlik ettiği gözlenmiştir. Bunun yanı sıra gerekli müdahalelerle ortalama gelişim düzeyini yakalamış çocuklar da mevcuttur. Dil ve konuşma gecikmesi şikayetiyle başvuran çocukların multidisipliner yaklaşımla değerlendirilip, dil ve konuşma gecikmesinin bir belirteç olabileceği gözünde bulundurulmalıdır.