Urartians: A Civilization in the Eastern Anatolia, İstanbul, Türkiye, 13 - 15 Ekim 2014, ss.215-231
Bu çalışmada Urartu Krallığı’nda ticaret, ticaret
yollarının kontrolü ve maden kaynaklarına hakimiyeti konusunda var olan
arkeolojik ve yazılı belgeler ile bu konuda ileri sürülen bilimsel görüşlerin
kapsamlı bir değerlendirmesi yapılacak ve bunun yanı sıra Urartu ekonomisine
etkileri inceleme konusu olacaktır. Urartu Krallığı’na ait olduğu düşünülen bronz
‘siren’ ve ‘boğa’ başlı kazanların Yakın Doğu’da ticaretinin yapıldığı bilim
adamlarınca uzun bir süredir tartışma konusu yapılmaktadır. Ancak bu tarz
tartışmaların çoğu arkeolojik kazılardan ziyade daha çok kaçak kazılar ile
ortaya çıkarılan ve nereden geldiği tam olarak bilinmeyen eserler üzerinden
yürütülmektedir. Urartu ile Assur devletleri arasında Yakın Doğu’da MÖ I. bin
yılın ikinci yarısında yapılan askeri mücadelelerin egemenlik alanlarını
genişletmenin dışında var olan ticaret yollarına hakim olma isteğinin rol oynadığı
anlaşılmaktadır. Nitekim dönemin yazılı kaynakları, Urartu ile Assur
krallıkları arasındaki mücadelede Güney Doğu Anadolu bölgesi ve Kuzey Suriye’de
bulunan Geç-Hitit devletlerine hakim olma çabasından, bu krallıkların
topraklarından geçen ticaret yollarına ve bu krallıklar üzerinde nüfus sahibi
olmak için yoğun bir mücadele verildiğinden bahsetmektedir. Ayrıca her iki
devlet arasında bağımsızlıklarını muhafaza eden küçük tampon devletlerin de bu
mücadelelerde kimi zaman taraf olduğu, bazende Urartu ile Assur arasında ticari
faaliyetlerde bulundukları yazılı kaynaklarca ifade edilmektedir. Urartu
Krallığı dönemi yerleşim yerlerinden ele geçirilen Urartu mühürlerinin dışında Urartulular’a
ait olmadıklarına inanılan mühür ve mühür baskıları ve yine Urartu yerleşim
yerlerinden ele geçirilen bazı arkeolojik eserler Urartu devletinde ticaret ile
uğraşan tüccarların var olduğunu düşündürmektedir.