International Modern Scientific Research Congress, İstanbul, Türkiye, 05 Haziran 2021, ss.87-88
İkinci Dünya Savaşı’nı müteakip dönemde savaşa filli olarak katılan ülkeler savaşın yıkıcı
etkisini ve Büyük Bunalım’dan bu yana süregelen ekonomik istikrarsızlığın sonuçlarını ortadan
kaldırmak için Bretton Woods Konferansında yeni bir iktisadi düzen ihdas ettiler. Klasik
kapitalizmin kurallarıyla tam bağdaşmıyor gözüken bu yeni düzen, artık devletin ekonomik
kalkınmacılığa doğrudan müdahele edip sosyal standartları yükseltmesini hedefliyordu. İlk defa
1961 Anayasasında tanımlanan sosyal haklar, kalkınma ekonomisi ve DPT, bu değişimin
anayasal yansımalarıdır. 1970’li yıllara gelindiğinde ABD’de doların altına endeskli olmaktan
çıkması ve Ortadoğu’dan yükselen petrol şoku ile Üçüncü Dünya ülkelerinin sahip olduğu
zenginlikleri merkez konumdaki ülkeler açısından bir tehdit olmaktan çıkaracak neoliberal bir
dönem başladı. Türkiye’nin 1982 Anayasası da sosyal devlet ve kalkınmacılık konularında
benzer bir neoliberal eğilimi benimsemiştir. Bu bildiride, 1982 Anayasasının kişisel ve siyasi
haklar bakımından sahip olduğu otoriter ruh, liberal eğilimde olmadığı izlenimini uyandırdığı
için literatürde aksi savunulsa da gerek dönemin anayasa yapıcılarının Anayasaların ekonomik
ruhu konusundaki iradeleri gerekse Anayasa Mahkemesinin içtihatları ışığında 1961 ve 1982
Anayasalarının farklı farklı ekonomi modellerini benimsemiş oldukları incelenecektir.
The countries that actively participated in the war in the period following the Second World
War established a new economic order at the Bretton Woods Conference in order to eliminate
the destructive effect of the war and the consequences of the economic instability that has been
going on since the Great Depression. This new order, which seemed to be incompatible with
the rules of classical capitalism, now aimed for the state to directly intervene in economic
development and to raise social standards. Social rights, development economics and SPO,
which were first defined in the 1961 Constitution, are the constitutional reflections of this
change which are so radical steps for Turkish economical and legal system. By the 1970s, a
neoliberal era began that would stop the wealth of Third World countries from being a threat to
the central countries after the rising oil shock in the Middle East and removing the dollar from
being indexed to gold in the USA. In the 1982 Constitution of Turkey, it has adopted a similar
neoliberal trend in social state and developmentalism issues. In this conference, it will be
examined that the Constitution adopted different economic models of the 1961 and 1982
Constitutions in the light of both the will of the constitution makers of the period regarding the
economic spirit of the Constitutions and the jurisprudence of the Constitutional Court, although
the opposite is advocated in the literature, as the authoritarian spirit of the Constitution in terms
of personal and political rights gives the impression that it does not have a liberal tendency.