GÖRSELLİĞİN EGEMENLİK İNŞASI: INSTAGRAM


Tezgeç M. S., Peltekoğlu Z. F.

6th International Communication in the World, Baku, Azerbaycan, 2 - 04 Eylül 2021, ss.239

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Baku
  • Basıldığı Ülke: Azerbaycan
  • Sayfa Sayıları: ss.239
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

ÖZET

Görsel denildiğinde ilk akla gelen nesne fotoğraf olsa da görsel kavramı, çok daha geniş bir

alanı kapsamaktadır. Görsel kültür çalışmalarında ilk adım olarak tanımlanan görsellik kavramı

ile görme eylemi arasında bir ilişkiden söz edilse ve/veya görselliğin ortaya çıkmasına olanak

sağlayan görme eyleminin kendisi olsa da, pratikte her ikisi arasında belirgin farklılıklar

bulunmaktadır. Bu bağlamda görsellik ve görsel kültür üzerine gerçekleştirilen çalışmalar

genellikle iki terimin, görme ve görselliğin birbirinden farklılıklarının ortaya konulması ile

başlamaktadır. Nitekim görme eylemi fiziksel olarak insan gözünün görme kapasitesinin

sınırlılıklarına gönderme yaparken, görsellik görmenin farklı şekillerde inşa ediliyor oluşunu

açıklar, nasıl gördüğümüz, nasıl görebildiğimiz, görme eylemi ile kurduğumuz ilişki, görme ve

görmeme arasındaki farklılıklar ise konunun çerçevesini oluşturur ( Foster, 1988). Bir diğer

deyişle, görsellik kavramına denk düşen yapılar sosyal süreçler içerisinde üretilir. Görmek

kavramı, bir duyuyu anlatmada ve anlamlandırmada kullanılırken; görsellik ise kültür içerisinde

yorumlanan ve kültür ile entegre olan bir yapıyı açıklar. Burada özen gösterilmesi gereken

konu, görselliğin sınırlarının belirlenebilmesidir. Bu nedenle; günümüz internet ortamında

farklı iletişim ortamlarında paylaşılan dijital görsellerin, literatürde “görsellik” başlığı altında

değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, bu kavramsallaştırma altında ele alınıp alınamayacağı,

çalışma açısından da önem taşımaktadır. Görsel kültür kavramı içerisinde “görsel” olarak

tanımlanan alan salt olarak görülebilen her şey olarak tanımlandığında; doğa içerisinde serbest

olarak bulunan ve işlenmemiş, dolayısıyla da görsel kültür kavramının bütünlüğü ile uyumlu

olamayacak maddelere de gönderme yapacaktır. Barnard (2010), bu konuya şu şekilde bir

çözüm getirmiştir; amaçlı bir biçimde betimlenen ve doğal anlamından ziyade kültürel anlamı

ön planda olan ürünler, görsel kültüre hizmet eden görsel aracılar olarak adlandırılabilirler. Bu

bağlamda çalışmada görsellik kavramının sosyal medya üzerinden paylaşılan görselleri da

kapsadığı yaklaşımı benimsenmektedir.

Çalışmanın temel amacı, literatür taraması yapılarak görselliğin günümüzde elde etmiş olduğu

iddia edilen egemenliğin ve giderek bireyselleşen, sıradanlaşan fotoğraf ve görsellerin kişiler

arasında gerçekleşen aracılı ve yüz yüze iletişim süreçleri üzerindeki etkilerini ortaya

koymaktır.

Çalışmada, daha çok video özelliği taşıyan Youtube’un ardından en çok kullanılan ikinci sosyal

medya platformu olması nedeniyle Instagram ele alınmaktadır. Instagram’ın bir mobil

aplikasyon olarak ortaya çıkmış olması, akıllı telefon ve Internet’i birleştirerek görsellerin her

an ve her yerde paylaşılmasına izin vermesi, Story ve Reels gibi anlık görsel paylaşım

özelliklerinin diğer sosyal mecralar tarafından da kendilerine adapte edilmesi çalışmanın

odağına Instagram’ın alınmasının temel nedenleridir. Çalışmada görselliğin egemenliği,

günümüz sosyal medya ekosistemi üzerinden Instagram özelinde çözümlenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Instagram, Görsellik, Kişilerarası İletişim, Sosyal Medya