Atıf İçin Kopyala
Uzun M.
International journal of geography and geography education (Online), sa.41, ss.319-345, 2020 (Hakemli Dergi)
Özet
Birçok dinamik süreç ve faktörün etkisiyle gelişen-değişen
jeomorfolojik unsurlar, günümüzde insan faaliyetlerin etkisinde farklı boyut ve
görünümler kazanmaya başlamıştır. İnsanoğlunun rölyef üzerinde birçok müdahale
kapsamında doğrudan ve dolaylı olarak etkili aktör haline gelmesi antropojenik
jeomorfolojinin gelişmesini sağlamıştır. Bu çalışmada Kocaeli ili sınırları
içerisinde yer alan Dilderesi Havzası’nın antropojenik jeomorfolojisi
incelenmiştir. Araştırmada, Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri
(CBS) kullanılarak coğrafi bakış açısıyla çok basamaklı bir sistematik
uygulanmış, farklı analiz ve değerlendirme yöntemleri denenmiştir. İlk olarak
1985, 2000 ve 2019 yıllarında havzanın arazi kullanımı ve meydana gelen
değişimler tespit edilmiştir. Daha sonra farklı araştırmacıların antropojenik
jeomorfoloji sistematiği dikkate alınarak havzanın antropojeomorfoloji haritası
oluşturulmuş, kantitatif veriler üretilmiş, analiz edilmiş ve
değerlendirilmiştir. Antropojenik baskının yoğun olduğu alanlardaki jeolojik,
jeomorfolojik ve hidrografik koşullar tekrar analiz edilerek, dağılışın
nedenleri sorgulanmıştır. Havzadaki rölyef değişimin nicel ve daha kesin
verilerini elde etmek için sahada 500’ün üzerinde nokta belirlenmiş, uydu
görüntüleri, arazi çalışmalarındaki gözlem ve ölçümlerle etki-değişim haritası
üretilmiştir. Dilderesi Havzası’nın çalışmada tespit edilen birçok coğrafi
unsuru temel alınarak farklı etki değerleri kapsamında analitik hiyerarşi
süreci ile muhtemel 3 farklı antropojenik jeomorfoloji etki senaryosu üretilmiştir.
Yapılan çalışmalar sonucunda Dilderesi Havzası’nda geçmişten günümüze arazi
kullanımında değişimlerin yaşandığı, özellikle havzanın güneyinde ve batısında antropojenik
jeomorfoloji koşullarının topografik görünümde değişim ve etkiler oluşturduğu
görülmüştür. Ayrıca rölyef üzerinde boyutsal olarak en büyük değişimlerin taş
ocakları, ana ulaşım güzergâhları ve sanayi alanlarında olduğu ve bu alanların
topografyayı değiştirerek havzanın doğal koşullarını etkilediği tespit
edilmiştir.