İMMÜNSUPRESIF TEDAVI ALAN HASTALARDA HEPATIT B AŞISINA YANIT: RETROSPEKTIF İNCELEME


Yörür Meğreli L., Budak B., Balkan İ. İ., Saltoğlu N.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, 2. İç Hastalıkları & 1. İç Hastalıkları Hemşireliği Kongresi , İstanbul, Türkiye, 1 - 03 Eylül 2023, ss.206-207, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.206-207
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Hepatit B virüsü (HBV) ile enfekte olup immunsupresif tedavi alan hastalarda, immünsüpresyonun şekline ve düzeyine göre değiş-mekle birlikte HBV reaktivasyonu riski ve fatal seyirli akut alevlenme riski yüksektir. İmmunsupresif tedavi başlanacak hastalarda HBV immüno-serolojisinin kontrol edilerek Anti-HBc IgG ve/veya HBsAg pozitif saptanan hastalara antiviral tedavinin başlanması, seronegatif hastalara ise üç doz aşılamanın yapılması son derece kritik öneme sahiptir. Üç dozluk aşı şemasının ardından anti-HBs titresine mutlaka bakılmalıdır.

Bu araştırmada immünsüpresif tedavi alan hastalarda HBV aşısı sonrası oluşan immün yanıt ile anti-HBs düzeylerinin altta yatan hastalıklara göre dağılımının incelenmesi amaçlandı.

Patients infected with hepatitis B virus (HBV) and receiving immunosuppressive therapy have a high risk of HBV reactivation and acute exacerbation with fatal course, depending on the type and level of immunosuppression. It is of critical importance to check the HBV immuno-serology of patients who will start immunosuppressive therapy, to start antiviral therapy in patients who are found to be anti-HBc IgG and/or HBsAg positive, and to administer three-dose vaccination to seronegative patients. Anti-HBs titer should be checked after the three-dose vaccination scheme.

In this study, we aimed to investigate the immune response after HBV vaccination and the distribution of anti-HBs levels according to the underlying diseases in patients receiving immunosuppressive therapy.