Türük Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halk Bilimi Araştırmaları Dergisi, cilt.10, sa.31, ss.1-31, 2022 (Hakemli Dergi)
Nazire, edebî kavram olarak bir şairin manzum bir eserine, alelekser gazeline
aynı vezin ve kafiyede olmak üzere yazılan benzeri şiir olarak tanımlanmıştır.
Bu benzeri şiir, model şiirle anlam birlikteliğine sahip olmalıdır. Nazire şiir,
örnek alınan şiirden söz ve anlam bakımından daha üstün olmalıdır. Nazire
şairi bunu başaramazsa taklit seviyesinde kalarak başarısız olur. Nazireler
derlenerek nazire mecmualarında bir araya getirilmiştir. Derleyeni bilinen
nazireler Ömer bin Mezid’in Mecmûatü’n-Nezâir’i, Eğridirli Hacı Kemal’in
Câmiu’n-Nezâir’i, Pervane bin Abdullah’ın Mecmûa-i Nezâir’i, Edirneli
Nazmî’nin Mecmau’n-Nezâir’i ve Budinli Hisâlî’nin Metâliu’n-Nezâir’idir. 14.
yüzyılda yaşamış Kıpçak şairi Seyf-i Sarâyî’nin Gülistan Tercümesi’nin
sonunda on altı şiiri bulunmakta olup bunlardan sekizi naziredir. Seyf’in
nazire yazdığı şairler; Mevlana Kadı Muhsin, Mevlana İshak, Mevlana İmâd-ı
Mevlevî, Ahmed Hâce es-Sarâyî, Hârizmî, Abdülmecid, Tuğlı Hâce ve
Hasanoğlu’dur. Seyf’in nazireleri örnek şiirle aynı vezin, kafiye ve konudadır.
Vezin yönünden başarılı olan nazire şiirlerde şair kafiye kelime bulmada ve söz
ile anlamı farklılaştırmada başarılıdır. Bu çalışmada Seyf-i Sarâyî’nin on altı
şiiri çeviri yazılı ve dil içi çevirili olarak verilmiştir.